30 Mart seçimleri öncesi ve sonrası birçok bakımdan ilginçti.
Elbette bu ilginçlikler arasında Konya’da ilk kez başörtülü bir adayın belediye başkanlığına talip olması da vardı.
Kazanacağına kesin gözüyle bakılıyordu, çünkü AK Parti’den aday gösterilmişti.
Nitekim kazandı da.
Fatma Toru hanımefendi ile gazeteye yaptığı ziyaret harici herhangi bir konuşmuşluğumuz yok.
Seçim sürecinde seçim beyannamesi neydi, ne değildi bilmem.
Ne yapıyor şu an belediye başkanlığında onu da çok umursamıyorum.
Çünkü birazdan yazacağım konunun bütün bu konulardan daha öncelikli bir “siyasi” mesele olduğuna inanıyorum.
Belediyeden gönderilen basın bültenlerini okuyoruz.
Genelde Fatma Hanım gittiği her yerde “Meram için en iyisini yapacağız” diyor kesin bir edayla.
Ne güzel, desin elbette.
Ve Allah ona sözünü eda etme fırsatı da versin.
Lakin benim anlamadığım nokta şudur:
Belediye başkanı mıdır Fatma Hanım, yoksa hâlâ belediye başkanlığına aday mı?
Nedir bu cümlelerin kuruluşundaki gelecek kip?
Ben de biliyorum henüz ortada bir şey yok.
Kimsenin belediye başkanlarından 3 ayda mucize oluşturmalarını beklemeye hakkı da yok haddi zatında.
Projelerin hazırlıkları sürüyordur Gonyalı deyimle ellaam.
Ama bu gelecek kip kullanma hastalığını hala anlamış değilim.
“Meram için en iyisini yapmaya gayret ediyoruz” cümlesi ile “Meram için en iyisini yapacağız” cümlesi arasında sizce hangisi daha şık olur Başkanım?
Başkanlık koltuğunda gayretli olduğunuzu da vurgulayan ilk cümle daha şık değil midir?
Bu halkın sürekli –cekli –caklı konuşan, sürekli meselelerin çözümünü geleceğe erteleyen siyasetçilerden usandığı için AK Parti’yi tercih ettiğini biliyoruz.
Artık bu –cekli –caklı konuşmaları bir sona erdirsek diyorum ben.
Sizce de daha iyi olmaz mı?
“Şunu yaptık, bunu yapamadık” demenin samimiyetini özlüyoruz doğrusu…