Bir türlü anlaşılamıyor gıdanın ne olduğu.
Utanıyorum, bazılarından, gıdaları ve önemini anlamayan davranışlardan.
Siyaset için gıda üzerinden çeşitli bahanelerle devlete vurandan, utanıyorum.
Utanıyorum insanlık suçu işleyen stokçudan.
Daha çok kazanmak için fahiş fiyatlara tamahkâr stokçudan utanıyorum.
Utanıyorum, tarlada, serada, bağda-bahçede, alnı ve sırtı terleyenin hakkını vermeyenden.
Fahiş fiyat yapanı alkışlayandan da, utanıyorum.
Utanıyorum, yem, süt, gübre üzerinden siyaset yapandan ve dünyadan haberi olmayandan.
Bunun için devlete ve siyasete saldıranlardan, utanıyorum.
Utanıyorum, utanmadan haksız yere etiket değiştirenden.
Haksız ve hukuksuz cebe atanlardan, utanıyorum.
Utanıyorum, ziraat mühendisi unvanı taşıyıp, tarımı gerçek değerleriyle ortaya koymayandan.
Kendini tarımcı görüp, tarımı bilmeyenlerin ancak tarımı yazanlardan, utanıyorum.
Utanıyorum, tarımı gerçek değeriyle bilmeyen ve anlatamayan akademisyenden.
Siyaset uğruna tarımı aşağı, bitmiş, çözümsüz gösterenlerden de, utanıyorum.
Utanıyorum tarımın DEVLETE eşdeğer göstermeyenlerden,
Ağzından burnundan gelircesine yiyen ve tarımı halen ot-çöp görenlerden, utanıyorum.
Utanıyorum, suyun, toprağın, üretimin değerlerini bilmeyenlerden.
Hele de suyu, toprağı ve gıdayı israf edenden, utanıyorum.
Utanıyorum, ağacı, ormanı, bitkiyi, anızı ve toprağı ve tüm canlıları diri diri yakanlardan.
Utanıyorum havayı, suyu, toprağı kirletenden.
İsrafçıdan, faizciden, yalancıdan utanıyorum.
Utanıyorum kendi çaldığı halde, başkasını çalan diyen yalancıdan, dolandırıcıdan.
Ülkemden beslenip, mal-mülk biriktirip, ülkemi ve tarımı yok sayandan, utanıyorum.
Utanıyorum, efendiler, beyler.
Bunca yalanı ve aşağılığı gören ne eyler.
Utanıyorum utanmazlardan ve ben onların yerine utanıyorum. Utanmazları da kınıyorum.
Genç, orta, yaşlı, toy’lar. Yapılan ve yapılacaklar size, bize, hepimize; geleceğimize.
Kimin evinde ne eksik, hem de çeşit-çeşit; aç kulaklarını ve işit.
20 yılda insanım neler görmedi ki; çeşit çeşit peynirler, ekmekler, pastalar, börekler. Öyle ki evimiz de dahi ekmek-börek-pasta yapılmaz oldu. Her köşede bu işlerin sanayisi ve işletmelerle doldu.
Aç olduğunu için mi bunca ekmek ve yemek artıkları çöplere atılır. Aç olduğunuz için mi kedi, köpek, yılan, kurbağalar tutulur.
Bu ülkede yeterli gıda, hatta enflasyonu var. Yeter artık denetimsiz, şuursuz ve dayanaksız varlıklar.
Ey dava sahipleri; ya olun, ya da ölün. Saygı ile