Gerçek hayat teranesi uğruna, şan, şöhret uğruna, para ve makam uğruna sattığımız, eski ruhlarımız artık yok.
Eğer geriye bir şeyler kaldığını düşünüyorsak kaybetmeden, harcamadan, yok etmeden yapacak küçükte olsa bir şeylerimiz vardır muhakkak…
Küçük dokunuşlarla hayata yeni bir anlam kazandırabiliriz.
Bu tabi ki istiyorsak, arzu ediyorsak olur.
Zira öyle günler, zamanlar ve dönemlerden geçiyoruz ki…
Kimse kimseyi görmüyor, duymuyor, tanımıyor, şarkılarımızı bile birlikte söylemiyor, komşularımızın çocuklarına göz kulak olmuyor, mahallenin namusunu korumuyor, Ayşe teyzenin, Fatma ablanın ekmeğini almıyor, fincanla ‘’ şekeriniz var mı? Annem gönderdi…’’ diye komşumuzun kapısını çalmıyoruz.
Bırakın bütün bunları, evin içinde anneler, babalar, çocuklar birbirini görmüyor, konuşmuyor, tartışmıyor…
Ya da bir gün görmesek öleceğimizi sandığımız, görüştüğümüzde hasretle sarıldığımız dostlarımız da artık yok…
Peki ne kaldı geriye?
Aslında uzun yıllardır bu soruyu soruyorum kendime “ne kaldı elimizde ?”
Askerlik anıları mı?
İlk, orta, lise aşkları mı?
Uğruna mücadele verdiğimiz, gözyaşı döktüğümüz savaşlarımız mı?
Ülkemiz mi?
Dinimiz mi?
Vatanımız mı?
Zor bir soru…
Kalan neyse içi boş ve de kof…
Gerçekler karşımızda duruyor.
Asalaklık, onursuzluk, şerefsizlik, hainlik, günlük konuşma literatürüne girmiş. Hatta karaktersizlik karakter olmuş.
Adını da büyük puntolarla Gerçek Hayat koymuşlar…
Gençler sözüm size;
Gerçek Hayat diye size yutturulan onların, bunların, şunların hayatları. Size bu hayatı gerçek ve doğru diye yutturmaya çalışıyorlar. Sakın aldanmayın, kanmayın. Eğer onlara inanırsanız, emin olun ki sizler de Gerçek Hayatta biteceksiniz.
Eğer kendi gerçek doğru ve iyilerinize sahip çıkarsanız, asla sizi ele geçiremeyecekler.
Bir miktar ümidim var sizden.
Bu dünyanın ya gerçek sahibi olacaksınız ya da Gerçek Hayat biziz diye etrafınızı saran bunakların oyuncağı…!
Karar sizin…
Biz kandırıldık ve de aldatıldık. Geride bıraktıklarımız tecrübelerimizdir diye kendimizi avutuyoruz, camileri dolduruyoruz, umrelere gidiyoruz. Ancak günahlarımız o kadar çok ki…