Organik tarımın kısaca tarifi “kontrollü” tarımdır. Yani üretim yapmak için tüm girdilerin (arazi, gübreleme, ilaçlama) organik tarım standartlarına uygun olarak kullanılmasıdır. Netice de çıkan ürün kontrollü tarımın ürünüdür.
Sertifikalı organik tarım yapmak isteyen üretici önce Tarım Bakanlığınca yetkilendirilmiş “organik tarım sertifika şirketlerine” müracaat eder. Şirket arazide yetiştirilen ürün bazında kontroller yapar. Arazide gübre, ilaç, sentetik hormon vs. kalıntısı yoksa organik üretim, varsa temizleninceye kadar ürün normal üretim olarak kabul edilir.
Kalıntılarca temiz olan veya temizlenen arazide, “sertifika şirketlerin” yetkilendirilmiş danışmanları, yapılan ürün bazlı üretimi her safhasında kontrol eder. Hasat edilen ürün organik tarım standartlarına uygun olursa buna sertifika verir ve logosunu vurur. İşte yapılan tarıma “organik tarım”, elde edilen ürüne de “organik ürün veya gıda” denir. Sertifikasyon şirketleri sertifikalandırma işini bir bedel karşılığında yaparlar.
Organik tarım, piyasada ekolojik ve çevreci tarım olarak da adlandırılır ve kontrollü olduğu kadar “ahlâki tarım”ın adıdır. Üretim girdilerinin kontrollü yapılmasının esası, insan sağlığını korumaya dayanır. Tarifi uzatırsak, “İnsan sağlığını esas alarak toprağı, suyu, çevreyi dolayısıyla ürünü, ilaç gübre gibi birtakım kimyasallar ve sentetik hormonlarla kirletmeden yapılan üretim şeklidir” organik tarım.
Bir üretici yukarıdaki etik kurala uyuyorsa, sertifika almadan da organik üretim” yapmış olur. Ancak, bu ürün sertifikalandırılmadığı için, resmiyette organik ürün olarak kabul edilmez.
Dağda kendi başına yetişen kekik, adaçayı, meyveler, kuşburnu, üzüm, bal vs normalde sertifikasız organik üründür. Gezinerek yayılan ve kontrollü beslenen tavuk eti ve yumurtası, kontrollü beslenen küçükbaş veya büyükbaş hayvanın eti ve sütü vs. ORGANİK GIDA dır. Böyle gıdalar sertifika almasa da, sertifika alan ürünlerden daha iyi olabilir.
Elbette her kontrollü veya kendiliğinden elde edilen veya yetişen ürün ve gıdalar organik ürün veya gıda olarak kabul edilemez. Pis su, aşırı kirlenen tarla kenarlarında yetişen ürünler bunun dışındadır. Önemli olan bu şekilde elde edilen ürün ve gıdaların üretiminde kullanılan girdilerin temiz ve sağlıklı olmasıdır.
Kısacası, organik tarımın temeli kontrole ve sertifikaya dayanır. Ahlaken, kontrollü yapılan üretimin veya temiz ortamlarda yetişen mahsul de “sertifikasız olsa da organik gıda” olarak kabul edilebilir. Ancak her gıda organik tarım sistemiyle üretilirse, verim azlığına dayalı olarak insanlığın aç kalacağı da düşünülmelidir.
ALLAH’A EMENET HAYRA MUHATAB OLUNUZ.