VEKİLLERLE TELEFON TRAFİĞİ
Geçtiğimiz hafta bir yazımız sebebiyle yoğun bir telefon trafiğiyle karşılaştık. Ancak emin olduğumuz bir konuyu yazarken gösterdiğimiz ihtimamı anlayamayan bazı milletvekillerimizin “zan altında” kaldıklarını ileri sürmelerini ise hiç mi hiç anlayamadık.
Sonuçta bu tür konularda ne kadar ihtimam gösterirsek gösterelim, geçinmeye gönlü olan ile sürekli bityeniği arayanların farkını da görmüş olduk.
MUSTAFA BALOĞLU SAKAL BIRAKMIŞ
AK Parti Konya Milletvekilleri arasında Mustafa Baloğlu’nun benim nezdimdeki yeri ayrıdır. Baloğlu’nun Numune Hastanesi inşaatı için sarf ettiği çabayı sürekli yakından takip ettiğim için onun çalışma temposu ve dürüstlüğüne, halka hizmet anlayışına da yakından şahidim.
Numune Hastanesi inşaatı dolayısıyla TBMM Sağlık Komisyonu’nun bir toplantısında Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na sitem de bulunan Baloğlu, çalışmaların hızlandırılması; Numune Hastanesi’nin sürüncemede kalmaması konusunda büyük çaba sarf etti.
Bunun karşılığını Konya kamuoyundan gördü mü peki? Bir beklentisi yok sayın vekilin bu konuda, lakin sorduğumuz bu soruya olumlu cevap vermem de güç.
Baloğlu’nun son fotoğraflarında sakal bıraktığını görünce sevindim. Sakalın bırakılma gerekçesi her ne kadar sağlıkla ilgili “özel” bir mesele ise de o meselenin en kısa zamanda hallolması, buna mukabil bırakılan sakalın kalıcılaşması en önemli temennim.
DAİRE BAŞKANI MAKAM ODASINI PERSONELE TAHSİS ETMİŞ!
Büyükşehir Belediyesi’ne uğradım geçtiğimiz Cuma günü.
Belediyenin ana kapısından girer girmez sol tarafınıza düşen cenahta hummalı bir çalışma gördüm.
Ortalık toz dumana dönmüş çalışmalar sebebiyle.
Sebebini öğrenmek istedim.
Meğer Daire Başkanı abimiz kendi makam odasını sayıları onu geçen personeline tahsis etmiş, kendisi de onların odasına taşınma kararını almış.
Genelde bir makama oturan her kim olursa olsun metin koltuktan kalkmayı göze alamaz, hele makam odasını başkalarına tahsis etmeyi de düşünmez.
Daire başkanımızın bu kararı beni hakikaten şaşırttı.
Kendi kendime personelin odası çok daha mı geniş acaba diye düşündüm.
Öyle değilmiş, her iki oda da aynı büyüklükteymiş.
Tabii 10 kişiyle tek kişinin odalarının aynı büyüklükte olması da ayrı bir garabet, ama ne de olsa tek kişi dediğimiz kişi daire başkanı, o kadarlık fark elbette olacak.
Neticeten personeli alınan bu karar dolayısıyla daire başkanı için dillerinden “Allah razı olsun!” cümlesini eksik etmiyorlar.
Son olarak Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Akyürek’in mevcut belediye binasının bir buçuk, iki yıl içinde başka bölgeye taşınması için çalışmalar yaptıklarına ilişkin sözlerini Şehir Meclisi toplantısında bizzat duymuş ve konuyu da haberleştirmişken iki yıllık bir süre için mevcut bina yerleşiminde yapılan bu düzenlemenin “yerindeliği” tartışılabilir elbette.
Bu binaya bu kadar masraf etmenin ne lüzumu var şimdi, öyle ya…