FEN LİSELERİNE SAHİP ÇIKALIM

Ali Dutal

Fen Liseleri hiç tartışmasız eğitim sistemimiz içindeki en seçkin okullardır. Liseye geçiş sınavlarında en yüksek puanı alan öğrencilerimizin bir kısmı özel liseleri tercih etmiş olsalar da kahir ekseriyeti Devlet Fen Liselerini tercih etmektedirler. Bu sebeple Fen Lisesi öğrencileri önemli olup bu öğrencilere sahip çıkılmalıdır.

Bu öğrencilerin neyine sahip çıkalım devletimiz bunlara yurt, burs ve tesis gibi birçok imkanı sağlıyor, denilebilir. Doğru olmasına doğru da benim sahip çıkılmasından kastım bu çocukların milli ve manevi yönden yetiştirilmeleridir.

-Yetiştirebiliyor muyuz?

Bu konu ülke, millet ve çocuklarımızın kendileri için hayati derecede önemlidir. Mesela, bu çocuklarımız hangi kitapları okuyorlar. Bununla ilgili bir araştırma var mı? Ben öyle inanıyorum ki,  çocukların kitap seçimi ile ilgili okullarımızda ciddi çalışma yoktur.

Kitap deyip geçmeyin; kitap çocuğun fikri dünyasını direk etkiler. Ben de biliyorum ki kitap okuma oranımızın çok çok düşük yüzdeliklerle bile olmayıp bindeliklerle ifade edildiğini. Her şeye rağmen Fen Lisesi öğrencilerimizin kitap okuma oranı diğerlerine göre çok yüksektir. Fen lisesi öğrencilerimizin fikri duygularını olumsuz yönde etkileyecek kitapların yaygın olarak okunduğu duyumlarını aldım. Bu durum görmezden gelinemez! Çocuklarımızı milletimizin değerlerinden uzaklaştıracak, deizm ve ateizme sürükleyecek her türlü etkenden korumak ve kendi değerlerimiz istikametinde yetiştirmek zorundayız! Ülkemizin geleceği açısından hayati derece önemli bir konu olup bütün sorumluluk sahipleri sorumluluklarını yerine getirmelidirler.

Bu öğrencilerimizin kahir ekseriyeti gerek devlet gerekse özel kurum ve kuruluşlarda etkin görevler alıyorlar ve alacaklar. İster devletin kurumlarında isterse özelde kuruluşlarda olsun bu öğrencilerimiz vazifelerini yerine getirirken milletinin ideallerini dikkate almalıdırlar. En azından bir Japon kadar ülkesini sevmeli, ülkesi milleti için her türlü fedakarlığı yerine getirebilmelidir. Yanlış anlaşılmasın hata ve başarısızlıklarda kendini öldürsün demiyorum­; inancımızın gereği söylemem de mümkün değil; ancak, milli duygulara da sahip olsun.

Müslüman çocuğu olarak Allah(cc)’ı ve Peygamberimiz Hz. Muhammed(sav)’i bilmeli kul ve ümmet olmanın onurunu yaşamalıdır. Peygamberimiz(sav) hayat yolumuzun aydınlığı rehberimizdir. Peygamberini bilmeyen ümmet, ümmet olamaz! Ülkemizin birlik ve beraberliğinin tek ve yegane garantisi ümmet olabilmektir. Kısaca ümmet olmadan millet olamaz!

Kuru kuruya ben peygamberimi seviyorum demeyle gerçek sevgi olmaz; peygamberimizi tanıyarak olur. Peygamberini bilmeyen peygambere tabi olabilir mi?

Açık ve net olarak ifade ediyorum; Peygamber Efendimiz(sav)’i tanımıyoruz! Ümmet peygamberini tanısaydı bu kadar ayaklar altında sürünmezdi! Efendim okullarımızda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersinde, Kur’an-ı Kerim Kurslarında öğretiliyor; ayrıca, Hz. Muhammed(sav)’in Hayatı dersi seçmeli olarak okutuluyor, diyebilirsiniz.

Bundan üç veya dört yıl önceydi, Meram Fen Lisesi’nde bir tahkikatta 9. Sınıf öğrencilerimizin seçmeli derslerinin seçimiyle ilgili listeyi gördüm. Sıkı durun eğer içinizde azıcık Hz. Muhammet(sav)’in sevgisi varsa üzüleceksiniz! Meram Fen Lisesi’ne girmeye hak kazanan 117 öğrenciden sadece ve sadece 4 (DÖRT) tanesi seçmeli ders olarak Hz. Muhammet(sav)’in Hayatını seçiyor. 9. Sınıfların seçmeli ders seçimi geldikleri ortaokullarda yapılmıştır. Çocuklarının ders seçiminde hassasiyet göstermeyen velilerin peygamber sevgisini nasıl izah edebiliriz?

Derdimiz çok; bu yazıyı laf olsun diye yazmıyorum. Açık ve net ifade ediyorum, Allah’ını ve Peygamberini sevmeyen adamdan hiç kimseye hayır gelmez; zor durumda kaldığında menfaati uğruna her şeyi yapabilir. Efendimiz(sav), “Vatan sevgisi imandandır” buyurmaktadır.

Ülkemizde yaşayan herkes kendini hangi etnik grubun içinde tanımlarsa tanımlasın iman sahibi ise ülkemiz ve milletimizin düşmanı emperyalistlerin piyonu olamaz!

Başta devletimizi yönetenler olmak üzere tüm sorumluluk sahipleri sadece Fen Lisesinde okuyan öğrencilere değil; tüm çocuklarımıza sahip çıkmalı, onların Allah’ını, Peygamberini, vatanını ve milletini seven bireyler olarak yetişmesi için yapılması gerekenlerin tamamını yapmalıdır.

Gençliğini yetiştiremeyen milletler geleceğini inşa edemez ve kötü taklitçi olmaktan da kurtulamaz. Daha önceki yazılarımda gençliğimizin kimi takip ettiğini dile getirmiş ve bu durumun acı sonuçlarını net olarak ortaya koymuştum. Bugün içinde bulunduğumuz durumu sokak çok iyi göstermektedir.

Çarşı, pazar kısaca her yerde kadınların giyimi Müslüman bir ülkenin geldiği acı tabloyu gözler önüne sermektedir. Her geçen yıl açık saçıklık artmaktadır! Sadece açık saçıklık değil her türlü ahlaki değerler ayaklar altına alınmıştır.

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.