Konya Büyükşehir Belediyesi’nin ilkini geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği, bu yıl da devamını daha detaylı bir şekilde getirdiği Konya Gastrofest, dün yapılan etkinliklerle sona erdi…
Konya’nın mutfak kültürünün ortaya çıkarıldığı, ortaya çıkarılmakla kalmayıp tüm Türkiye’ye reklam edildiği etkinlik, yine dolu dolu geçti. Özellikle haftasonu, güneşin etkisini yitirmeye başladığı saatlerden festival alanının kapanacağı zamana kadar festivalin düzenlendiği Kalehan Ecdat Parkı’nda ciddi bir insan kalabalığı vardı.
Konyalıların yanında Türkiye’nin dört bir yanından lezzet avcıları da Konya’ya uğrak verdi. İşinin uzmanı isimlerin yanında amatör gurmeler de Konya’daki festivale akın akın geldi. Festival alanını ziyaret ettiğimizde sundukları lezzette adeta birbirileri ile yarışan birçok firmanın yan yana sıralandığını, hepsinin de en büyük amacının Konya’nın yemek kültürünü en iyi şekilde tanıtabilmek olduğunu gördük.
Aralarındaki tatlı rekabet, minik ve güzel atışmalar, festivali şenlendiren görüntüler ortaya koyuyordu.
Etlikmeğinden kebabına, düğün pilavından bamya çorbasına, tiridinden zerdesine, etinden sütüne kadar içeriye girip de göremeyeceğiniz hiçbir ürün yoktu.
Sadece şehir merkezindekilerle sınırlı değildi katılımcılar. İlçelerin stantları da ciddi bir ilgi görüyordu. Konya Büyükşehir Belediyesi’nin Konya Mutfağı’na uğrayan zaten Konya’nın hemen hemen bütün ana yemek kültürünü görebiliyor ve tadabiliyordu.
Bunun yanında Selçuklu Belediyesi, açtığı stantta Selçuklu ilçesinde bulunan Sille’nin kadim yemek kültürünü ortaya koymaya çalışıyordu. Lezzetiyle nam salan tandır ekmeği, tandır böreği ve tandır gevreği, kekikli yoğurt ekmek, balık turşusu gibi Sille’ye has lezzetler burada sergileniyor, büyük de bir beğeni topluyordu.
Diğer yandan Karatay Belediyesi de kendine özgü bir lezzet ortaya koymayı başarmıştı ki sıcak havaların vazgeçilmezi olan dondurma, lavantanın damakta bıraktığı ferahlatıcı hissiyatla ziyaretçilerin en önemli durak noktalarından biri oldu.
Tarihi bir hava estirilen, insanların içine girdikleri zaman 100 yıllar öncesine yolculuk ettiği Kelahen Ecdat Parkı, zaten başlı başına bir açık hava müzesi gibi… Konya’nın geçmişini buraya girince görmemek mümkün değil. Geleneksel el sanatlarının bulunduğu küçük dükkanları ziyaret edenler, Konya hatırası kalsın diye alışverişini yapmadan buradan ayrılmadı. Yorulup soluklanmak isteyenler için ise çay, açık bir davet sunuyordu.
Ziyaretimizde tanıdık birçok sima ile karşılaştık. Lakin önemli olan tanımadığımız, görmediğimiz, bilmediğimiz insanların buraya gelmesiydi ki, bunu da başarmışız. İşin kazanımları noktasındaki en büyük detay da bu olsa gerek.
İşimiz gereği insanlarla kurduğumuz iletişimde birçoğunun farklı memleketlerden sadece Konya Gastro Fest’e katılmak üzere haftasonu Konya’ya geldiklerini işittik. Ankara’dan, Aksaray’dan, Karaman’dan, Niğde’den, Nevşehir’den, Kayseri’den, Eskişehir’den, Bilecik’ten, İstanbul’dan birçok vatandaş Konya’ya gelmiş ve gastrofesti ziyaret etmişti.
250 bin civarında vatandaşın Konya Gastronomi Festivali’ni ziyaret ettiği düşünüldüğünde, Konya kültürünün geniş bir kitleye ulaştırıldığı gerçeği de ortaya çıkmış olacaktır.
Birçoğuyla ünsiyetimizin olduğu firmaların yetkilileri ile ayak üstü yaptığımız kısa muhabbette de büyük bir memnuniyeti hissettik. Ticaretin son derece canlı olduğunu söyleyen işletme sahipleri, festivalin kendilerine bereket olarak yansıdığını ifade ediyor. Ufak tefek eksiklikleri olsa da festivali hem kendileri hem de Konya açısından büyük bir kazanım olarak görüyorlar. Hatta bu festivalin 4 günle sınırlı kalmayıp, en az 7 güne yayılması gerektiğini, takviminin de ne bir önceki yıl gibi Ekim ayında ne de bu yıl olduğu gibi Eylül ayının başında, ikisinin ortasında daha serin bir zaman diliminde olması gerektiği yönünde genel bir algı da mevcut.
KONYASPOR SESSİZ GEMİ
Anadolu hükümdarı Konyasporumuz, Cumartesi akşamı Giresun deplasmanındaydı. Bu yıl ilklerin ve enlerin takımı olmanın en büyük adayı olan Konyasporumuz, yenilmezlik serisini 5 maça çıkardı. Belki daha farklı galip gelebileceği maçı tek golle de olsa koparmasını bildi. Öncelikle tebrik ediyoruz. Maçın ardından ‘ulusal’ diye nitelendirilen televizyon kanallarını uzun süre zapladım. Aynı saatte başlayıp aynı saatte biten Fenerbahçe maçı üzerine saatlerce konuşulup saatlerce tartışıldı. Konyaspor ile ilgili ise yine tek kelime eden yoktu. Olsun, varsın bizi görmezden gelsinler. Taraftarın deyimiyle ‘eyyamcı medya’ üzerine düşeni layıkıyla yapıyor. Ama adeta bir sessiz gemi olan Konyaspor da görmedim, duymadım, bilmiyorum diyerek üç maymunu oynayan malum medyanın tüm sessizliğine rağmen, elde ettiği başarılarla Anadolu’nun gür sesi olmaya devam ediyor. İnşallah ayağımıza taş değmez, sektelemeyiz, bu şekilde devam ederiz. Tebrikler Anadolu Kartalı…