2020 yılına şunun şurasında ne kaldı denilen günlerdeyiz. Yeni yıl, perdeyi zamlarla açmaya hazırlanırken, marketlerimiz çoktan fiyatlarına küçük dokunuşlar yapmaya başladılar bile.
Nasıl mı?
Üç gün önce, 19.90 TL olan bir ürün, 21.90 oluvermiş! Bir başka ürün, 13.95 TL’den, 15.95’e çıkıvermiş.
Ürünler ithal değil, ülkemizden!
Yeni yıl aşkına, yılbaşı aşkına, fırsat bu fırsat denilen bir manzara!
İnsanlar haklı olarak soruyorlar.
Bir kaç gün önce, şu fiyattı, nasıl olur?
Gerekçe en kolay şey!
O gün indirim vardı, indirim günümüzdü, bugün başka ürünlerimizde indirimler var, şöyle bir dolaşırsanız, haklı olduğumuzu göreceksiniz!
Bizde her gün indirim var efendim!
Sözüm ona İndirimlerin uçurduğu fiyatlar karşısında diliniz tutuluyor! Zaruri bir ihtiyaçsa, az da olsa alıyorsunuz!
Fiyatlar, el ele tutuşmuş çevrenizde adeta halay çekiyorlar!
Fiyatlarda ne insaf kaldı, ne merhamet!
Alan alsın, alamayan baksın kalsın der gibiler!
Ne oldu?
Fiyat etiketleri uçtu!
Nereye uçtu?
Çok değil canım!
Az biraz kanat çırptı!
Bu kanat çırpmalar, hemen her üründe var!
Bir lira, iki lira, fazla rağbet edilen ürünlerde 2.90 bilemediniz 3.90 liracık artışlar usul usul, sessiz ve derinden çoktan harekete geçmiş durumdalar!
Onlar fiyatlara dokundukça, o dokunuşlar, bize dokunuyor!
Ceplere dokunuyor!
KİLO DEVRİ BİTTİ, TANE İLE ALIN!
Bu gidişle eskiden kiloyla aldığımız sebze ve meyveyi, tane ile alacağız!
Anlayacağınız Avrupa gibi olmaya az kaldı!
Bir tane nar, bir tane portakal, bir tane muz aldınız mı, meyve işi tamam!
İki salatalık, üç küçük domates, az yapraklı bir marul, birkaç dal maydanoz, bir limon salata niyetine onları da aldınız mı, tutun evin yolunu!
Alışveriş günlüğe binsin, çıkın-çıkın gelin efendim!
Fiyatlara dokunan var da, emekliye, dar gelirliye, asgari ücretliye dokunan var mı?
Enflasyon tek haneli rakamlara inecekmiş!
Bu fiyat kargaşasında zor iner diyenlere bakmayın!
TÜİK bu işin sırrına vakıf!
Sırrını bizlerle paylaşmasa da, enflasyonu yüzde beşlere dahi çekebilir.
Nereden alışveriş yaparlar, o dampingler, o ucuzluklar, o bolluklar, o batan geminin malları, o sudan ucuz fiyatlar nerede acaba?
TÜİK kardeşimiz bu işin sırrını 2019 bitmeden açıklamalı!
Ey vatandaş demeli!
Mağdur olma!
Sizin için öyle bir yer buldum ki, şehirlerinizde öyle güzel fiyatlarla satış yapan yerler var ki, işte size market listesi, buyurun alışverişe!
Der mi?
Demiyor!
Bu fiyatları nereden bulduğunu bir türlü söylemiyor!
“AĞLAMA DEĞMEZ HAYAT!”
Marketler küçük dokunuşlarla yollarına devam ederlerken, bizlerin ücretlerine artı yönde dokunma henüz olmadı!
Neredeyse, enflasyon farkı oluşmasın diye, tek rakamlı hanelere inilmek üzere!
Ya bizim hanelerimiz ne olacak?
Bizim hanelere dokunan dokunana!
Doğalgaz dokunuyor!
Elektrik dokunuyor!
Marketler küçük fiyat artışlarıyla dokunuyor!
Bu arada, bize bir iyilik yapan olsa da, yüzümüze bir tebessüm filan yayılsa!
Aldığımız ücretlere, maaşlara olumlu yönde az biraz dokunun diyeceğiz, duyan yok!
Basınımız sağ olsun, var olsun, ele geçmeyen, belli olmayan, varsayıma dayanan hayali enflasyon artışlarını müjde diye her gün vermeye başladı!
Ocak ayının üçünde açıklanacak rakamlar, yüzde bilmem kaç çıkarsa, açıklanan bilmem hangi rakamları geçerse, memura, emeklisine, SSK’lıya yüzde şu kadar enflasyon farkı geliyor, zamlı maaş tablolarını gazetemizin bilmem hangi sayfasında bulabilirsiniz!
Millet hemen gazetenin o sayfasına, yada internetten o sayfalara bakmaya koşuyor!
Elimize henüz geçmeye muvaffak olamayan zamlar, bundan dört ay önce açıklanmıştı.
O günden bugüne, köprülerin altından nice zam selleri aktı geçti.
Yıkılmadık ne köprü kaldı, ne de gönül!
Gönlümüzden geçeni veremiyoruz hikayesinin, değişik versiyonları dört koldan iş başındalar!
Yıl bitmiş, enflasyon geçeceğimiz yollara, sokaklara, caddelere çöreklenmiş!
Bizlerin dilinde teselli babından “Ağlama değmez hayat” şarkısı.
Yeni yılınız kutlu olsun diyorsunuz ya…
Olsun tabi de…
Nasıl kutlu olacaksa artık!
SEVGİLİ BÜYÜKLERİMİZ, SEVGİLİ SİYASİLERİMİZ!
Anlaşılan o ki, Market ve Çarşı-Pazar dolaşanınız yok! Bizi görmesi gerekenlerin dolaşmadığı kesin çünkü!
Marketlerin ikinci el ürün olarak, market kenarlarına koyduğu ürünler sabahın erken saatlerinde kapışılıyor!
Haberiniz var mı?
Görenleriniz, takip edenleriniz oldu mu?
Olsaydı böyle olmazdı diye düşünüyoruz!
Pazarlara akşama yakın saatlerde gidenlerin tek bir amacı var!
Daha ucuza bir şeyler alabilmek!
Akşam yakınına doğru pazarlara uğradınız mı hiç?
İnsanlar ne alıyor, nelere gücü yetiyor, evine neler götürebiliyor, şahit olduğunuz, tespit ettiğiniz bir olay oldu mu?
Keşke olsaydı!
Bu durumları bilmezseniz, görmezseniz, TÜİK o sevimli rakamları nereden buluyor, kime sordu, kimden alışveriş yaptı da demezsiniz!
Tuzu kuru olanları bilemeyiz amma…
Rahmetli Süleyman Demirel’in, benim işçim, benim köylüm, benim memurum, benim emeklim dediği kesimlerin 2019 yılının son günlerinde hali ve ahvali bu durumlarda!