Ülkemde yine erken seçim havası hâkim. Her ne kadar parti liderleri isteme de toplum, seçmenler buna zorluyor gibi.
Herşeyden önce bir vatandaş olarak partiler ve zihniyetler ötesi düşünelim ve gelinen şu noktayı da ele alarak kendimizce, vicdanımızca ve ülke sevgimizle bir değerlendirme yapalım.
7 Haziran genel seçimleri sonucunda milletimiz hiçbir partiye tek başına iktidar için onay vermedi. Çıkan sonuca göre de 2 den aşağı olmamak şartı ile de demokrasi değişik koalisyon alternatiflerini sundu. Şimdi beklemedeyiz, bakalım nasıl bir koalisyon hükümeti çıkacak.
Gelişmelere göre pek koalisyon çıkacağı görülmüyor. 4 partinin parlamentoya girdiği sistemde ikisi (MHP ve HDP) kendilerini hükümet kurmanın dışına çıkardı bile. Şimdi bu iki parti üzerinde duralım.
HDP birazda toplum baskısı biraz da kendi ifadeleri ile hükümet olmanın dışında kaldı. Toplum baskısına göre HDP ile hükümete girenin yıpranacağı önümüzdeki seçimlerde oy kaybedeceği kaygısı gelişti ve şimdiden büyüdü. HDP bunu kimsede aramasın.
İkinci olarak da HDP kendini PKK ve KCK gibi toplumumuz tarafından kabul görmeyen örgütlerle organik bağını koparmadığı gibi bir de bu örgütleri arkalarına aldıklarını, diğer bir ifadeye göre desteklediklerini açıkça belirttiler.
Burada bir noktalama yapacak olursak; her ne kadar kendilerini eşitlikçi, özgürlükçü ve emperyalizm karşıtı gibi gösterseler de HDP nin tam bir ırkçı parti oluğu, KÜRTLER DIŞINDA ÖLEN ASKERLERE MÜSPET TAVIR KOYMAMALARI ve seçim sonrası davranışlarda PKK ve PYD ye destek verdiklerini ortaya koyuyorlar düşüncesi hâkim olduğu gibi HDP sadece dindar Kürtlerden değil, dindar Türklerden de oy aldılar. Yeri gelinde emperyalist olarak suçladıkları batıdan yardım istiyor, boğazda viski yudumluyorlar. Bütün bunlar açıkça “DÜZEN İÇİ KALDILAR” havasını yansıtmıyor.
MHP ye gelince, son yıllarda tarihinin en şanslı iktidar olma fırsatını yakalamışken, Bahçeli’nin seçmenleri ve kendisine oy vermese de parti ve ideolojisi ile sempatik bakan toplum tarafından da anlaşılmaz bir şekilde iktidar olma şansını ret etmesi anlaşılır değil.
MHP şunu iyi bilsin ki bu siyasi yapıda ve ortamda kısa sürede tek başına iktidar olma şansı yok. Bunun bir anlamı da HDP veya yandaşı partilerin tek başına iktidar olma şansı bulması gibi düşünülebilir. Elbette MHP İle HDP nin ülke siyasetine bakışı aynı değil ama görünen odur. Bahçeli pek anlaşılmıyorsa da KAYBEDERKEN KAZANMAYI düşünebilir ama bu hep böyle olmuyor, Bahçeli HEPTEN KAYBEDEBİLİR.
Önümüzde bir erken seçim varsa, sonuçların bugünkünden farklı olacağı kesin görülüyor. Öncelik AK Partisiz bir iktidarın düşünülemeyeceği bir kez daha ortada. AK Parti de mevcut adaylar ve teşkilat ile seçime girmemelidir. Herşeyden evvel 3 dönem şartını geriye atarak seçime hazırlanmalıdır. İnsanları tatmin etmek zor ama yine de kendini aşmalı ve % 41’in üzerine koyma yolları aramalıdır.
Eğer AK Parti bunları yaparsa, işte buna KAYBEDERKEN TAM KAZANANLAR denir.
Hayırlısı ile Allah’a emanet hayra muhatab olunuz, efendim.