Çok açık ve net ifade ediyorum bugün hem kendi adıma hem de şehrim adına hem sevindirici hem de üzücü aynı zamanda da düşündürücü bir konuyu köşeme taşıdığım için kafam çok karışık.
İyi mi yapıyorum, kötü mü onu hâlâ anlayabilmiş değilim?
Ya da sözüm ona gazeteci(!) olabiliriz, yerel olabilmek için de didinebiliriz ama her doğruyu ya da mantıklı iddiayı köşemize yazarak doğru mu yapıyorum ya da kendi kendime altıma dinamit mi koyuyorum yemin ediyorum aptallaşmış durumdayım.
Çünkü bende mi “Bana ne canım” demeliyim. Yoksa “alın atınızı … tımarınızı” diyerek eleği duvara asma zamanı mı geldi? Kararsızım.
Eğer yanlış yolda isem lütfen büyüklerimiz bizi uyarsınlar.
Çünkü zaman zaman artık yazdıklarımın iyi şeyler olmamasından, negatiflikleri dile getirmekten kendimi suçlu gibi hissetmeye başladım.
Ne dersiniz yakın çevrem iki de bir esprisini yapmaya başladı, “Yaşlandın artık bırak şu gazeteciliği yeter artık. Biraz da hayatını yaşa” sözlerine kulak mı vermeyelim?
Gerçi bizim hatun her ne kadar “Yeter artık yanımda otur gayri” dese de arkasından “Aman ne olur sen çalış. Sen çalışmazsan ölürsün” der.
Bir gün bir karar vereceğim inşallah.
Ya huzuru bulacağım ya da öleceğim(!) inşallah.
……………
Önceki gün gece yarısı yıllardır kendisini iyi bir etliekmekçi olarak tanıdığım bildiğim bir abim şöyle yazıyordu;
“Etliekmek için Coğrafi İşaret Belgesi (Tescil) alındı.
Konya ve sektör için çok önemli, etliekmek Konya'nın önemli bir değeridir. Bu değere sahip çıkmak gerekiyor.
Tescili alınca her şey tamam mı, oldu mu?
Öncelikle Coğrafi İşaret’in ne olduğunu sektöre anlatmamız gerekiyor.
İşini düzgün yapan işletmeler etin kilosunu 40 liradan alıp etliekmek yapıyor.
Öbür tarafta 18 liradan kıyma alıp etliekmek yapan kişiler için Tescil ne?
Coğrafi işarette neymiş o nasıl bir şey..?
Sektörde bunu ciddiye alıp ciddi denetimler olmadığı müddetçe Tescil bir kağıt parçası olarak kalır...
Konya'da etliekmek yiyip sonra da bize “bir daha Konya'da etliekmek yemem” diyen kişileri tekrar kazanmamız için önce bu sektöre çeki düzen vermemiz gerekiyor...”….
…………..
Allah Allah!!! Etliekmekçi bir abimiz ne diyordu?
Bize mi yazıyordu?
Yoksa karıştırmış başkasına diye yazdıkları bize mi geliyordu anlayamamıştım.
Bu kez ben yazdım.
“Abi hayırdır bunlara bana mı yazıyorsunuz? Pek bir şey anlayamadım da (!). Yoksa bunları yazmamızı mı istiyorsunuz?”
Abimiz yeniden yazmaya başladı
Yaz abi sen yaz bunları. Ben etliekmekçiyim ben yazamıyorum sen yazzz.
Tavuk taşlığından köpek mamasına gidecek atık etten etliekmek yapanlar adam gibi iş yapsınlar.
Ben 37 yılımı verdim. Yemek kültürü diye bu işe girdim ama artık yerlisinden yabancısından işittiklerim ile artık etliekmekçiyim demeye utanır oldum.
İlk fırsatta da kurtulmayı düşünüyorum
Uğur abi soya fasulyesini de unuttum. Bi de o var.
Bunları lokantacılar bizim büyüklerimiz benden çok daha çok çok dahasını bilirler.”
………………
Yahu neler oluyordu?
Bu kez abime telefondan ulaştım.
Yazarak olmuyordu.
Abimizi bire bir dinlemeliydim.
Notlar almalıydım.
Etliekmekçi abimiz bu kez çok daha acı şeyler söylemeye dahası iddia etmeye başladı.
Etin, kıymanın kilosu ortada. Ama bazı yerlerde çok daha ucuza et satıldığını söyleyen abimiz özellikle Türbe civarında şehrimize gelen yerli yabancı turlarını tor operatörlerini ayarlayan insanlar olduğunu söyleyerek;
“Abi bunlar direk etliekmek 8 lira der ve hangimiz bunu kabul edersek o otobüs o lokantanın yönüne direksiyonu kıvırır. Biz de etliekmek 14 lira. Orada 8 lira. Peki bu nasıl olur?
İşte ucuz etten(!) olursa bal gibi de olur ve de üstelik para kazanırsınız.
Biz işçimizin maaşını ödeyebilirsek kimseye de borcumuz olmaz ise mutlu oluyoruz. Ne parası? Ne kârı?
Sonra bu insanlar Konya’dan ayrılıp Akşehir’e gittiler mi? Ya da Nevşehir’e ulaştılar mı cır cır….
Ve oradaki dostlarımız bizi ararlar “Ne bu kardeşim. Etliekmeği yedirirsiniz, parasını siz kazanırsınız bunların pisliklerini (Cır cırlarını kastediyor. Biz kibarını yazmaya çalışıyoruz) biz temizleriz.
Uğur abi Allah aşkına yaz. Büyük vebal atlındasın. Bu tescil işinin gerçek anlamda olmasını istiyorsak Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri her gün her etliekmekçinin kazanından eti alacak ve tahlilini yapacak.
Değilse bu kağıt parçası ile olacak bir şey değil. Şehir olarak da insanlarımızın itibarları da Allah seni inandırsın kayboluyor” diyordu.
………….
Çok cır cırlı ve sıkıntılı bir konu.
Canınızı sıktık ise, midenizi bulandırdık ise ve yanlış bir şey yazdık ise özür dileriz.
Doğrusunu yazmaya da hazırız.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Ölümü yattığın zaman yastığının altında, kalktığın zaman burnunun ucunda biI!
NE ZAMAN ADAM OLURUZ
Hatalarımızdan ders çıkarmayı bir olgunluk olarak kabullenmeyi becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.