35-40 yaş üstü anne babalar çocukluk günlerini, yetiştirilme tarzlarını bir hatırlarsa. O günler nasıldı?
Yokluklar içinde bir yaşam.
Hele de 80 yılları öncesi çocuk olanlar için tablo daha vahim.
Ekmek haricinde çok temel gıda maddesi yok.
Ya da var ama alacak para yok.
Gıda maddesi, kıyafet alacak para yok, çocuğun gezecek eğlenecek parası hiç yok.
Okulda ayda bir yenen simit çok lüks yiyecek.
Sene başında alınan bir ayakkabı ve pantolon 2 dönemi çıkarmak zorunda.
Bir önceki yıldan kalma kitap kullanılarak eğitim-öğretim dönemi tamamlanır bir durumda.
Abi ve ablanın küçülenlerini kullanmak zorunda olduğumuz. Bir çocukluk dönemi geçirdik.
Evin annesi idareli olmamızı söyler, babanın aldığı kazancı okuma yazması olmayan anneler ayarlar idare eder.
Çocuğa harçlığı anne verir. Verirken de harcama asla derdi.
Bizler de annelerimizin gözünün içine bakıp gelecek talimatı dinler yerine getirirdik.
Baba ile konuşmak ve de sıkıntını anlatmak mümkün değil. Baba ile kontak kurmak için anne devreye girer. Onun içinde çok özel durumlar olması gerekirdi.
Şimdi yaşadığımız döneme gelelim.
Yaşadığımız dönemde annenin babanın düşüncesi şu;
Biz giymedik, biz yemedik, bırak çocuk alsın giysin fazlasını da harcasın yesin.
Biz eğlenmedik çocuk eğlensin, eve de geç gelsin hatta hiç gelmesin.
Özel okula verelim. Çocuk çalışmasa da özel okul öğretmeni nasıl olsa çalıştıracak. Ben ilgilenmesem de öğretmeni ilgilenecek çocuğum yorulmasın, uykusuz kalmasın.
Sonra ne diyoruz?
Şu an ki gençlik çok kötü.
Peki soruyorum, gençlik mi kötü? Anne baba mı hatalı?
Babanın olmaz dediğine anne olur derse; annenin olur dediğine baba olmaz derse çocuk bunu kullanmaz mı?
Ya da böyle olunca hatayı çocuğa yüklemek doğru mu?
Çocuğa istediği kadar harçlık verilirse,
İhtiyacından fazla ayakkabı, giysi alınırsa,
Küçücük çocuğun elinde akıllı telefon var ise,
Burada hatalı yanlış olan kim?
Onun cevabı belli.
Hepimizin, ne kadar parası olursa olsun.
Çocuğumuza ihtiyacı olan şeyleri almak. İhtiyacı olan imkanları sağlamak lazım.
Yoksa çocuğumuzun tutunmak için tırnakları gelişemez.
Yoksa çocuğumuz yaşama bağlanamaz.
Evet yoksa çocuğumuz asla ve asla MUTLU OLAMAZ…