- Beyşehir’in Fasıllar Mahallesinde olan ve tarihi kültürel mirasımız açısından önemli olan Fasıllar Anıtı için tarihçi Hasan Bahar, “Hitit dönemine ait önemli bir yapı olan ve ‘Kurt Beşiği’ diye anılan Fasıllar Anıtı ayağa kaldırılmalıdır” diyor.
Konya’nın Beyşehir ilçesine 18 km. uzaklıkta eskiden bir köy iken şimdi mahalle olan Fasıllar,
Anadolu’nun zengin tarihi birikimine sahip.
Tarihi Hitit şehrinin üzerinde kurulu mahallede, Hitit, Bizans ve Roma döneminden kalma çok sayıda anıt ve harabe bulunuyor. Bu köyün (mahallenin) her bir karışını dolaştığınızda âdeta bir açık hava müzesini geziyormuş gibi bir hisse kapılırsınız. Eflatun Pınarı gibi Fasıllar Anıtı da yerli ve yabancı misafirlerin işini kolaylaştıracak güzel tesisler ile bu anıtlara giden yolların iyileştirilmesi gerekiyor. Biz Türkler öyle zengin kültürel bir mirasın üzerinde oturuyoruz ki, bize verilen veya devletten aldığımız eğitin gereği ne yazık ki bu mirası koruyacak ve o mirasa sahip çıkarak dünyaya güzel ve albenisiyle sunacak/sunabilecek şekilde vatanımıza aidiyet duygusuyla yetiştirilmediğimizden dolayı; bu tarihi miraslar heba olup gitmektedir.
Kurtbeşiği Tepesi
Fasıllar mahallesinin Asar (Hisar) Tepesi, Uhuz Tepesi ve eski köylerin bulundukları yerler tarihi eser itibariyle o kadar çok zengin ki. Fasıllar'ın kuzeybatısında yer alan Asar Tepenin kuyuları, sarnıçları, Uhuz Tepenin mermer bina kalıntıları bunlardan birkaçı olarak sayılabilir.
- kuzeyine düşen Kurtbeşiği Tepesi’nin doğu yamacında yer alan Fasıllar Anıtı (Kurtbeşiği Anıtı), tarihçiler tarafından MÖ XIII. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendiriliyor. Hitit Kralı Muvattali'nin yaptırdığı Fasıllar anıtı büyük Tanrıyı, bir dağ tapınağında iki aslan arasında gösterir. Anıtın üzerinde bir tanrı, iki aslan ve birinci tanrıdan daha önemsiz olan ikinci bir tanrı bulunmaktadır. Tanrı bir ayağını aslan üzerine, diğer (sol) ayağını dağ tanrısı üzerine basmıştır. Dağ tanrısının hemen yanında diğer aslanın benzeri olan, ikinci bir aslan tasvirine de yer verilmiştir. Fasıllar Heykeli, Hitit sanatı için ayrıca önem taşıyor. Çünkü bu döneme tarihlenen heykellerin çoğu küçük boyutlarda ve profilden bir görüntü verirken, bazalt taşından yapılan bu heykel cepheden tasvir edilmiş ve yaklaşık yetmiş tonluk ağırlığa sahip. Bu anıtın bir başka özelliği ise, Hitit kabartmalarının çoğu sabit tabii kayalıklara ve taşlara yapılmışlarken, bu anıt bağımsız bir blok üzerine işlenmiş olması. Köyün yamacında yatan bakımsız bu devasa anıtın ayağa kaldırılması, insan eliyle gelecek zararlardan ve doğal tahribattan kurtarılması gerekiyor.
Fasıllar Anıtı ve Lukyanus Anıtıyla birlikte ayrıca bu yörede Diyeskurlar Anıtı ile Bereket Anıtı, Kapıkaya, Erler Kayası, Gavurmeşedi, Cevizler, Oğuzlar Hamamı, Sulu İn, Yerebatan Çeşmesi gibi ören ve kalıntılar bulunuyor.
Fasıllar Mahallesi Muhtarı Fahrettin Kibar’ın sitesinde ise şu bilgiler var:
“Yaklaşık 3 bin 500 yıllık geçmişi bulunan Fasıllar Anıtı, Hititliler ile Mısırlılar arasında yaşanan Kadeş Savaşı'nı Hitit Kralı Muvattali'nin bakış açısı ile gözler önüne seriyor. M.Ö. 1243 yılında Hititliler ile Mısırlılar arasında yapılan ve her iki tarafın da birbirine üstünlük sağlayamadığı Kadeş Savaşı, tarihin önemli dönüm noktalarından birisiydi. Savaş sonrası Hitit Kralı Muvattali ve Mısır Firavunu 2. Ramses arasında yapılan Kadeş Barış Antlaşması tarihteki ilk yazılı anlaşma niteliğindedir. Fasıllar Anıtı bu tarihi olayı Hititlilerin perspektifinden anlatmak amacıyla inşa edilmiş.
Anıt 60’larda Ankara’ya Taşınacaktı
Fasıllar Köyü'nün ileri gelenlerinden Halit Ceylan, Hitit Kralı Muvattali'nin söz konusu anıtı, "Biz galip geldik" mesajı vermek amacıyla inşa ettirdiğini anlatıyor. "O dönemde Fasıllar, Hititliler'in önemli merkezlerinden birisiydi. Yaklaşık 3500 senelik anıtta Muvattali Ramses'in üzerine ayağını basmış, Ramses ise ağzı açık, teslim olur vaziyette temsil ediliyor" diyen Ceylan, 72 tonluk anıtın Ankara'ya götürülmesi için 1960'lı yıllarda başlatılan girişimlere engel olduklarını söyledi.”
Fasıllar Anırı’nın ayağa kalkmış vaziyette bir kopyasının Ankara Müzesi’nde olduğu da biliniyor. Prof. Dr. Hasan Bahar, bulunan bir belgeden hareketle burada at yarışlarının düzenlendiğini, bölgede Selçuklu ve Osmanlı döneminde de atçılık faaliyetlerinin bulunduğunu, Lukuyanus Anıtı’nın mahalleye baktığı vadide cirit oyunları oynandığını da ifade ediyor.
YARIN: Beyşehir Gölü ve adaları.