Fırsatçılara, Pandemi öncesi vurgunlar yetmedi, şimdi de Pandemi dönemi vurgunları başladı. Fırsatçılar vurgunlara vuruldular. Başköşeye kuruldular!
Eskiden böylelerine gözünü toprak doyursun derlerdi.
Bunların gözünü toprak filan doyuracak gibi değil. Ölüm de açmıyor gözlerini!
Her ne olay olursa olsun ders almıyorlar! Yemin, söz bunlar için amaçlarına ulaşma vasıtası!
Kanaati olmayanın, şükrü olmayanın gözü doyar mı?
Yaşadıkları her sıkıntı sonrasında,
Ben ne yaptım ki, kime ne zararım dokundu ki,
Bula bula bir beni mi buldun Allah’ım! diye isyan edenlerde yine bunlar!
Tövbe ettik diyenler, tövbelerini ilk kârlı fırsatta inkâr edip, bıraktıkları yerden bildikleri yoldan yürüyenler yine bunlar!
İşte onun içindir ki, kâr kokusu aldıkları ne varsa, fırsata çevirip, ceplerini doldurmaya devam ediyorlar.
Faizler tarihin en düşük seviyesine düştü. Fırsatçılar bu işe üşüştü.
Üşüşmek ne kelime, balıklama daldılar işin içine.
Hani, Pandemi döneminde öldük-bittik diyorlardı ya…
Araç satanlar, ikinci el elimizde çakıldı kaldı. Değil sormak, dükkanlarımızın önünden geçen yok diyorlardı ya…
Ev satanlar, fiyatları aşağıları çektik. Alanda yok satanda. çarklar durdu. Piyasalar kilitlendi diye ağlamayı beğenmiyorlardı ya..
Ne oldu o insanlara? Hani çok pişmandılar ya…
HANİ KAFANIZ Bİ MİLYONDU, ÖLDÜK BİZ DİYORDUNUZ YA!
O ağlayanlar, o sızlananlar, öldük biz, mahvolduk biz, zararım şu kadar, alacağım bu kadar, her kapıdan eli boş döndüm, kafam bi milyon edebiyatı yapanlar, tansiyonları yüzecek göl bulamadığı için fırlayanlar, ayılanlar-bayılanlar şimdi bayram ediyorlar!
Ellerinde hiç susmayan telefonlarıyla, düşen faizlerin onlara hazırladığı fırsat kapısının önünde, geleni-geçeni, soranı argo tabirle tokatlayıp geçiyorlar!
Fırsatın ganimete dönüştüğü böyle bir ortamda, hiçbir zaman onlarda var olmayan ve bulunmayan vicdan ve merhamet duygularını biçerek insanları yalvartıyorlar!
İnsanların sırtından kazandıklarının haddi hesabı yok!
Bu gözü para kazanma hırsından başka bir şey görmeyen bu insanlara dur diyecek yok mu?
Fiyatları aşağıya çektik, yemin olsun bu fiyattan satacağım diyenler, bir anda fikir değiştirdiler!
Sözlerini yalayıp yuttular! Unuttular.
Dibe vurduk diyenler, dipte debelenip duruyoruz diyenler. İnsanların çok ahını aldık diye pişman olanlara ne oldu?
Dipten döndük diyerek öyle bir sıçrama yaptılar ki, yetişebilene aşk olsun.
YARIN HAKKIN DİVANINA NASIL VARACAKLAR?
Bu adına fırsatçı denilenler, bu yalancılar, bu sahtekârlar, bu sözlerinde durmayanlar, bu her olayı fırsata dönüştürenler, insanların iliğini kemiğini kurutanlar!
Yarın Hakkın Divanına nasıl varacaklar?
Ne diyecekler?
Çarşı-Pazar ve marketlerle başlayan ve birçok sektörde doludizgin devam eden fırsatçı açgözlülüğü, mağdur ettikleri, perişan ettikleri, hayallerini paramparça ettikleri insanlarla dolu!
Fırsatçıların önüne geçilememesi ise henüz ortaya konmayan güven kaybına sebep olmaya başladı ki, bu güven kaybının ne gibi sonuçlara yol açacağı henüz bilinmiyor!
İNSANLARIN HAYALLERİYLE DALGA GEÇİYORLAR!
İnsanların, zor-zahmet denkleştirmeye çalıştıkları rakamlar, fırsatçıların yükselttiği rakamlara ulaşamıyor! Dün, yemin billah bu fiyata satamadım diye ağladıkları rakamlar ne oldu da bir anda bu kadar fırladı diye sorgulanmadığı, bu insanlara dur denilmediği müddetçe fırsatçılar belli ki, bildiklerini okumaya devam edecekler!
Çünkü bu insanlarda Allah korkusu yok…Kendilerinin tespit ettiği, fiyat biçtiği bir “geçer” ölçüsü var.
Bunun geçeri bu diyorlar. Hepsinin söylediği söz aynı!
“Paran varsa alırsın, yoksa bakar kalırsın” diyorlar. Pazarlık payları dahi alay eder gibi.
Sen zaten bu parayı veremezsin, neyin pazarlığını yapıyorsun der gibi bakıyorlar insanlara!
FAİZ İNDİRİMİ İNSANIMIZA DEĞİL FIRSATÇIYA DOPİNG OLDU!
Adam, Pandemi döneminde evi için bir fiyat vermiş. İlk talip olan eve bakmaya kalktığında, baksın ama, ben eve şu kadar zam yaptım. Bu fiyattan aşağıya da vermem demekten çekinmiyor. Ev aynı ev, insan aynı insan, ne oldu da, durup dururken kararın değişti?
Aldığınız cevap, piyasayı görmüyor musun?
Piyasa fırsatçı piyasası, kuralları onlar koyuyor, atlarını diledikleri gibi oynatmalarının önünde hiçbir engel yok.
Kredi faizlerini tarihin en düşük seviyesine indiren büyüklerimiz, insanımızın ev sahibi, araba sahibi olmasını istemiyor mu?
İstediklerini düşünüyoruz!
Düşünüyoruz amma, faiz indirim haberi, insanımıza doping olacağına, fırsatçılara doping oldu!
2018 Ağustos ortalarından bugüne geçen yıllar fırsatçı yılları, geçen aylar fırsatçı ayları, geçen dönemler fırsatçı dönemi, geçen mevsimler, fırsatçı mevsimi, geçen günlerde fırsatçı günleri oldu.
Arada ziyan olan, arada kalan, ortada kalan, artan fiyatlara yetişemeyen ise bizleriz!
Allah’tan reva mı?
Fırsatçılara teslim olma, onların dediklerine uyma gibi bir mecburiyetimiz mi var?
FIRSATÇILAR BU KADAR YÜZ BULMAMALIYDILAR!
Fırsatçılara Pandemi döneminde indiğiniz rakamlardan yukarı çıkmak yasak denmedi.
Fiyatları artıranın eli yanar, bir daha ticaret yapmalarına imkan ve fırsat vermeyiz de denmedi.
Açıklamalar, duyurular, yapmayın, etmeyin demekten ileriye gitmedi.
Zaten yaptırım gücü olsaydı, fırsatçılar bu kadar rahat hareket edemezlerdi.
Madem tarihin en düşük kredi oranları açıklandı. Madem evi olmayan, arabası olmayan insanlar bu hayallerine kavuşsun istendi.
Fırsatçıların bu alanda, bu meydanda işleri neydi?
Tarihin en düşük kredi oranları, fırsatçılara mani olunamadığı için hayal kırıklığı yarattı. 2018 yılının Ağustos ayının ortalarından bugüne yani döviz ve altının o güne kadar erişebileceği en yüksek noktaya çıkmasından sonra fırsatçıların elini tutan, eline vuran, yapmayın, etmeyin diyen olmadı.
Fırsatçılara geçit vermeyeceğiz açıklamaları lafta kaldı.
FAİZLER DÜŞTÜ, YİNE FIRSATÇI GÜLDÜ!
Pandemi döneminde düşen fiyatların, kredi oranlarının düşmesiyle insanlara umut ışığı olması çok kısa sürdü. İnsanların sevinçleri yarım, tebessümleri yüzlerinde dondu kaldı.
Bu arada yuva kurmak isteyenler, araba ve ev almak isteyenler zor denkleştirdikleri para ila istedikleri aracı, evi alabilmeyi düşlerken, birde baktılar ki, fiyatlar fırsatçılar sayesinde patlamış gitmiş.
Fırsatçılar, ev hayali kuran, araba hayali kuranların heveslerini sükutu hayale uğrattı.
Evler ve arabalar hiçbir açıklama yapılmadan üzerine deli rakamlar konarak, satışa çıkarıldı.
Pandemi döneminde ağlayanlar, öldük-bittik diyenler, biz bundan sonra ne yapacağız, çoluk çocuğumuzu nasıl geçindireceğiz diyenler düşük kredi faizi haberini alır almaz, döktükleri timsah gözyaşlarını ellerinin tersiyle silerek, analarından yeniden doğmuşa döndüler.
Olan yine hayal kırıklığı yaşamak zorunda kalan insanımıza oldu…