Fotoğraflarla 'Meram'ın Simgeleri'

Ekonomik açıdan Türkiye'nin gelişmiş kentlerinden biri olan Konya kültürel ve siyasi yönünün yanı sıra doğal ve tarihsel zenginlikleriyle de önem taşır. Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan Çatalhöyük, 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alındı. Şehir Anadolu Selçukluları’nın ve Karamanoğulları’nın başkentliğini yapmış. Türkiye'nin en önemli sanayi kentlerinden birisi konumunda.

Konya, tarihler boyunca, şimdiye dek keşfedilmiş en gelişkin Neolitik yerleşim merkezlerinden biri olarak öne çıkan Çatalhöyük’ten, tarihler boyunca ticarî ve sosyal hayata yön vermiş Selçuklu ve Osmanlı kervansaraylarına; Selçuklu mimarîsinin en ihtişamlı örneklerinden, insanlık tarihine ışık tutan bir dizi antik kente kadar görülmeye değer birçok değeri kucaklar.

Her biri eşsiz bir güzelliğe sahip bu mekân ve eserlerde, Konya tarihi, Konya'nın belki de en belirleyici özelliklerinden biri olarak öne çıkan tasavvuf ve hoşgörü gelenekleri, Konya’da varolagelmiş birçok mutasavvıf ve tarihî şahsiyetin hayatı ve ilkeleri yer alıyor.

MERAM

Bozkırın ortasındaki nadide bir çiçek olan Meram; doğası, havası, suyu, yeşilliği, bağları ve bahçeleri ile meşhur bir ilçe. Binlerce yıllık tarihî dokusunun yanı sıra yeşilin suyla buluştuğu, tatlı rüzgârlarının esintiler sunduğu Meram, herkesin dikkatini çeken bir yer.

İşte Meram'ın simgeleri arasında olan 5 mekan;

1- Ateşbaz Veli Türbesi

Konya’da Yeni Meram yolu üzerinde, halk arasında “Âşıklar Semti” olarak bilinen Aşkan yakınlarında, Ateşbaz Veli Efendi Türbesi adıyla bulunan bir ziyaretgah. Şöhreti ülke sınırları aşmış olan Ateşbaz Veli’nin türbesi, Hz. Mevlânâ Dergâhı’ndan yaklaşık 10 kilometre kadar uzaklıkta bulunuyor. Ateşbaz Veli Hazretleri, Hz. Mevlânâ’nın aşçısı olup onun sır dostları arasında. Türbesi, Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun kararıyla 1982 yılında tescil edilmiş. Ateşbaz Veli’nin hayatı ve Hz. Mevlânâ ile ilişkisi menkıbelere dayanmakta ve bu konuda çok çeşitli rivayetler anlatılmakta.

Bilinenlere göre, Ateşbaz Veli’nin adı Şemseddin Yusuf, babasının adı ise İzzeddin’dir. Menkıbelerde keramet sahibi bir insan olduğu sıkça dile getirilmekte ve Anadolu’ya gelişi, Hz. Mevlânâ’ya talebe oluşu hakkında farklı görüşler ortaya atılmakta. Rivayetlerden birine göre Şemseddin Yusuf, büyük göç denilen yolculukta Hz. Mevlânâ'nın babası Bahaeddin Veled ile Horasan'dan Karaman’a, oradan da Konya’ya gelmiş. Bu konudaki rivayete göre, Ateşbaz Veli, Hz. Mevlânâ’nın babasına, kendisine ve oğlu olan Sultan Veled’e hizmet ettikten sonra yaklaşık yüz yaşındayken 1285 yılında vefat etti.

2-Konya Kent Ormanı

Meram ilçesi sınırları içerisinde yer alan Konya Kent Ormanı’na giriş ücretsiz. Kent Ormanı, Konya Büyükşehir Belediyesi’nin yeşil alan miktarını artırmaya yönelik projesi çerçevesinde, Orman Genel Müdürlüğü’nden işletme hakkını on yıllığına devraldığı orman arazisini düzenlenmesi sonucunda tesis edildi. Kent Ormanı Parkı Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından 5.270.000 m² genişliğindeki ormanlık bölgede çeşitli sosyal tesisler yapılarak 2005 yılında hizmete açıldı.

Yürütülen çalışmalar kapsamında 5,5 hektarlık mesire alanı içerisinde 5 kilometre uzunluğunda asfalt yollar ile göletler, doğal yürüyüş parkurları, kamelyalar, oturma bankları, futbol ve basketbol sahaları, seyir terasları, mescit, otopark ve çeşmeler yapıldı. Kentin akciğerleri durumunda olan Konya Kent Ormanı’nda 2004 yılında kurulan güneş enerjili aydınlatma sistemi ile güneş ışığından elektrik üretilmekte ve bu üretim iki adet rüzgârgülü ile desteklenmekte. Gündüzleri güneş enerjisi panelleriyle elde edilen elektrik elliye yakın aküde toplanarak, geceleri parkın sokak lambalarıyla aydınlatılması, sosyal tesis ve bekçi kulübelerindeki elektronik eşyaların çalıştırılmasında kullanılmakta. Bu sistemle Kent Ormanı Parkı’ndaki elektrik ihtiyacı yaz-kış kesintisiz olarak karşılanmakta.

3-Konya Arkeoloji Müzesi

Konya Arkeoloji Müzesi’nin kuruluşu Osmanlı dönemine kadar uzanmakta. İlk olarak 1899 yılında Konya Valisi Avlonyalı Ferit Paşa tarafından Karma Ortaokulu'nun güneybatı köşesindeki bir yapıda Konya Âsâr-ı Atîka Müzesi adıyla kurulmuş. 1927 yılında Mevlana Müzesi’ne, 1953 yılında İplikçi Camii’ne ve son olarak 1962 yılında bugün ki yerinde inşa edilen binasına taşınmış.

Müze salonlarında Neolitik Çağ’dan başlamak üzere, Erken Bronz, Eski Tunç, Orta Tunç, Demir (Frig, Urartu) Hitit, Frig, Hellenistik, Grek, Roma ve Bizans devrine ait eserler sergilenmekte.

Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret ettiğinizde Konya Vilayeti dâhilinde bulunan Canhasan, Çatalhöyük, Erbaba, Karahöyük, Sızma, ve Alâeddin Tepesi’ndeki yerleşimlerde yapılan kazılarda ortaya çıkan eserler ile Roma dönemi lahitleri görülebilir, gezi sırasında tarih öncesi dönemlere kısa bir yolculuk sunuyor.

Pazartesi haricinde haftanın bütün günleri açık olan müze sabah 08.30 ila akşam 17.30 saatleri arasında ziyaretçilerini bekliyor.

4-Meram Çayı

Rivayete göre Meram’ı Meram yapan güzelliklerin iki sebebi var. Bunlardan biri, Meram Çayı ikincisi de halkın Gedavet adını verdiği serin Meram rüzgârı. Konya’ya hayat veren Meram Deresi, şehrin batısındaki dağlardan doğan; Başarakavak, Sille ve Dere sularını toplayan Altınapa Barajı’ndan kaynağını alır ve yolculuğunda önemli oranda su kaybetse de şehrin içinden geçerek doğudaki Aslım Bataklığı’na kadar ulaşır. Kapalı bir havzadan su toplayan Meram Çayı, 630 km² bir alanda Aladağ, Gevele, Kalburcu, Karganlıdağ, Kocaçal, Loras Dağı, Meke, Salahaddin, Şalgamlık, Uğurca yörelerinden beslenmekte.

Yazın en sıcak günlerinde dahi serin, esintili ve çam kokulu havası, berrak akarsuyu, nefis gül bahçeleri ve yemyeşil ormanlık alanlarıyla yerli ve yabancı misafirler için vazgeçilmezler arasındadır. Vatandaşlar burada gezinti tekneleri ile güzel vakitler geçirebilir, yöresel lezzetleri tadabilir.

5-Konya Tarihi Tren Garı

Konya Garı, Konevi Mahallesi'nde Ferit Paşa Caddesi üzerinde yer alan TCDD'ye ait hemzemin ana tren istasyonu.

Eskişehir – Afyonkarahisar – Konya demiryolu ile Polatlı – Konya yüksek hızlı demiryolu'nun bitiş ve Konya – Ulukışla – Yenice demiryolu ile Konya – Ulukışla – Yenice yüksek standartlı demiryolu'nun başlangıç noktası olan gar, Chemins de Fer Ottomans d'Anatolie / Osmanlı Anadolu Demiryolları (CFOA) Şirketi tarafından Osmanlı Anadolu Demiryolları için inşa edilerek 29 Temmuz 1896'da hizmete girdi.

Güncel Gelişmelerden Anında Haberdar Olmak İçin Aşağıdaki Linki Tıklayarak Whatsapp Grubumuza Dahil Olabilirsiniz Https://chat.whatsapp.com/emhe2a1a0eschu9ysiriyr