Konya, 15 Eylül saat 22.05’de tarihi bir ana tanıklık etti. Santradaki top ilk kez UEFA Avrupa Ligi için yuvarlandı. Atiker Konyaspor, tarihine yeni bir halka ekledi.
Tribünde binler, TV’de milyonlar Konyaspor’u ilk kez Avrupa arenasında izledi.
Nasıl tarihi bir andır diye bu durumu küçümsemeyin! Bu gece ve saat hem Konya hem de Konyaspor tarihinde yerini aldı.
Kenarda duran Kocaman adamın öğrencileri ince bir ürkeklikle maça başladılar. Elbette klavye tuşlarına basmak kadar kolay değil sahada her yere ayak basmak, ayakta durmak.
Yeşil-beyazlılar, ilk dakikalarda önde basmak istese de rakibin pas trafiği takımı geri itti. Geriye çekilen Atiker Konyaspor, 4-4-2 şablonunu bozmadan bloklar arasını boşaltmadan savunma yapmaya çalıştı.
Shakhtar Donetsk geçmiş yıllara oranla güç kaybetmiş olsa da alışkanlıkları olan bir takım. Buraları oynamayı çok iyi biliyorlar. Konyaspor maçında da yüzde 91’lik bir pas isabeti yakaladılar. Kaldı ki bu maça kadar Türk takımlarıyla oynadıkları 7 maçın 6’sından galibiyetle ayrıldılar.
Oyuna hükmeden taraf konuk takım oldu. Konyaspor için bu zaman zaman alışılagelmiş bir durum. Ancak yeşil-beyazlılar, için alışılagelmemiş durum ise pas trafiğinde yaşanan aksaklıklar. Ligde ayağa paslarla, kaptığı toplarla hızlı hücuma çıkan Konyaspor görüntüsünden çok uzak bir takım sahadaydı.
Herhangi bir lig maçı olsa eleştirilecek bir oyun oynadı Konyaspor. İlk kez UEFA Kupası’nda oynayan, futbolcular oyun içinde heyecandan, ürkeklikten pas yapmakta zorlandı. Ama eleştirmek gelmiyor içimden. İlk kez buralarda oynayan bir takımı da eleştirmek doğru değil.
Rangelov’un yokluğu arandı, evet.
Uzun toplara mahkum oynadık, evet.
Pas yapmakta zorlandık, evet.
İleri uçta topu tutmakta zorlandık, evet.
Ama ama, ilk defa buralardayız. Bu kez AMA, EVET’ten daha büyük.
Atiker Konyaspor, perşembe günü akşamı bir kapı araladı. Futbolun en büyük ödüllerinden biri; başarının uluslararası arenada taçlandırılması. Aralanan bu kapıyı sonuna kadar açmak, sahadaki futbolcu, yönetici, taraftar ve hatta Konya’nın en önemli hedeflerinden biri olmalı. Konyaspor, yıllar içinde bu arenada kalıcı olmalı ve adı uluslararası arenada anılmalı. Bu anlayış tepeden tırnağa bu takıma sirayet etmeli, sahadaki yapı bozulmadıkça edecektir de.
Perşembe akşamı her şey güzeldi, hatta mağlubiyet bile; amaaaaa... İlk defa UEFA Kupası’nda oynayacaksın, ilk defa Avrupa arenasında boy göstereceksin, elde edilen başarıyla deyim yerindeyse “gubuzlanacaksın” ama takımın sahaya göğüs reklamı olmadan çıkacak... İşte bu olmadı, yakışmadı... Bu ayıbı buraya bırakıyorum, kim üstüne alırsa alsın.
Formaya UEFA Logosu’nu da ters basanları Allah’a havale ediyorum...