Tabiri caizse dananın kopacağı haftalara geldik. Pazar günü oynanacak Gençlerbirliği maçıyla hararetli günler de başlamış olacak. Şu da bir gerçek ki sahaya çıkılmadan maçlar kazanılmıyor. Ama Konyaspor’unda fikstürü o kadar da iç açıcı değil. Şu ana kadar beklediğimiz maçlarda puan kaybı beklemediğimiz maçlarda ise puanlar almış durumdayız. Süper lig de gerek şampiyonluk gerekse ligde kalma mücadelesi veren takımlar açısından son sekiz haftalık süreçler sıkıntılı. Bunun içinde oynayacağı beş maçtan minimum on puan çıkarması lazım takımımızın.
Fakat bu hafta oynanacak maçta en büyük eksiğimiz lige verilen aradan önce Fenerbahçe’yle oynanan maçta Skubic ve Ömer Ali’nin kart cezalısı duruma düşmesiydi. Bu arada ne kadar sakat ve kondisyonu düşük oyuncularımız iyileşti ise de diğer rakiplerin oyuncuları da iyileşmiş durumda. Demem o ki hiçbir şey kolay olmayacak. Birde oyuncuların adaptasyon meselesi var tabiiki. Konyaspor’un ne yapıp ne edip Gençlerbirliği maçını alması lazım ki önümüzdeki maçlara daha güvenle bakabilmeli.
Bu son haftalarda maçların da seyircisiz oynanması takımları nasıl etkiler bilemiyorum fakat düşme hattındaki takımlar için iyimi olacak ya da kötümü olacak göreceğiz. Hiçbir zaman tasvip etmediğim maçların seyircisiz oynanması aynen antrenman havasında geçmesi oyuncular içinde zor olacaktır. İnşaallah sezonun son haftaları federasyonunda belirttiği gibi maçlar seyircili oynanabilir. Ya da hiç istemediğimiz virüsün tekrar çoğalıpta maçlara etkisi olmaz ve bir an evvel maçların bitmesidir.