İlk yazılarımda maç yazısı yazmayı hiç sevmedim ama hep maç yazısı ilk yazım oldu.
Bir kez daha yeni gazetemde maç yazısıyla başlıyorum.
Altı üstü bir merhaba diyeceğim amma da uzattım.
Gaziantepspor’u takip etmenin ardından Konyaspor biraz garip geldi açıkça söyleyeyim.
Stat desen stat var, taraftar desen taraftar var. Daha minibüste maça giderken kritiği yapılmaya başlandı. Birbirini hiç tanımayan insanlar, Ömer Şişmanoğlu mu oynasın yoksa Rangelov mu konuşuyordu.
Bunların arasında stada girdim. Girdim ama ne stat. Kamil Ocak’ta maç seyretmenin ardından Konya Büyükşehir Torku Arena’da başka bir şey.
Kadroları elime aldığımda bir baktım eski bir dost. Traore’yi Gaziantepspor’da oynadığı dönemden iyi tanıyorum. Devamlılığı olmayan ama top ayağındayken her türlü varyasyonu yapabilecek bir oyuncu. Daha oyunun başında solakların sunumuyla gol geldi. Sissoko’nun asistinde Traore, sakin bir vuruşla perdeyi açtı.
Bu iki oyuncunun da top ayağına yakışıyor. Sissoko ve Traore oyunda olunca Konyaspor’da oyunun merkezi Meha’dan daha çok bu ikiliye kaymış görüntüsü verdi. Ortaya güzel bir oyun çıkıyor ancak bir süre sonra bu ikili işi 5’e 2 top kapma kıvamına getiriyor.
Yeşil-beyazlılarda oyunun akıl merkezi Meha ve Holmen’de buluşuyor, bu net bir şekilde ortada. Golden sonra Mersin İdmanyurdu top yapsa da ilk tehlikeli atağına 31. dakikada ulaştı. Rakibin gol atmaya niyeti yoktu ama Konyaspor da 2. golü bulmakta zorlanınca orta sahada kaptırılan toplarla keyifsiz bir futbol ortaya çıktı.
Beraberliliği yakalamak için ikinci yarıya başlayan Mersin İdmanyurdu’nun pas kanallarını iyi kapatan Konyaspor etkili kontrataklar yakaladı. Traore ve Sissoko Mehmet Uslu’nun iki asistini (!) harcarken, 2. golün kokusu gelmeye başladı. Oyuna girdikten sonra ileri uçta daha etkili bir görüntü veren Ömer Şişmanoğlu’nun asisti Holmen’i golle buluştururken, Konyaspor da rahat bir nefes aldı. Yeşil-beyazlılar, maç boyunca çok sayıda gol pozisyonundan faydalanamazken, Ömer Ali ve Ömer Şişmanoğlu ile de iki kez direkleri nişanladılar.
İlk maçımda galibiyetle buluştum, ilk golü de eski bir tanıdık selamı olarak aldım.
Rakip Mersin İdmanyurdu olsa da Konyaspor defansif anlamda iyi bir görüntü verdi. Bundan sonraki maçlarda takım oturdukça uyumun daha da artacağını düşünüyorum. Aykut Kocaman’ın takımlarının genel havası da biraz böyledir. Takım ilerledikçe formu yukarıya doğru çıkacaktır. Pik yapıp düşüş yaşayacağına da çok fazla ihtimal vermiyorum.
Dün öne çıkan performans ise kaptan Ali Çamdalı idi. Orta sahada basit oyunuyla pas trafiğini çok iyi yöneten kaptan müdahaleleriyle de birçok atağı başlamadan kesti. Kaptanın oyununa sol bek Mehmet Uslu da eşlik ederken, zaman zaman parlayıp sönen Traore de işini iyi yapanlardandı.