Gelin canlar bir olalım…

Bekir Karataş

Vatan kutsalından, memleket tarifine

Millet kavramından, halk tarifine giden,

Kurgulu, planlı, karanlık bir yol bu yaşananlar.

Demokrasi, eşitlik, insan hakları gibi kimsenin itiraz edemeyeceği, herkesin kabul edip, arzuladığı, insanca yaşamanın gerekleri olan şeylerin, efsunlu kelimeler haline getirildiği, ihanetin, kinin, bölücülüğün kisvesi yapıldığı bir yol bu yaşananlar.

Talan edip yakıp yıkmanın, demokratik bir hak olan eylem çizgisine getirilip, terörün, hak arayışı kisvesinde kan kusturduğu bir yol bu yaşananlar.

Vatan kavramından, memlekete, millet kavramından halklara, bir ve diri olmak mefkuresinden mozaik tabusuna giden, ağrılı ve sancılı bir yol bu yaşananlar.

Eğitim müfredatında, dost ve düşmanın işlenmediği, milletlerarası mevzularda kalıcı barışın ancak güçlüden yana olduğunun öğretilmediği, sadece morfin bazında bir barış hikayesinin olduğu bir yol bu  yaşananlar.

Geçmişi öğretilmeyen bir neslin, ikbalinin karardığı, maziyi bilmeyen bir neslin atiyi kaybettiği bir yol bu yaşananlar.

Milli ve manevi duyguların, yabancılaştığı, bizim olan bizin ötekileştiği, haramın helalleşip, haksızın hep haklı ve karlı çıktığı bir yol bu yaşananlar.

Köroğlu’nun, Baddal Gazi’nin, Kara Murat’ın yerini, ecnebi kahramanların aldığı, dinin olduğu kadar anlatıldığı, devletin kaç vilayeti olduğunu, ya da otuz iki farzı sayamadan, bilmeden, yabancı futbol takımlarının ilk on sekizinin sayıldığı bir yol bu yaşanalar.

Dizilerin çevrildiği, çevrilen dizilerin insanları yönettiği, son yıllarda hiçbir tarihi filmin çekilmediği, çekilen tek film olan Muhteşem Yüzyıl’ın ise, hareme ve Hürrem’e teslim edildiği bir yol bu yaşananlar.

Birlikte yaşamanın güzelliğinin anlatılmadığı, birliğin dirilik, diriliğin ise güç olduğunun anlatılmadığı, birliğimize ve dirliğimize fırsat verilmediği bir yol bu yaşanalar.

Bin yıllık kardeşliğin nasıl kurulduğunun tarihten yok sayıldığı, bin yıllık kardeşliğe hasım olanların, dost yapıldığı, her şeyin üçe beşe satıldığı bir yol bu yaşananlar.

Sporla, televizyonla, basınla insanların yönlendirildiği, bizim yerimize düşünen akıllı telefonların aklımızı aldığı bir yol bu yaşananlar.

Hz.Mevlana’dan, Hacı Bektaş’a, Pir Sultan Abdal’dan, Yunus Emre’ye,

Alpasalan’dan, Fatih Sultan Mehmet’e,

Ertuğrul Gazi’den Atatürk’e,

Çanakkale’de şehit Diyarbakırlı Mehmet’ten ,

Sakarya’da şehit Aydınlı Mehmet’e

Vebal taşıdığımız bir yol bu yaşananlar.

……………………………………………………….

Hep birlikte, kardeşçe yaşayacağımız tek ve son toprak bu topraklar. Bu toprağın çocuğu olan herkes aklıselim, akıldan ve yürekten düşünüp, karar vermelidir. Çok fazla efsunlu kelimeye, çok fazla ithal beyin ve fikre gerek hissetmedi bu toprak bize vatan olurken. Bu toprağın bağrından çıkmış her fert, her birey, bu topraklara sahip çıkmalıdır.

Yaşanan olayların,

Rengi, dili, dini ne olursa olsun, hiçbir siyasi fikir ve grup ayırt etmeksizin,

Bölgesi, vilayeti, seceresi, ne olursa olsun, ayırt etmeksizin;

Sen, ben meselesi değil,

Vatan meselesi olduğu, beka meselesi olduğu, istiklal meselesi olduğu, biz meselesi olduğu, kardeşlik meselesi olduğu, bilinmelidir.

Allah, hem vatanın, hem sorumluluk sahiplerinin, hem bizlerin yardımcı olsun…

Söyleyenin güzelce tarif ettiği gibi;

Gelin canlar bir olalım.

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.