Etrafınıza bir bakın, gözlemleyin lütfen.
Kimse birbirini anlamıyor, anlamak istemiyor.
İnsanlar kavga ediyor, maalesef canlarına bile kastediyorlar.
Biz ne zaman böyle bir hale dejenere olduk?
Baştan beri kadim medeniyet tasavvurumuzun öğretileriyle hayatlar dizayn ediliyordu.
Ne zaman ki kadim medeniyet tasavvurumuz maarif müfredatımızdan çıkarıldı, biz bu hale ve ahvali gördük.
Yetkililerimiz şehirleri imar etmekle meşgul olurken, nesli maalesef ki ihmal ettiler.
Gençliğimizin azınmayacak bir kısmı bizi biz yapan kavramlardan uzak, adeta robotlaşmış ve ruhsuz bir şekilde hareket ediyorlar.
Aynı zamanda etrafımızı gözlemlediğimizde şunu da göreceğiz: Biz manayı görmez olduk. Mana artık bizler için bir anlam ifade etmez oldu. Tamamen madde üzerine konuşur olduk. Düğünde madde, cenazede madde, her yerde madde. Biz ne zaman materyalist bir hale geldik? Madde manayı silip attı. Güzel gönüllü insanları artık göremiyoruz.
Osmanlıyı uzun seneler ayakta tutan neydi diye düşündüm. Adaleti, fedakarlıkları, merhametle kurdukları vakıfları. Nasıl bir gönle sahiplermiş? Leylekler için Gurabahane-i Laklakan vakfını kurmuşlar. Ayrıca işçi insanların çalışırken istemeden zarar verdikleri eşyaların zararını karşılayacak ve böylelikle işverenleri tarafından gönülleri kırılmasın diye vakıf dahi kurmuşlar. Hangi madde bunu açıklayabilir? İşte bizim böyle bir ecdadın torunlarıyız, elhamdülillah. UYAN ARTIK GAFLETTEN
Uyan artık gafletden Allaha emanet olun
Çağla gözlerim çağla
Ne zevk aldın mihnetden
Çağla gözlerim çağla
Yâş yerine kân ağla
Hayırlı bir amel yok
Yâs u kâreler bağla
Ömrün geçdi hevâya
İrmedi hiç safâya
Esîr oldun sivâya
Çağla gözlerim çağla
Yâş yerine kân ağla
Hayırlı bir amel yok
s-Seyyid Eş-Şeyh Aşkiyyü'l Cerrahiyyü'l Halvetî Muzaffer Ozak Hazretleri