Fidye miktarı ne kadar?

Hastalık, yaşlılık ve benzeri bir özürden dolayı ramazan orucunu tutamayan müslümanların Ramazan ayı içinde veya bayramdan sonra tutamadıkları her gün için ayrı ayrı fidye vermesi gerekir

Hastalık, yaşlılık ve benzeri bir özürden dolayı ramazan orucunu tutamayan müslümanların Ramazan ayı içinde veya bayramdan sonra tutamadıkları her gün için ayrı ayrı fidye vermesi gerekir. Fakir ise fidye vermez, dua eder. Fidye olarak, her gün için bir fitre miktarı un verilir. Bir fitre miktarı un 1750 gramdır. Bir aylık oruç için 53 kg un vermek kâfidir. Yahut bunun kıymeti kadar altın, tutulamayan bir aylık orucun fidyesi olarak, bir veya birkaç fakire, Ramazanın başında veya sonunda verilebilir. Fakir, aldığı fidyeyi kendisi kullandığı gibi, başka birine de verebilir. Fidye verdikten sonra, oruç tutabilecek hâle gelen hasta, tutamadığı oruçlarını kaza eder. Bir günlük fidye o yılki fıtır sadakasına yani fitreye eşittir.

Hastalık, yaşlılık ve benzeri bir özürden dolayı ramazan orucunu tutamayan müslümanların Ramazan ayı içinde veya bayramdan sonra tutamadıkları her gün için ayrı ayrı fidye vermesi gerekir. Fakir ise fidye vermez, dua eder. Fidye olarak, her gün için bir fitre miktarı un verilir. Bir fitre miktarı un 1750 gramdır. Bir aylık oruç için 53 kg un vermek kâfidir. Yahut bunun kıymeti kadar altın, tutulamayan bir aylık orucun fidyesi olarak, bir veya birkaç fakire, Ramazanın başında veya sonunda verilebilir. Fakir, aldığı fidyeyi kendisi kullandığı gibi, başka birine de verebilir. Fidye verdikten sonra, oruç tutabilecek hâle gelen hasta, tutamadığı oruçlarını kaza eder. Bir günlük fidye o yılki fıtır sadakasına yani fitreye eşittir. Dinimizislam.com sitesinde konuyla ilgili bilgiler şu şekilde verilmektedir. 

Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya hasta ne yapar?

Çok yaşlanıp, ölene kadar Ramazan orucunu veya kaza oruçlarını tutamayacak ihtiyar ve iyi olmasından ümit kesilen hasta oruç tutmaz. Fakir değilse tutamadığı gün kadar fidye verir. Bir hadis-i şerifte, (Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen hasta, fidye verir) buyuruluyor. (Nesaî)

Yaşlı olup oruç tutamayan ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, fakir değilse her günün orucu için fidye verir. Fakir ise fidye vermez, dua eder. Fidye olarak, her gün için bir fitre miktarı un verilir. Bir fitre miktarı un 1750 gramdır. Bir aylık oruç için 53 kg un vermek kâfidir. Yahut bunun kıymeti kadar altın, tutulamayan bir aylık orucun fidyesi olarak, bir veya birkaç fakire, Ramazanın başında veya sonunda verilebilir. Fakir, aldığı fidyeyi kendisi kullandığı gibi, başka birine de verebilir. Fidye verdikten sonra, oruç tutabilecek hâle gelen hasta, tutamadığı oruçlarını kaza eder. (Nehr-ül-fâık)
Hastalık, yaşlılık gibi bir özürden dolayı ramazan orucunu tutamayan zenginin, bu durumu ölünceye kadar devam etse, fakirlere yemek verilmesini vasiyet eder. Velisi de, onun tutamadığı her oruç için, fakire fidye verir. (Bedâyi)

Oruç tutamayan hasta fidyeyi ne zaman verir?

Ramazan ayı içinde veya bayramdan sonra da verebilir. Tam İlmihâl’de de diyor ki: Fidye verdikten sonra kuvvetlenirse, Ramazan oruçlarını ve kaza oruçlarını tutar. Fidye vermeden ölürse, iskat yapılması için vasiyet eder. Fakir ise, fidye vermez. Dua eder. Böyle ihtiyar ve hasta, sıcak veya soğuk mevsimde tutamıyorsa, uygun gelen mevsimde kaza eder. (S. Ebediyye)

Çok yaşlanıp, ölünceye kadar Ramazan orucunu veya kaza oruçlarını tutamayacak ihtiyar ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, gizli olarak yiyip içer! Hadis-i şerifte, (Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen hasta fidye verir) buyuruluyor. Çok yaşlı olup oruç tutamayan kimse, zengin ise, her günün orucu için fidye verir. Fakir olan fidye vermez, dua eder.
Fidye miktarı nasıl hesaplanır?

Fidye olarak, her gün için bir fıtra miktarı un, hurma veya üzüm verilir. Mesela 30 gün oruç için 53 kg un veya 105 kg hurma veya üzüm verilmesi kâfidir. Yahut bu kadar unun kıymeti kadar altın veya gümüş para, tutulamayan otuz gün orucun fidyesi olarak, bir veya birkaç fakire, Ramazanın başında veya sonunda verilebilir. Fakir, aldığı fidyeyi kendisi kullandığı gibi, başka birine de verebilir. Fidye verdikten sonra, oruç tutabilecek hâle gelen kimse, tutamadığı oruçlarını kaza eder. (Nehr-ül-fâık) 
Hastalık, yaşlılık gibi bir özürden dolayı Ramazan orucunu tutamayan zenginin, bu durumu ölünceye kadar devam etse, fakirlere yemek verilmesini vasiyet eder. Velisi de; onun tutamadığı her oruç için, fakire bir fıtra veya değerini verir. (Bedâyi)

Oruç Tutmamayı Mübah Kılan Durumlar

Oruç tutmamayı mubah kılan özürler nelerdir?

Orucu tutmayıp kazaya bırakmayı mubah kılan özürler şunlardır:
1- Hastalık: Hasta olan veya oruç tutunca hastalığı artan kimse, oruç tutmaz veya tutuyorsa bozabilir. Hastaya bakan da, oruç tutunca hastaya bakmakta zorlanırsa, o da oruç tutmayabilir. Orucu kazaya bırakabilmek için, orucun kendisine zarar verdiğini, kendi tecrübesi veya salih doktorun sözüyle anlaması gerekir. Her hastayım diyenin kazaya bırakması caiz olmaz.

2- Sefer: 104 km uzağa giden kimse, 15 günden az kaldığı yerde seferi olur. Yolculukta sıkıntı olur, iş aksar veya kazaya sebep olacak bir durum olursa, orucu kazaya bırakmak caiz olur. Hadis-i şerifte, (Seferde sıkıntı içinde oruç tutmak, takva sayılmaz) buyuruldu. (Buhârî)

3- Gebe ve emzikli olmak: Kendine veya çocuğuna bir zarar gelecekse, gebe ve emzikli kadın oruç tutmaz. Hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, gebeyle emzikli kadına, oruç tutmaması için ruhsat verdi, orucunu tehir etti) buyuruluyor. (Ebu Davud, Tirmizî, Nesaî î)
Emzikli kadın, kendi çocuğunu veya başkasının çocuğunu emzirse de hüküm aynıdır.

4- Açlık ve susuzluk: Kendisinde şiddetli açlık ve susuzluk meydana gelen kimse, ölüm tehlikesi varsa veya aklı gidecekse yahut hastalanacaksa orucunu bozabilir. Hastalığın artıp artmayacağı kesin değilse, kefaret gerekmemesi için, küçük bir kâğıt parçasını veya çiğ pirinç tanesini susuz yutarak orucunu bozmalı. Sonra yiyip içebilir.

5- İhtiyarlık: Oruç tutamayan ve iyileşme ihtimali de olmayan yaşlı hasta, tutamadığı günler için fidye verir. 30 günün fidyesi 53 kg undur. 53 kg un alacak kadar altın da verilebilir.

6- İkrah: Oruçlu, (Orucunu bozmazsan seni öldürür veya bir uzvunu keseriz) diye tehdit edilmişse, dediklerini yapmaya güçleri yetiyor ve blöf yapmıyorlarsa, orucu bozmak mubah olur.
Ramazan-ı şerifte, özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte, (Özürsüz olarak Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz) buyuruldu. (Tirmizî)

İş sebebiyle oruç tutmamak caiz mi?

Çalıştığımız yer çok sıcak. Oruçlu olunca çalışmam imkânsız. İzin de vermiyorlar. Çalışmasam çoluk çocuk nafakasız kalacak. Oruç tutmayıp kışın kaza etmem caiz olur mu?

Çalışırken çok yoruluyorum diyerek, orucu kazaya bırakmamalı. Ama gerçekten zaruri bir durum varsa o zaman caiz olur.

Nafakaya muhtaç kimse, çalışınca hasta olacağını anlarsa, orucu bozar. Ücretle çalışmayı sözleşmişse ve iş sahibi, Ramazanda izin vermiyorsa, kendinin ve ailesinin nafakası mevcut olan, orucu bozmaz, çünkü böyle kimsenin dilenmesi haramdır. Kendinin ve ailesinin nafakasına malik değilse, orucun zarar vermeyeceği başka hafif iş bulması gerekir. Hafif iş bulamazsa, işinde çalışarak, orucu bozması caiz olur. Bunun gibi, ekin biçen kimseye Ramazan ayının orucu ziyan verirse, yani oruçtan dolayı, ekini biçemeyip, ekin telef olursa yahut çalınırsa [veya bina yapılamayıp da yağmurdan yıkılmak tehlikesi muhakkak olursa] ve bunları ücretle yapacak bulamazsa, oruç tutmayıp, bu işlerini yapmak caiz olur. İş bitince, orucunu tutar ve Ramazandan sonra da, tutamadığı günleri kaza eder. Günah olmaz. Susuzluktan hasta olması, ölmesi muhakkak olan herkes de, orucu bozup kaza edebilir. Kefaret gerekmez. (Redd-ül-muhtar)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

RAMAZAN Haberleri