ERBAKAN’IN KARİZMATİK, AKILLI REKTÖRÜ CEM HOCA…

Uğur Özteke

Bugün üç ayrı konuda hem de üç güzel şey yazmaya çalışacağım.

Önce geçen haftadan kalma bir konuya başka açıdan bakış açısı getireceğim.

Hatırlıyor musunuz? Bizleri cezaevlerinden takip eden “Kader mahkûmlarının” durumunu ve af beklentilerini geçtiğimiz hafta kısaca hatırlatmıştık. 

Bizim çok sıkı okurlarımızdan birisi de Fikret abimizdir.

Fikret abi şehir için öylesine duyarlı öylesine hassastır ki taşı çamuru gözüne çarpan her ters ve sıkıntılı fotoğraflayarak bize aktarır. Allah kendisinden razı olsun.

Biz o gün KADER MAHKÛMU deyince Fikret abimiz bizi bilgilendirdi. Şöyle bilgilendirdi gelin birlikte okuyalım. Ve bu hata ise bir daha yapmayalım;

“KADER MAHKUMU!!!

Aman deyim Uğur abim bu sözü sen bari kullanma. Maksadını aşan bir söz olarak toplum kullanıyor. Allah kimseye zorla bir suç işletmez. MİLLET kendi hatasının bir anlık öfkesinin sonunda bilerek, isteyerek yaptığı eylemlerin faturasını Allah’a kesip ben yapmadım kader yaptırdı diyorlar.

Bu cahili bir KADER anlayışıdır.

Aynı şeytanın Adem’e secde emrine isyan edip huzurdan kovulduğunda Allah’a iftira edip Allah’a “beni sen azdırdın” demesi gibidir.

Kim suçlu fiili yapan mı? Allah mı? Kader mahkûmu ifadesi bana Allah zorla yaptırdı anlamına gelir. Her fert kendi eyleminin mesulüdür.

SAYGILAR”…

Dedikten sonra da şu küçük notu hatırlatmasına ilave ediyordu; 

“ALLAH'A İFTİRA ETMESİNLER.

Kader’i hep yanlış anladık;

Biz dedik;

- “Her şey olacağına varır!”

Allah (C.C) dedi ki; -“İnsan için ancak, çalıştığı vardır!” ( Necm suresi- 39 )

Biz dedik;

- “Nasipse olur, kısmetse odur..” Allah (C.C) dedi ki;

- “Biz her insanın kaderini, kendi çabasına bağlı kıldık.”

(İsra Suresi. 13)

Sonra oturduk, kendi beceriksizliğimize kader deyip ağladık…!”

………………

BAŞKAN HİLMİ KULLUK’UN

YAPTIKLARININ FARKINDA MISINIZ?

Konyaspor 3 başkan adayı ile genel kurula giderken üç Başkan adayını da tanıyan ayrıca üçü ile de dost ve samimi olan bir yerel gazeteci olarak herkese eşit mesafede idim. Yalnız araya giren dostlara başka listelerde yer alan can dostlarıma dahi hep “Bu yarışı Hilmi Başkan” kazanır dedim.

Belki o günlerde onları üzdüm ve kırdım.

Ardından Hilmi Kulluk ve ekibi göreve geldiği gün televizyondaki ilk canlı yayın programında şunun altını ısrarla bağıra bağıra çizdim;

“Konyaspor ligi şu sırada bu sırada bitirir diyemem. Tek bildiğim eğer sportif başarı ise Konyaspor asla ligden düşme korkusu yaşamaz. En kötü ihtimal orta sıralarda bitirir. Amma ammaaaa. Türkiye ve Türk futbolu maddi yönden enkazın altında iken ATİKER KONYASPOR tarihinin en parlak günlerini yaşar. Hilmi Kulluklu yönetim ekonomik krizde bile borçlarını öder düzlüğe çıkar”…

…………..

Aykut Hoca’nın takıma gelmesi ile yine canlı yayında şunu söyledim;

“Türk futbolu ekonomik bataklıkta büyük dediğimiz büyütülmüş kulüpler can çekişirken Atiker Konyaspor hem Avrupa’da oynar hem borçlarını öder hem de para kazanmaya başlar”…

…………….

Allah’a şükürler olsun ki bugüne kadar Hilmi Kulluk ve yönetimi ile ayrıca Konyaspor’da mahcup olmadım.

Daha da sportif anlamda yazacaklarım var da yazmamayım. Çünkü samimi ve dost sohbetlerinin sırlarını yazmak gazetecilik değildir.

…………..

Bunlar belki de herkesin bildikleri ya da yolun başında bilmeseler de bugün herkesin “ben de biliyordum” (!) dediği gerçekler.

…………….

Olsun herkes her şeyi bilsin yeter ki güzellikler olsun. Konya ve ülkemiz iyi olsun.

Bakın daha geçen haftadan Hilmi Kulluk’un Konyaspor Başkanı olarak Konya’nın başını nasıl dik ve adam gibi tuttuğu bir olayı daha açık sizlerle paylaşalım. Çünkü bu durumu dahi göremeyen birilerinin izninizle gözlerine sokalım.

……………………

Atiker Konyasporlu yöneticilerin Bursa’da VIP’ten girerken bazı yöneticiler ve görevliler tarafından üstlerinin aranması durumunu KONYA BASININDA ve ULUSAL BASINDA fotoğraflı olarak veren tek gazete şükürler olsun PUSULA idi.

Şimdi bunun detayına girmek için günlerdir bekliyorum. “Başkaları merak eder de girer mi?” diye.

Girmediler.

O zaman başladığımız işi biz bitirelim.

Konyaspor’lu yöneticilere bu kötü uygulama yapılmak istenince o sessiz mütevazi güler yüzlü Başkan birden köpürür, dikleşir, sertleşir ve bağırır “Ben Konyaspor Kulübü’nün başkanıyım. Benim ve arkadaşlarımın üzerini arayamazsınız”…

……………

Postasını koyan başkanın bu tavrı üzerine görevleri o iş olmayan görevliler(!) geri adım atmak zorunda kalırlar.

Hilmi Başkan hemen Bursa Valisi’ne ulaşır ve durumu anlatır.

O sorumsuz sorumlu(!) bazı görevliler yine Konyasporlu yöneticilerin bir arada maç seyretmeleri için ayrılan yerde bile lüzumsuzluklar yapmaya çalışırlar. Başkan durumu Vali Bey’e iletir. O iş de kapanır. Bu arada İstanbul’dan gelen bir Konyaspor taraftarının otobüsten düştüğü haberi yönetime ulaşır Hilmi Başkan yine Sayın Vali Yakup Canbolat Bey’e durumu aktarır ve bu şansız Konyaspor taraftarının acildeki tedavisiyle ilgilenir.

…………….

Beyler bir Konyaspor Başkanının haksızlığa dur demesi, lüzumsuzlara posta koyması hepimizin, hepinizin ve şehrin onurudur.

Bunları bilmek ve iyi anlamak gerekir.

Teşekkürler Sayın Başkan başımızı birilerine eğdirmediğiniz için.

Teşekkürler Sayın yönetim kurulu üyeleri. Başkanın arkasında sımsıkı adam gibi durduğunuz için.

REKTÖR CEM HOCA

BİLDİĞİMİZ GİBİYDİ

Prof. Cem Zorlu Hoca’yı en son siyasetçi ve vekil kimliği ile bırakmıştık. Uzun bir aradan sonra Erbakan Üniversitesinin 2 aylık çiçeği burnunda rektörü olarak gördük.

Rektör Cem Hoca’nın Erbakan Üniversitesi ve merhum Erbakan Hocanın ideallerini gerçekleştirme adına söylediklerini gazetemizde ve diğer yayın organlarında sayfa sayfa göreceksiniz.

Biz kendimizce başka yerlerde okuyamayacaklarınızı sizlerle paylaşalım.

Cem Zorlu Hoca, Ereğli’de iyi yetişmiş bir ailenin evladıdır. Bir ailenin iyi yetişmiş eğitimli tecrübeli güngörmüş bir ananın bir babanın ne kadar önemli olduğunu daha dün yazdık değil mi?  

Cem Hoca’nın babası o yıllarda yani Ereğli geçmişine biraz dikkatli baktığınız zaman eğitimli kültürlü maddi ve manevi yönden değerli yüksek en önde gelen ilçelerimizdendir. O aydın Ereğli’nin en iyi terzilerinden birisi de Cem Hoca’nın babasıdır.

Mesela vekilliği döneminde hep Cem Hoca’ya dikkat etmiş bir yandan da kıskanmışımdır dahası imrenmişimdir. Aslında tüm vekillerin yani milletin temsilcilerinin siyasilerin giyim kuşam tarzları böyle karizmatik olmalıydı.

Cem Hoca dün basınla ilk kez bir araya geldi. Ama öyle bir konuşuyordu ki öyle mesajlar veriyordu ki “siyaset dahası siyasette tecrübe buydu”…

Hocanın her ifadesi geçmiş bugün ve gelecek adına tek telime ile buram buram tecrübe kokuyordu.

Hoca çok açık ve net rahmetli Erbakan Hoca’nın ismini vererek misyonunu ve vizyonunu söylüyordu.

Yine üstüne basa basa eğitim ve bilim camiasının güzel insanlarının en büyük istekleri olan adaletten, işin ehli olmaktan liyakattan ve istişareden söz ediyordu.

Öğretim üyelerinin tek isteği de buydu.

Dualarımız ve dualar hocanın bu üç kelimeden şaşmamasıdır. Niye?

Erbakan Üniversitesi için rahmetli hocanın şanı için, şehir için ülke için…

Küçük bir detay daha vereyim de bugünü noktalayalım.

…………..

Cem Hoca’nın AK Partiliği, ilahiyatçılığı ve reise olan yakınlığı ilk günlerde hoca kadrosunda belli bir kesimde büyük bir rahatsızlık uyandırıyordu. Bir yerde de haklı sayılırlardı.

Bunu değerlendirmek isteyen diğer kesim hemen Ankara’yı devreye sokar ve bir ismin falanca fakültede görevlendirilmesi ister.

Tecrübeli Cem Hoca, konuyu araştırır. İstişaresini yapar. Ve sonuç olarak kibarca o ismin o fakültede olamayacağını söyler. Çünkü bazı fakültelerin yasal ve de görünmeyen yasalarında “kırmızı çizgileri” vardır.

Cem Hoca böyle nihai kararı verince hocadan korkan, hocadan ürken ve hocayı sadece zanlarla bilen o koca koca bilim adamları hocaya içlerinden saygı ve hürmetlerini sunarak hocanın hakkını veriyorlardı.

Demek ki Cem Hoca işe dediği ve altını bağıra bağıra çizdiği adalet, liyakat ve istişare ile başlamış ve gidiyordu.    

Allah mahcup etmesin hocam.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kötülük insana tamahtan gelir. Kanaat’tan kimse ölmedi. Hırsla da kimse padişah olmadı.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yayalar yeni uygulamaya güvenerek şehrin içinde kalan çevre yolunda karşıdan karşıya geçmeye çalışmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (18)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.