Bu hafta artık sizleri siyasetle sıkmamaya çalışacağız. Ve inşallah Pazar günü sandığa gidilmesi ile de “yorganın gitmesi kavganın bitmesi” filmi ile yeni bir oyunu daha bitirmiş olacağız.
Bu arada araya bir de spor yazısı sıkıştıralım dedik.
Konya olarak sporda son dönemlerde farkında olmadan çok iyi şeyler yapıyoruz. Korkum eğer bu güzelliklerin farkında olmak ve çekiştirerek bozmak!
Mesela milli maçlar serisi ile Konya, Konya’nın dahi hâlâ farkına varamadığı bir vizyona ulaştı. Bir çıta yükseldik. Hatta klasman atladık.
Bu noktada bunun temelini atan da yine farkında olmadan Tahir Başkan idi. Bu işin minderi Arena oldu. TORKU Arena olmasa idi hangi güç milli maçları Konya’ya verebilirdi. Demek ki bir iş için önce minderiniz olacak sonrada minderinizi iyi sermesini bileceksiniz. Tahir Başkan bu yola çıkarken bunları hesaplamasa da Allah bu konuda Başkan’a “Yürü ya kulum” dedi ve Başkan hiç beklemediği bir projede bombayı patlattı.
Minder sağlam olunca devreye siyaset girdi.
Her şeyden önce Başbakan’ın şehri idik.
Federasyonunun vereceği tarihi kararda Spor Bakanı’nın müsteşarı Faruk Özçelik ile Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan elleri güçlü olarak masaya oturdular. Yani minderin güzelliği ve Başbakan şehrinin avantajına bürokratlarda ağırlıklarını koymuşlardı.
Sıra gelmişti. Tribünlere. Milli maçlar dünya kenti Türk sporunun kalbi İstanbul’da oynanıyordu ama Fenerbahçeliler; Galatasaraylı futbolcuları ıslıklıyor, Galatasaraylılar da Fenerbahçeli futbolcuları yuhalıyordu. Yani tribünler hala kırmızı beyaz olamamışlardı. Bırakın olamamayı düşmanlık uluslararası boyuta ulaşıyordu.
Tam bu ortamda Arena ile tarih yazan sahada oynanan futbol, elde edilen skor ne olursa olsun tribünleri dolduran Konyaspor taraftarı sayı olarak lig lideri oluyordu. Buna bir de tribün şovlar eklenince görsellik noksansız oluşuyordu.
Veee Spor İl Müdürü Ömer Ersöz ile ekibinin bu telaşe ve Konya’nın Türkiye’ye ev sahipliği yapması noktasındaki kusursuz yönetimi ile sanki her şey tıkır tıkır işliyordu.
Remzi Ay’ın Genel Başkanlığı’ndaki ASKF hiçbir yerde yapılamayan organizasyonlara imza atıp Türk sporunda gündem oluşturuyordu.
Bu kadar güzellik bir araya gelse de spordaki son vuruş sonuç olmalıydı.
Ve Cenab-ı Allah’ın yardımı ile olmazlar oluyor o son nokta tarih yazılması ile son buluyordu.
Şimdi tüm bunlara Konya dışından bakıldığı zaman sanki birinin elinde kağıt kalem roman yazılıyordu. Evet gerçekten de bu roman yazılmıştı. Roman tarihleşmiş sportif destan olmuştu.
Konya özünde bir spor şehri olmasa da Türkiye’de spor şehri diye bilinen şehirlere artık nal toplatıyordu. Bir bakın hele bugünlerde hiç o şehirlerin adını sanı duyuluyor mu?
Bir şehrin, bir takımın sportif başarıda pay sahibi olmasını sağlayan, onlara ivme kazandıran sponsorlarımız eskiden sokağa attıklarını sandıkları reklamlarla bugün uçuyorlardı.
Şimdi bu sportif başarıyı Konyaspor omuzlamış götürüyor.
İnşallah millet olarak hasret kaldığımız birlikteliklere, güzelliklere, mutluluklara sarılmaya coşmaya Konyaspor ve milli maçlar ile koşuyorduk.
Konya son aylarda bunu bilmeyerek, hesap etmeyerek başardı.
O zaman bunu başaranlardan isimli isimsiz mücadele edenlerden Allah razı olsun. İnşallah bundan sonra bu başarıların arkası da gelecektir.
Burada büyüklerimize küçük bir hatırlatma da yaparak yazımızı sonlandıralım. N’olur bizi Arena ile kandırmayın. Bu proje açıklandığı zaman Arena, Olimpiyat Köyü Projesi’nin sadece bir parçasıydı. Haydi şu pazar gününden sonra Olimpiyat Köyü için de bir temel atıverelim.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Verdiğin değerin karşılığını görmüyorsan, gördüğün değeri ver ki; herkes yerini bilsin
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Alt geçit çıkışlarında bayan sürücüler şeridi ortalamadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.