1 Kasım seçimleri için partilerin Konya adayları belli oldu. Son duruma göre AK Parti’den bir milletvekili aday gösterilmedi ve onun yerine eski İl başkanı Ahmet Sorgun (hem de ön sıralardan) aday yapıldı. Böyle bir gelişme ile il yönetimi onure edilmiş oldu.
Bunun elbette derin bir anlamı da var. Geçen seçimlerde il yönetiminin saha çalışmalarındaki isteksizliği çok dillendirildi. Ahmet Başkan’ın adaylığından sonra bu seçimde nasıl bir performans gösterecekler. Beyler, bu sefer çalışmamak için hiçbir mazeretiniz yok. Görülen odur ki, bu sefer 12’yi bulacaklar ve benim de çok sevdiğim ve faydalı olacağına inandığım Ömer Ünal kardeşimiz parlamentoya girecek. Keşke Ömer Ünal listenin daha ön sıralarında yer alsaydı. Açıkça ifade ediyorum ki teşkilatın başarısı Ömer Ünal’ın parlamentoya girmesi ile ölçülecektir. Bu arada Başbakanımız birçok yerden davet almasına karşın tekrar Konya’dan aday olması takdire şayandır.
Aday isimleri elbette önemli ama geçen seferde yazdım, adayın isminin şu veya bu olması ve sırası çok önemli değil. Aslolan dava adamı kimliği, seçimden heyecan duyması ve enerji dolu olmasıdır.
*****
Diğer partiler için diyeceğim fazla bir şey yok ama akıllı CHP’liler için diyeceğim en önemli konu; havalı duruşu ve tavrı yanında kendini ispat etmek için Cumhurbaşkanına hakaretle siyasete başlayan Bozkurt’u neden birinci sıradan yeniden aday gösterdi, anlamadım. Daha dengeli ve akıllı konuşan, AK Partililerin de takdirini kazanmış Atilla Kart’ın yerini doldurmuyor. Hâlbuki Bozkurt (Ha, soyadından dolayı MHP’liler oy verebilir) yerine gerçekten beyefendi, genç, daha sevimli Turgay Bilge aday gösterilebilirdi değil mi?
MHP için söylenecek pek bir şey yok ama Oprukçu’nun üçüncü sırada yer alması bilen çevrelerce olumlu yorumlanıyor ve Sait Hoca ile yer değiştirmesi daha da iyi olurdu deniyor. MHP üçü zorlayacak ama Bahçeli’nin son tavrı ile ne olur bilemem.
HDP’de birinci sıra tamamen lağvedildi. Gitti Battal, geldi Özkan. Bu da demektir ki seçime taze kan. HDP’nin Konya’da şansının olduğunu söylemek çok zor.
*****
Geçen seçimde olduğu gibi AKP tüm partilerle mücadeleye devam edecek. Bu partiler tüm dinamikleri ile sıra dışı saldırılarla Cumhurbaşkanı ile hesaplaşma konusunu ön plana çıkaracak ama Konya’da tutmaz. Bunu yaparken, maalesef dış aktörlerle beraber hareket edecekler. Devleti yok etme üzerine kurulu bir senaryoda sırf Erdoğan düşmanlığı altında gizli fikri destekleyen Müslüman, milliyetçi, solcu ve ateistler işbirliği yapacak. Efendiler, Erdoğan ile mücadele bizim iç meselemizdir. Dış meselemiz ise ülkenin bütünlüğüdür. Siyaset yapma uğruna ülkeyi feda ederseniz batsın sizin siyasetiniz.
Moskova Merkez Camii açılışını Putin, Abbas ve Erdoğan beraber yaptı. Putin siyaseten de olsa Müslüman kesimle barıştı ve bunca baskıya rağmen Rusya’yı kalkındırıyor. Ne demeli ki bizim iç ateist, milliyetçi, cemaatçi Müslüman kendinden olmayan kesimle barışmadığı gibi onları gerizekalı, hain, alçak ilan ediyor. Müslümanlar kendinden olmayan diğer Müslümanlarla savaşıyor. İşte paralel denen, ne idüğü belirli, yapmak istediği belli olan yapı, bu sizin yanınıza kalmamalı.
****
Başbakanımızın Konya’da bayram öncesi yemeğine katıldım. Eski-yeni birçok kimse ile selamlaştım ve salonu şöyle bir seyrettim, çok kalabalıktı. Açılışta Başkan Akyürek’in konuşması daha anlamlı buldum. Salonda Recep Konuk merkezli sabit bir kalabalık olsa da Uğur Kaleli ve Hüsniye Hanım tüm masaları dolaşarak göz doldurdu, ardından başbakanımız da tüm masaları dolaştı. Diğer vekilleri pek ortada görmedim.
Umarım vekil olacakların burunları şimdiden yukarı kalkmaz, kendini aşarlar, vatandaşa koşarlar.
Umarım “Yaza çıkardık danayı, beğenmez oldu anayı”, dedirtmezler kendilerine.