Hayatın yokluk yıllarıydı;
Her şeyin tek olduğu benzerinin olmadığı yıllar der ve anlatırdı babam.
Bu kadar geçmiş hakkında bilgi sahibi olmam babamın sayesinde.
Adına eskiden dediğimiz yıllar.
Bir düşünün eskiden neler vardı?
Mesela her şeyden bir tane vardı değil mi?
Ne kadar acayip geliyor bana günümüz şartlarında bakınca; bir tane televizyon, bir tane ev telefonu bir tane sobalı oda, zengin olanların bir tane arabası çok olan tek şey evdeki çocuklar ve mutluluktu o zamanlar.
Babam derdi ki kızım yokluk yıllarında yani eskiden çok eskiden bir zenginler vardı bir de memurlar, başarılar kutlanır üzüntü azalsın diye paylaşılır hiçbir kimsenin ekmeğinde, rızkında, makamında, yaptığı iş ve kazandığı para da gözü yoktu hatta çok ilginçtir ki herkes çok mutluydu bu durumdan.
Ama şimdi öyle mi?
Şimdi her şeyin bolluk zamanı her şeyimiz var teknolojimiz, seçme şansımız, evlerimiz, akrabalarımız daha sayamadığım birçok şeye sahibiz.
Olmayan tek şey ise MUTLULUK.
Bu kadar bolluğun içinde kimse yaşadığı hayattan memnun değil herkes huzursuz herkes mutsuz, herkesin gözü bir başkasının sahip olduğunda ve o’na sahip olma derdinde, şükreden bile çok az insan var artık. Bence en önemlisi de bu bolluk dünyasında kimsenin can güvenliği yok camlarımızda perdelerimiz yüreklerimizde sevgimiz maalesef ki yok.
Her an bir şey olacakmış gibi korku ve endişeli insanlar olduk. Çocuklarımıza bir şey olacak diye, evimize hırsız girecek, iş arkadaşlarımız ayağımızı kaydıracak işimizden olacağız diye korkar olduk.
Karnımız doydukça biz açgözlü insanlar olduk. Ben yapamıyorsam kimse yapmasın, ben başaramıyorsam kimse başarmasın en önemlisi de ben mutlu değilsem kimse mutlu olmasın diyen insanlar olduk.
Peki neden biz bu hale geldik.
Eğer bir çocuğu öperken koklayarak öpmüyorsak, yüreğimiz sıcacık olmuyorsa hepimiz için tehlikeli çanlar çalıyor demektir.
Oysa birlik ve beraberliğimizi, kimsenin makamında başarısında gözümüz olmadığını, en önemlisi de sevgiyi hissedebilirsek bir nebze de olsun değişecek bir kişi değişirse dünya değişir diye düşünüyorum.
Velhasılkelam dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey.