Biraz da gülelim. Birisi psikiyatra şu soruyu sormuş:
_ Pandemi döneminde çiçek yetiştirmek, çiçeklerle konuşmak normal mi?
Cevap:_ Çiçek yetiştirmek, çiçeklerle konuşmak normal. Ancak çiçekler sizinle konuşmaya başladıysa profesyonel yardım almalısınız.
Mehmet okuyan annesine:
“ Arapça dua etme, Türkçe oku duayı” der. Annesi kabul etmez, arapça dua eder. Ancak işin içine Karadeniz şivesi girince anlam da tersine dönmektedir. (Rabbi yessir: Rabbim kolaylaştır. Rabbi yessiru: zorlaştır.) Teyzeye baki selamlar.
Mehmet Okuyan diyor ki: “Allah’tan, Allah kabul etmiyor.”
Kurbağa dilini fırlatmış bir çekmiş, yok bir daha çekmiş, gelmiyor. Fil, şaşkın bir ifadeyle sormuş:
_Sen, hayırdır?
Kurbağa cevap vermiş:
_Denemiştim.
Galile Galileo: “ Dünya dönüyor”, demiş. Engizisyon mahkemesi:
“ Bu söyleminden vazgeçmezsen seni idam ederiz” demişler, susmuş.
Sonra sessizce köşesine çekilip, batan güneşi izlerken kendi kendine şöyle demiş.
_Ama ben ne yapayım, dönüyor işte.
Adamın biri komşunun eriklerine göz koymuş. Madem bana erik vermedin ben de gece gelir, yerim, demiş.
Gün kararınca merdiveni kapıp gitmiş. Yanlışlıkla merdiveni erik ağacına değil erik ağacının hemen yanındaki ceviz ağacına dayamış.
Cevizleri alıp alıp yemeye başlamış. Neden sonra bir tuhaflık olduğunu fark etmiş. Kendi kendine: “Adın erik, tadın erik çekirdeğin neden büyük” demiş.
Adamın biri şehirden köye gitmiş. Sormuş: _Bu eşek niye dönüyor?
Köylü cevap vermiş: _Değirmeni çalıştırıyor.
_Gözü niye bağlı?
_Aynı yerde döndüğünü anlamasın diye.
_Boynunda niye çan var?
_Durursa anlayalım diye
_Ya eşek durur da başını sallarsa?
_Beyim biz sencileyin akıllı eşeği nerden bulak!
Allah’a emanet olun.