Bol yağışlı ama açık, soğuk ama güneş göründüğü zaman da sıcak bir Pazar gününde tüm okurlarımıza, sevenlerimize dostlarımıza kucak dolusu sağlık ve mutluluklar diliyoruz.
Cumartesi sabahı bizi seven güvenen okurumuz Osman Çakmakçı Bey bizimle şöyle bir dertleşme isteğinde bulunuyordu
“Selamün aleyküm abi nasılsın?
Senden bir ricam var. Konya’da almış başını giden ev kiralarını da köşene taşısan belki faydalı olur. Belki ev sahipleri vicdana gelirler. Asgari ücretin bin 50 lira olduğu bir ülkede yaşıyoruz. 600 liradan aşağı ev yok. Adama diyorsun asgari ücretin ne kadar olduğunu bilmiyor musunuz? O zaman aldığımız cevap şu “ Galiba bilmiyorsun. Sen vermezsen Suriyeliler verir” deyip kapatıyor konuyu. Allah aşkına abi köşene taşı bu konuyu insanlığımızı kaybetmeyelim, birlik ve beraberliği kardeşliğimiz gitmeden, insanların gözünü para hırsı bürümeden önce kendi benliğimizi bulalım.”
…………….
Atalarımız demek ki boşuna dememişler “Dünya’da mekân, ahirette iman”…
Evliliğimin ilk yıllarında kiracılık yaptıktan sonra Allah anamdan babamdan bir değil bin kere razı olsun önce beni evlerine oturtup kira derdinden kurtardılar. Daha sonra da hep söylerim mekânı cennet olsun Enver Ören abimizin desteği ile ev sahibi olduk.
Ve yalan, dünya gibi kiracıları ve insanların çektikleri sıkıntıyı unutuverdik.
Ta ki Osman Bey'in dün sabah bizi uyarmasına kadar.,,
Cenab-ı Allah’ım herkese başını huzur ve sağlıkla sokabileceği bir ev nasip etsin.
Yalnız Osman Bey’in ricası aslında toplumda ki bir tehlikeye vurgu yaptığı için bu konuyu köşeme taşıma mecburiyetini hissettim.
Demek ki şehrimizdeki Suriyelileri biz yine farklı bir konuda art niyetli kullanmaya devam ediyoruz.
Aslında iş sadece Suriyeli meselesi de değil.
Bir ay önce bir işyerinde çalışan iki Iraklı kardeş ile tanıştım. Irak’tan mezhep çatışması yüzünden kaçmışlar. Hatta birinin vücudunda beş kurşun yarası vardı. İkisini de ekmek davası adına çok güzel çalışıyorlardı. Bir ara çay molasında sohbet edip Irak’ı Iraklılardan öğrenmeye çalışırken abi olanı “Bosna’da oturuyorum. Biz iki aileyiz. 11 kişiyiz. 650 lira ev kirası veriyorum. Ama çok para” demişti.
Yani Suriyeli olsun Iraklı olsun isterse de Konyalı olsun bu iş bir yerde vicdan meselesi.
Ama şimdi siz haklı olarak diyeceksiniz ki;
“Bırak Allah aşkına iş sadece ev kirasında mı? Bizde vicdan kese ile cep arasında !”
Yüzde yüz haklısınız.
Ne insanlığı ne vicdanı ne de Allah korkusu.
Önce para.
Biz önce cebimize girecek paraya bakıyoruz artık…
Belki bu cümlelere bazı okurlarımız kızıyor. Bazıları ise asla böyle değil. Buna da inanıyoruz. Ama istisnaları buna dahil etmeyerek bize ulaşan şikayetlere bakıyoruz. Konyalısı da, Suriyelisi de, Iraklısı da şikayetçi.
Demek ki dert ortak…
O zaman!
O zaman yapılacak tek şey hep birlikte güçlüce dua edeceğiz “Allah’ım sen bizi ıslah et” diyeceğiz.
……….
İyi tatiller.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İnsanIar da kuyuya benzer, içIerinde boğuIabiIiriz.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Hatırın mana ve önemini idrak ettiğimiz gün daha iyi ADAM oluruz.