Sessiz ve derinden ilerleyip, devletin tüm organlarına uzun yıllar içerisinde yerleşen, milleti din ile kandırıp din tüccarlığının ötesine gidemeyen ve en sonunda 15 Temmuz Hain Kalkışması’nı gerçekleştiren terör örgütünün elebaşı Fethullah Gülen’in ölümü, yüreğinde zerre miktar vatan ve millet sevgisi bulunan, inançlı ve imanlı herkesi sevince boğdu.
Bir insanın ölümüne sevinilir mi? Seviniliyormuş…
Çünkü o insan ki, dini de devleti de milleti de sömüre sömüre, pis bir kan emici gibi yıllarca emdi.
Çünkü o insan ki, yıllar boyu insanları aldatıp onlardan aldıkları yahut çaldıklarıyla kendisine kocaman bir imparatorluk kurdu.
Çünkü o insan ki, devlet içinde devlet olmaya çalıştı.
Çünkü o insan ki, milleti birbirine düşürmeye kalktı.
Çünkü o insan ki, milletin tankını, topunu, tüfeğini, askerini kendi milletinin üstüne sürdü.
Çünkü o insan ki, 251 vatanperverin şehit edilmesine neden oldu.
Çünkü o insan ki, vatan sevdasıyla yanıp tutuşan binlerce insanı gazi etti.
Çünkü o insan ki, adaletsizliğin dibine vurduğu, hakka girdi, kendine insan devşirmek için türlü hile ve desiselerle hak gasp etti.
Çünkü o insan ki, vatanını ve milletini sattı.
Çünkü o insan ki, bu ülkenin düşmanları ile el ele, kol kola oldu, gitti sonunda onlara sığındı.
Çünkü o insan ki, sadece Allah onu insan olarak yarattığı için insan diyebiliyoruz…
Terör örgütü FETÖ’nün başındaki kuklanın ölümüne sevinenlerimiz, birbirilerine ikramlarda bulundu. Çeşitli kampanyalar düzenledi.
Gösterilmek istenen, Fethullah Gülen’in ölmesinden duydukları mutluluktu.
Peki FETÖ’nün elebaşı öldü de FETÖ’ye ne oldu.
Her zamana, her döneme hitap eden atasözlerimiz ve deyimlerimiz çoktur. Seç beğen al… ‘Öküz öldü, ortaklık bozuldu’ da bunlardan bir tanesi…
Cani, hain, terör örgütü lideri Fethullah Gülen’in ölmesiyle birlikte FETÖ’nün devşirilmiş mallarına hükmetmek isteyenler şimdi kendi içlerinde liderlik mücadelesine girdi.
Bu kadar büyük bir servete kim hükmedecek?
Ülkemizde görünürde faaliyetleri olmamakla birlikte ölü taklidi yapan, hatta bizimle birlikte kızıp, bizimle birlikte FETÖ liderinin öldüğüne sevindiğini söyleyen birçok takiyeci de maalesef ki var.
Ülkemiz dışında, Türki coğrafyalar da buna dahil olmak üzere örgütün halen aktif bir şekilde faaliyetlerini yürüttüğü birçok ülke mevcut.
Örgütün şu veya bu şekilde elde ettiği gücü korumak isteyenler şimdi kendi içlerinde bir güç savaşına düştüler. Amerika FETÖ’cüleri ve Avrupa FETÖ’cüleri diye çoktan ikiye bölündüler bile. İlerleyen zamanlarda bu güç ve taht kavgasının örgüt içerisinde kanlı eylemlere kadar gideceği konuşuluyor.
Böl, parçala ve yut taktiği inşallah bu örgütün içerisinde kendiliğinden gelişir, büyür ve örgütü yok olmaya mahkum eder.
FETÖ liderinin ölümü inşallah FETÖ terörünün de bitmesine, bu mezalimin son bulmasına vesile olur.
İnşallah lideri gibi FETÖ’de en kısa sürede tarihin karanlık sayfalarına bir daha hortlamamak üzere gömülür, kaybolur, gider.
Diğer yandan dünyada çekmesi gereken cezayı çekmeden ahirete giden Fethullah Gülen için de şimdi asıl hesap vakti geldi. Her insan kendi yapıp ettiklerinden sorumludur. O da tüm yaptıklarının hesabını ilahi mizanda ödeyecektir.
O insan ki kısacık ömrünü tamamladıktan sonra arkasından rahmet okutmayı değil, aldığı ahlarla birlikte türlü bedduaları tercih etmiştir.
Hesabın ağır, azabın bol olsun…