CHP 1950 yılında DP’ye kaptırdığı iktidar koltuğunu bir daha elde edemedi. Statükoyu savunan, değişime direnen CHP, milletten yana değil devletten yana tavır koyan CHP, bu kafa ve bu gidişle sittin sene iktidar olamaz. Artık dünya eski dünya değil, Türkiye de eski Türkiye değil. Devir teknoloji devri çağ bilgi çağı kimin ne yaptığını şehirdeki insanların takip ettiği kadar dağlardaki çoban da tarladaki çiftçi de günü gününe saati saatine takip edebiliyor.
Eskiden atalarımız bize konuşma adabını anlatırken başlıktaki deyimi mutlaka hatırlatır ve şöyle derlerdi: Aman yavrum dernekte dergâhta konuşurken diline dikkat et ve (boğazını göstererek) bu gırtlak dokuz boğumdur, her bir boğumu sıka sıka konuşacaksın öyle gelişi güzel her diline geleni salıvermeyeceksin. Şayet boğumları sıkmaz isen başına büyük işler açar, el içinde hecin düşersin. Lokum lokum derken sakın b..um deyivermeyin…
İşte bu türden bir sözüm ona laf son günlerin büyük tepki toplayan konusu oluverdi. Kendisini iş adamı olarak gören ve biyografisinden öğrendiğimize göre daha evindeki aile düzenini bile sağlayamamış eski eşi ile yıllardır boşanmak için mahkemelik yeni eşi ile imam nikahı ile yaşayan Ethem Sancak isimli bir adam çıkıyor ülkemizin saygın şehirleri hakkında ağzına geleni söylüyor “Kayserililer para yoksa gitmezler. Konyalılar gibi 360 derece dönmezler. Karadenizliler de düz giderler burunlarının dikine…” diyebilme cüretini gösteriyor.
Bir Konyalı olarak bu sözlerinden dolayı dengesiz şahsı şiddetle kınıyorum ve diyorum ki bu tür insanlar böyle tarihi geçmişe sahip övgüye layık şehirleri ve onun insanlarını ağzına alırken abdest almalılar. Ethem Sancak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a oldukça yakın bir işadamı… Star Gazetesi, TV 24, Akşam ve Güneş gazetelerinin de sahibi. Ülkenin en büyük medya patronlarından biriymiş. Böyle olması ona yanlış yapma hakkını vermez. Hani bir değerli söz vardır ya böyleleri için söylenmiş: “Bir lafa bakarım laf mı diye, ardından adama bakarım adam mı diye.”
Bu kişi gırtlağını sıkmadan, salıvermiş ortaya kusmuğunu. Bu sözün sahibini şöyle bir araştırdım, adam eskiden bir partinin fanatiği ve yandaşı imiş. Hatta ülke insanlarının sevmediği bir şahsın da can ciğer arkadaşı imiş. Şimdi kalkmış gelmiş Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey’i övmek için onun memleketi Rize’ye gitmiş onu övmek için söz alıyor ve tabiri caiz ise sallıyor da sallıyor. Konyalıları 360 derece döneklikle suçlamaya çabalayan bu adamın kendisi 720 derece dönmüş ve taklalar atarak Cumhurbaşkanı’nı övmeye kalkmış. Neyse bu bahsi kapatacağım daha çok yazarsam ben de boğumları sıyıracağım.
*****
LİDERLERİN NEZAKETİNE DİKKAT!
Geçenlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin memleketine gitti. Orada siyasi konuşma yaparken bana göre gayet normal bir şekilde diğer parti liderleri ile Bahçeli’yi de eleştirdi. Halk kendi hemşerileri olan Devlet beyi yuhalamaya başlayınca “Yok, yuhalama olmaz her ne kadar siyasi rakibimiz de olsa Bahçeli’yi yuhalatmayız, buna müsaade etmeyiz yuhalamayın eleştirin” dedi. Aradan çok geçmedi Sayın Bahçeli Davutoğlu’nun memleketi Konya’ya geldi. Burada Konyalıların gözlerinin içine baka baka Sayın Başbakan’a olmadık hakaretlerde bulundu. İşte bu durum onun siyasi geleceğini yükseltmedi, aksine alçalttı.
Geçmişten bir anımı anlatmak isterim. Bir siyasiyi propaganda için köylere götürmüştüm. Konuşmalar yapılırken vatandaşın birisi günün Başbakanı olan rahmetli Turgut Özal’a ağır bir kalay çekince götürdüğüm MHP’li siyasetçi hemen duruma müdahale edip “Arkadaşlar siyasetin de bir etiği vardır şimdi bizim ülkemizin Başbakanı olan şahsın eşine ailesine küfür etmeyi asla kabul etmeyiz. Çünkü onu bu ülke insanı seçmiştir. Onun eşi bizim anamız, bacımızdır. O küfürbaz kimse, onu kınıyor ve köyden ayrılıyorum” deyip orayı terk etmişti. Biz böyle mert politikacılar arıyoruz ki oy verelim, ya şimdikiler?
Geçtiğimiz günlerde Konya STK’ları birlikte Konyayız adlı bir toplantı düzenleyip Konya’nın bağrından çıkan Sayın Başbakanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu hocamızı ve AK Parti’yi desteklemeyi taahhüt ettiler. Ne yazık ki doğruyu söylemek gerekirse ben bu toplantıdan çok da ümitli değilim. Neden derseniz, şöyle televizyondan takip ettiğim kadarı ile orada birçok sima gördüm, oraya bir mecburiyetle mi geldiler yoksa kendi istekleri ile mi geldiler bilmiyorum, ama bunların birçoklarının değil ak partiye oy vermek sırtlarındaki biti bile vermeyeceğine kalıbımı basarım. Kimse kimseyi kandırmasın, oraya da gösteriş için geldiklerini düşünüyorum ve çok güvenilmemeli kanaatimce. Ancak her şeye rağmen gördüğüm şahısların orada bulunmaları güzel bir tabloydu Konya için…
Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler…