01 Temmuz'dan itibaren elektriğe gelen zamdan sonra 01 Ekim'den geçerli olmak üzere gelen ikinci zam, beni ister istemez enerjide tasarruf yapmaya sevk edecek görünüyor. Benim tasarrufum bana. Başkasını bağlamaz. Olur ya! Yok mu bu işi ucuza getirmenin yolu diyen olursa diye, uygulamayı düşündüğüm enerji tasarrufumu takdirlerinize sunuyorum:
*Akşamları televizyonu açıp haber, tartışma programı, dizi vs izlemeyeceğim.
*Kolay kolay masaüstü bilgisayarını kullanmayacağım.
*Telefonumun şarj ihtiyacını, çalıştığım kurumun prizlerinden ya da eş-dostun evinde otururken gidereceğim. Efendim telefonumu bir şarja koyabilir miyim, diyeceğim. "Efendim, bizim şarj cihazımız sizin telefona uymaz denirse cebimden ya da çantamdan şarj cihazımı çıkarıp bende var, efendim! Şunu takın, diyeceğim.
*Lüzumsuz ve gereksiz lambaları söndüreceğim. Tasarruf ampullerinden öte voltajı en düşük ampullerle odaların lambalarını değiştireceğim.
*Akşam ışıklar yokmuş gibi davranıp tüm işlerimi gündüz güneş ışığı varken halledeceğim.
*Buzdolabı hariç prizlerde takılı ne kadar fiş varsa çıkaracağım.
*Akşam, yatsı ve sabah namazlarını kılmak veya başka ihtiyaçlarımı gidermek için sokak lambalarından -şayet yanıyorsa- azami derece istifa edeceğim.
*Erken yatıp erken kalkacağım. Gece kuşu gibi evde dolaşıp durmayacağım. Gece lavabo ve wc ihtiyacım baş gösterirse ışığı yakmamak için hava aydınlanıncaya kadar kendimi yatağın içinde sıkacağım. Gerekirse kıvranacağım.
*Zorunlu hallerde kullanmak üzere evde bir gaz lambası bulunduracağım. Yeni bir gaz lambası almamak için eskiden kalma gaz lambası varsa annemden isteyeceğim.
*Aydınlanmak için ışık yakmam gerekiyorsa evde sadece bir odanın ışığı yanacak. Aile efradından isteyen istediği odaya geçip ışık yakamayacak. Herkes tek odada oturacak.
*Başka odadan bir eşya alınacaksa ışık yakılmayacak. El feneri kullanılacak. El feneri yoksa cep telefonunun ışığından veya fenerinden yararlanılacak.
*Fırına ihtiyaç duyan her türlü pasta, kek vb hamur işi ikinci bir emre kadar yapılmayacak. Tost vb. yiyecekler için tost makinesi çalıştırılmayacak. Gerekirse ekmek tavada ısıtılacak.
*Kirli çamaşır birikmeden çamaşır makinesi çalıştırılmayacak. Zorunlu hallerde çamaşır elde yıkanacak. Bu iş kesinlikte gündüz vakti yapılacak.
*Yıkanan çamaşır, ütü istiyorsa ütü kullanılmayacak. Çamaşır daha önceki ütü yerlerinden katlanılarak minderin altına konacak. Bundan sonra kıyafet alırken ütü istemeyen kıyafetlerin alınmasına öncelik verilecektir.
*Akşam misafir kabul edilmeyecek. Her türlü misafir kabulleri gündüz vakti yapılacaktır. Zorunlu hallerde akşam misafir kabul edilecekse; misafirden, eve geldiğinde zile basmaması istenecek. Misafir içeri alınırken, uğurlanırken veya ikram esnasında ışık yakılacak. Oturma esnasında ışık söndürülüp karanlıkta oturulacak veya gaz lambası yakılacak. Oturma esnasında iki odanın ışığı yanmasın diye haremlik selamlık uygulanmayacak. Kadın-erkek, çoluk-çocuk aynı odaya oturacaktır.
*Bulaşık makinesi zorunlu haller dışında çalıştırılmayacak. Bunun yerine ellerimiz çalışacak. Eşim yıkayacak, ben de durulayacağım.
Daha neler neler... Uyguladığım bu tasarruf tedbirleri sonucunda, üretilen elektrik elinde kalan elektrik dağıtım şirketleri, evime kadar gelip Allah aşkına vazgeç bu sevdadan. Al elektriği kaçtan istiyorsan, senin dediğin olsun diyecek. Bekleyip göreceğiz. Bakalım er mi yaman, bey mi yaman?