GELİŞMİŞLİĞİ ÖNCE HAK ETMELİYİZ 

Ziya Uysal

1970-1973 yılları arasında 3-4 yıl Ziraat Bankası’nda çalışmıştım. Merhum Aytekin Müftüoğlu ile orada tanışmıştık. Aytekin Abi 11 Aralık 2016 günü Hakk’ın rahmetine kavuştu. Değerli bir büyüğümüz, iyi bir insan, samimi bir Müslüman, bulunmaz bir dosttu; mekânı cennet olsun. O yıllarda köylerin birçoğunda henüz kadastro ve tapulama çalışması yapılmamıştı. İstediği kredi için ipotek verebilen, tapulu köyler hızla ilerlediler. Ama henüz kadastro taraması yapılmamış olan, tapusuz köyler geri kaldılar. Şehirlerde de hisseli parsel çok yaygındı, bunlar da ipotek olmuyordu. Doksanlı yıllarda bile bu üzücü durum devam ediyordu.

Oysa aynı yıllarda çok sayıda işsiz Kadastro Mühendisimiz vardı. Bu tapusuz yerlerin kadastro işleri o gençlere yaptırılsa, hem o gençler işsiz kalmazdı, hem de tapusuz köy kalmazdı. İşte biz, gelişemediğimiz birçok konuda böyle geri kalıyoruz. Unumuz, şekerimiz, yağımız oluyor ama helva yapamıyoruz. Organizasyon becerisinde ülke olarak zayıfız. Okullarda bunun da dersini okutmalıyız. Hatta kamu personeline de bu konuda sürekli seminerler vermeliyiz.

Çok şükür şimdi bu tapulama problemi büyük ölçüde aşıldı. Ama şimdi de bankalarca onların teminat değeri çok düşük tutuluyor. Hatta bazı bankalar belirlenen bu düşük değerin de yarısı kadar kredi veriyor. Güçlükle verilebilen o taşınmazların teminat değerleri de bu şekilde iyice kuşa döndürülüyor. Krediye erişmede bu durum çok önemli.

Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız sağ olsunlar, ülkemizde “Yatırım yapılsın” diye çırpınıyorlar. Ama maalesef, başta bankalar ve belediyeler olmak üzere bütün ilgili kurumlar sanki onları hiç duymuyorlar. Bu durumda onların bu çabası da havada kalıyor. İlgililere ve bilhassa tüm yetkililere bu konunun önemi özel olarak anlatılmalıdır.

Bence ülkemizde bir de kalkınma seferberliği ilan edilmelidir. Özellikle de ekonomik gücün önemini, kendi insanımıza çok iyi anlatmalıyız. İşverenlere ülkeyi sömüren mutlu azınlık gibi, düşman gibi bakan hala çok insanımız var. Hele bir de bu kafada olanlar yetkili bir göreve gelirse, özel sektörün ve işverenin önüne ne gibi takozlar koyacağını kestirmek çok zor.   

Bir de iş yasalarımız var ki, anlamak mümkün değil. Örneğin bir iş kazasında işveren suçsuz, kusursuz bile olsa ille de bir suç ve kusur bulunuyor. Bu yanlış bakışın doğal bir sonucu olarak işveren mahkemede aklansa bile yine de onu sözleriyle linç etmek isteyenlere fırsat doğuyor.  Elimden gelse iş kazalarına “İş cinayeti” diyen medya mensuplarını zorla işveren yapardım.  Hayatında bir kişiye bile iş, aş veremediği halde hariçten gazel okuyanlara uyuz oluyorum. İşverenler, Çalışma Bakanlığının bu konudaki mevcut yasalarını tam olarak bilmiş olsaydı, herhalde onların çoğu, insan çalıştırmaya cesaret edemez, rantiyeci olurdu.

Örneğin kuracağı fabrikayı bir müteahhit firmaya yaptıran müteşebbis, yapım anında olacak her kazadan yine de sorumlu tutuluyor. Çalışan bir işletmeye tamir için çağırılan tamircinin ve işçisinin elinde, maliyeye ve SSK’ya kayıtlı olduğuna dair bir belge olmuyor. Yapacakları bir iş kazasından işletme sahibi sorumlu tutuluyor. İşsizlik elbette yüksek olur. Bunları öğrendikçe halk, işveren olmak istemiyor. Zorunlu değilse, kimse “Dertsiz başına dert açmak” istemez.    

Son zamanlarda kredi vermemek için bankalar bin türlü zorluk çıkarır oldu. Adeta havadan nem kapıyor, diken üstünde duruyorlar. Büyümeye devam edeceksek krediye ulaşmak bu kadar zor olmamalıdır. Piyasada güven ortamının tekrar sağlanması şu anda çok gereklidir.  Bir yandan hain terör örgütleriyle mücadele ederken, bir yandan da krediye ulaşmanın önündeki engelleri aşacak yeni düzenlemeler yapılmalı, yeni önlemler alınmalıdır. Çünkü terörle mücadele de dâhil her alanda başarı sağlamak, güçlü bir ekonomiyle mümkündür. Ciddi önlemler alınmazsa “iyi gün dostu” bankalar, “Yorgunu yokuşa sürmeye” devam edecektir. Bu durum büyümenin önündeki en büyük engeldir. Allah’a emanet olunuz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.