Siz zaman zaman bizim güzel Konya’nın bazı isimlerine çok kızıp verip veriştirdiğimize bakmayın.
Şehir genel anlamda iyidir. Ama ortak dostlarımız ile yaptığımız çok özel sohbetlerde ve şehir analizinde ortak payda hep “Konya’nın çok daha iyi olabileceği ve olması” içindir.
Dün güne başlarken uzun süredir görüşmediğimiz Ertuğrul Uslu ile bir dostun dükkânında rast geldik. Uslu ailesinde Baba Uslu, Ercan Uslu, Ertuğrul Uslu farklı alanlarda hep Konya için kendi çaplarında hizmet veren aynı ailenin fertleridirler. Ama benim için baba Uslu’nun yeri çok farklıdır. Neyse Ertuğrul Bey de genç yaşına rağmen AK Parti teşkilatlarında sessizce görev yapan mütevazı ama gerçek görev adamlarındandır. Şu anda da Büyükşehir Belediye Meclis üyesidir. Bizim Ertuğrul Bey ile sohbetimizde ne olur ki?
Elbette ki Konya, elbette ki Konya nasıl daha iyi olur idi.
Birimiz iktidarın temsilcisi, birimiz de sözüm ona şehir adına muhalif gazeteci!.. Gelen çay, giden çayların eşliğinde birimiz ne diyorsak diğerimiz tartışılmasız kabul ediyordu. Yani ikimiz de özünde aynı görüşte ve aynı şeyleri söylüyorduk. Yani bu şehrin tek doğrusu vardı ve herkes bunu bilip bunu söylüyordu. Bu şehirde muhalif yoktu. Ama gerçekten eksiklerimiz vardır ve bunların giderilmesi için de ortak akıl şarttı.
MEHMET ÜZÜMCÜ İLE ÇOK ESKİLERE GİTTİK
Dün güne güzel insanlar ile başlayınca işlerde sohbetlerde hep iyi gidiyordu. Uzun süredir görmediğimiz Mehmet Üzümcü ile rast geldik. Şehrin siyasetinden iş dünyasına, sporundan sessiz çoğunluğa hep bir titiz, idealist, heyecanlı Mehmet Üzümcü vardır. Yaş olarak Sayın Üzümcü bizim akranımız olmasa da şehir sevdası bizi bu güzel insanlar ile kanka yapmıştı. Ve o çok eski yılların dostluğunu biz hala aynı ilk günkü gibi seviyeli olarak korumayı biliyorduk.
KÖSEOĞLU EFSANESİ
Büyükşehir Belediyesinden kulakları çınlasın Mustafa Özkafa döneminden bu yana hep “abi” dediğim, bir sorun ya da soru ile karşılaştığım zaman hemen kapısını çaldığım Mehmet Köseoğlu ile ilgili nereye gitsem herkes iyi der. Akşam bir yerdeyiz “Mehmet Köseoğlu şöyle” diyorlar, sabah kahvesini içiyoruz, “Köseoğlu böyle idi” diyorlar. Dün öğle saatlerine doğru üçüncü işyeri ziyaretinden çıktık geçen haftadan bu yana aramak istediğim Mehmet Han Çopur’u aradım. “Alo ne dersin abicim?” dedim cevap “Köseoğlu’nun yanındayım”…
“Hele bana Mehmet abiyi bir ver” dedim ve hasret giderdik Sayın Başkanla…
Yani bu şehrin güzel ve sabırlı insanlarını zaman daha da böyle güzel yapıyordu vesselam.
YALÇIN DİKİLİTAŞ’IN ÖLÜM YILDÖNÜMÜ İMİŞ
Yerel basının bir ağır abiside merhum Yalçın abi idi. Oğlu Osman’da bize Yalçın abinin emanetidir. Dün sabah görüştük. Yarın Yalçın abinin 11. Ölüm yıldönümü imiş. Mekanı cennet olsun. Nur içinde yatsın Yalçın abi. Evlatları da babalarının bu mükemmel mirası ile gurur duysunlar.
ALİ AKGÜL YİNE YÜREĞİMİ SIZLATTI
Çarşamba günü bizim rahmetli dostumuz Ali Akgül’ün ölüm yıldönümü imiş. Ne yalan söyleyeyim bu koşturmaca içerisinde atladım. Hatırlatan da olmayınca kabri başına gidemesek de duamızı bulunduğumuz yerden gönderdik. Benim “Topal Alim” çok farklı idi. Herkes onu nasıl bilirse bilsin, ondan nasıl korkarlarsa korksunlar Ali’nin yüreği çok güzel çok temiz ve de yufka yürekli idi. Dış görüntü insanı aldatır dedikleri de Ali içindi herhalde.
Biricik Alim senin de mekanın cennet olur inşallah. Eşin ve çocukların seninle gurur duyuyorlar ya o en büyük miras işte.
Sonuç…
Biz bu şehre ve bu şehrin tüm insanlarına güzel gözle bakıp güzel görüyoruz. Ortak dileğimiz, çabamız, mücadelemiz bulunduğumuzdan daha iyi olabilmek içindir. Bu da böyle biline.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Yaşadığın yeri cennet yapamadığın sürece kaçtığın her yer cehennemdir
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
“Otomobilden inerken kapıyı açmadan önce arkadan gelen var mı?” diye bakmayı alışkanlık haline getirdiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.