Eski bayramlar şimdi
Köşe başında beklerim
Günleri güne eklerim
Bu bayramda gelmenizi
Özene bezene beklerim
Bakar dururum yollara
Dalarım eski günlere
Guzum sen çok severdin ya
Gel anan yaptı kaygana
Babanızda var çok gaygı
Hiç bitmesin sevgi saygı
Sen aklımdan çıkman guzum
Torunlarım pek küşümde galdı
Bunun gibi nice maniler yazdırırlardı analar, gurbetteki oğullarına eski yıllarda. Bayramdan önce yazdırdığı mektupta bunları dile getirir ve evladına olan hasretini bildirirdi. O eski yıllarda bayramların oruçların ananın atanın ayrı bir değeri vardı insanların yanında.
Çok şükür bu yılda mübarek Ramazan’ı Şerif’te layığı ile oruçlar tutarak namazlarımıza dikkat ederek iyilikler yaparak bu kutsal günleri değerlendirip Yüce Rabbimiz’i hoşnut etmeye çabaladık. İnşallah hak yanında makbul olur.
Eski Konya’nın şehir içerisindeki bayramlara çok vakıf değilim. Ramazanlarını bilirim tabi de bayramlarda mutlaka gurbette de olsam köyüme gelir bayramı anam babam kardeşlerimle yapardım mutlaka. O yıllarda böyle idi İzmir, İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlere gurbete giden Anadolu kırsalının gençleri, bayramlarda muhakkak anasını babasını ve sılasını ziyaret ederler, onların gönüllerini alırlardı. Çocukluğumda birkaç kere de bayrama rastlamıştım Konya’da merhum teyzemlerde bayram sabahı uyandık. Teyzemin çocukları ile bayram gezmeye çıktık. Amanın o ne kadar sevgi saygı samimiyet vardı öyle. Bayramlaşmaya vardığımız evlerde şeker ikramından sonra türbe civarının zengin görgülü Osmanlı kadınları kız çocuklara mendil hediye ederken biz erkek çocuklara da desenli güzel tire çoraplar verirlerdi. Babam rahmetliden çok isteyip de paranın yokluğundan yaptırıp giyemediğim hevesimdeki yakalı frek gömleğini ise o bayram nur içinde yatası teyzem vermişti bayram hediyesi olarak. O unutamadığım bayramda sevincimden göklere uçmuştum adeta.
Teknolojik iletişim araçları ne yazık ki bazı hasletlerimizi alıp götürdü. Vesaitlerin hem de şahsa ait modelli taksilerin çok olmasına rağmen yine de ana baba bayramlama tercihi yerine tatil gezileri yapmak ağır basıyor günümüzde. Bir de beni en çok üzen şimdiki gençlerin çok kullandıkları “kendine iyi bak” sözü. Ne kadar anlamsız ve mesnetsiz bir kelime yahu seni özleyen torunlarını görmek için can atan ana babaya “kendinize iyi bakın” demek onlara hakaret etmek demektir.
Şimdi gelelim eski bayramlara. Bir kere köylerde çok iş olmasına rağmen çok canlı geçerdi bayramlar. Çünkü bir sevgi, saygı, bir yardımlaşma, birlik, beraberlik içerisinde dayanışma yokluklulara yardım yapılırdı. Onların daha bayrama bir ay zaman var iken aman komşu bayramda yemeği mutlaka bizde yiyeceğiz, başkalarına söz verme gibi bağlantılar yapılırdı. Zengin aile reisleri kendileri ve genç çocukları vasıtası ile. Bayramdan önceleri her ne kadar yaz gününe gelse bile o eli öpülesi vefakar, cefakar analarımızın evleri hatta sokakları tertemiz süpürmesi güzel güzel yemekler, tatlılar, kıvrım baklavalar hazırlamaları, sac arası ve börekler yapmaları hiç aklımızdan çıkmıyor, bu ilerlemiş yaşımızda bile.
Camilerde bayram namazı sonrası camide bayramlaşmalar birbirlerinden helallik almalar daha sonra bazı köylerde bir büyük odada toplanıp komşularla beraber yemekler… Yemekten sonra mevsime göre bir mihenk yerde toplanıp bayramlaşılır hal hatır sorulurdu. Bayramlarda sadece akrabaları değil de bütün köyü dolaşarak bayram kutlayıp büyüklerin ellerini öpmeler birlik beraberlik ve dayanışmanın gereği idi sanırım.
Dedem merhum derdi ki “guzum amanın köyde herkesle bayramlaşın, hatta helalleşin. Çünkü bu köyde herkesin bir birinde hukuku vardır. Çünkü aynı toprakları aynı yaşamı paylaşıyoruz” derdi. Çok da haklıydı bence. Bu vesile ile herkesin bayramlarını kutlayalım. Yarın Bayram. Bayramınız mübarek olsun. Allah sağlık içerisinde cümlemizi tekrar bu aylara ve bayramlara eriştirsin inşallah.