Konya’da başta büyükşehir ve merkez ilçe belediyelerimiz olmak üzere ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik durum nedeniyle belediye başkanlarımız bu “gönül belediyeciliği” işine biraz devam edecekler gibi görünüyor.
Büyükşehir’de Uğur başkanım, Selçuklu’da Ahmet başkanımın sandıktan vatandaşın büyük teveccühünü kazanarak çıkmalarının ardından yeni dönem için kollar sıvandı. Ancak Uğur başkan ve üç merkez ilçe başkanımızın yeni dönemde ekonomik olarak biraz sıkıntıları var gibi geliyor.
Bu son derece doğal. Neden derseniz kaynağı ister içeriden olsun isterse dışarıdan olsun hepimizin fert olarak aile olarak kurum ve kuruluşlar olarak ekonomimizi bırakın geliştirmeye mevcudiyeti koruma adına bir takım tasarruf tedbirleri içerisinde olduğumuz tartışılmaz bir gerçek.
Böyle olunca da bizim başkanlarımızdan bir yıl belki de iki yıl büyük, dev projeler beklememiz pek gerçekçi olmayacak.
Durduk yerde çocuklarımızın bayramının ardından bu da nereden aklıma geldi derseniz.
23 Nisan etkinliklerinde bize ulaşan haberlere şöyle bir göz atıyorum.
Büyükşehir Belediyesi Bilim Merkezi’nde Çocuk Bilim Şenliği düzenliyor.
Selçuklu Belediyesi Kelebekler Bahçesi’ni, Meram Belediyesi ise 80 Binde Devri Alem Parkı’nı yani dinozorları ücretsiz yapıp çocukları şenliklere, eğlencelere davet ediyordu.
Peki Karatay?
Karatay’dan gelen haber şöyleydi: “Başkan Kılca, öğrencilerin 23 Nisan coşkusuna ortak olan Karatay İlçe Belediye Başkanı Hasan Kılca, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Karatay Belediyesi Kreş öğrencilerinin hazırladığı etkinliğe katıldı.”
Şimdi burada Sayın Kılca’ya çok iş düşüyor.
Başkan Hançerli’nin buraya yapmış olduğu hayvanat bahçesi veya piknik alanlarına öncelikle çocuklarımızı ve gençlerimizi düşünerek yeni değerler kazandırmak gerekiyor. Çünkü Karatay’ın Meram ve Selçuklu’dan ayrılan çok farklı bir yapısı var. Burada görev Başkan Kılca ve ekibine düşüyor.
Tabi Selçuklu, Meram ve Büyükşehir çıtayı belli bir yerlerden tutmuş durumdalar ama Karatay’a göre de onlar halen maddi yönden epey gerideler. Şu anda büyükşehir ve üç merkez ilçede kasası dolu, eli şıkırdıyan tek başkan Hasan Kılca…
O zaman kimse kendisini üzmesin, gönül belediyeciliğine devam.
BU BAYRAK SIK SIK YENİLENMELİ
Bu hafta sonu okuyucularımızdan bize ulaşan şöyle bir fotoğraf karesi vardı. Bu fotoğraf karesini gönderen dostumuz altına da şöyle yazmıştı:
Selamün aleyküm Uğur abicim;
Akyokuş’taki bayrağımız şuanda bu durumda. Maalesef bu bayrak iki gündür böyle. İnan bu görüntü ne Konyamıza ne ülkemize hele hele bu bayrak ve bu vatan için şehit verdiğimiz ve yaralı askerlerimiz için dua ettiğimiz günde bize hiç mi hiç yakışmıyor.
Evet elbette yöneticilerimiz sorumlular ülkenin pek çok yerinde simgemiz olan varlığımız olan geleceğimiz olan bayraklarımızı dikmenin gururunu ve hazını yaşıyorlar. Biz de bundan mutluyuz gururluyuz. Ama bu iş sadece dikmekle olmuyor değil mi? Bu görüntüleri bir daha şehir olarak görmek istemiyoruz.”
……
İzninizle bugünkü yazımızı kıymetli bir okurumuzdan gelen güzel bir kıssa ile tamamlayalım.,
HÜKÜMDARIN SERVETİ
Zamanın birinde bir hükümdar varmış, zenginliği tüm dünyaca bilinirmiş. Hükümdar her gittiği yere hazinesinin bir bölümünü götürür ve bunları sergilemekten büyük onur duyarmış.
Hükümdarın hayatında en çok güvendiği, tek akıl hocası bir bilge kişiymiş. Günlerden bir gün bu bilge kişiyle otururken hükümdar şöyle bir soru sormuş:
– “Sen ki göğün gizemine ermiş, bilime yön vermiş bir adamsın. İnsanlar, ister hükümdar denli güçlü, ister savaşçılar denli onurlu olsun ayağına kapanır ağzından çıkacak bir sözü beklerler. Şimdi senin gibi bilge bir adamın fikrini merak etmekteyim, benim hükümdarlığım ve servetim hakkında ne düşünüyorsun?”
Bilge bu soru karşısında hükümdarın gözlerine bakarak şu sözleri söylemiş:
– “Diyelim ki hükümdarım, kızgın ve uçsuz bir çöldesiniz. Ölmemek için, size uzatacağım bir bardak suya servetinizin yarısını verir miydiniz?”
– “Verirdim tabii.”
– “Zaman geçti diyelim susuzluğunuz arttı, size uzatacağım bir sonraki bardağa servetinizin öteki yarısını da verir miydiniz?”
Hükümdar biraz düşünür ve ardından “Ölmemek için evet” der. Bunun üzerine bilge kişi gülerek şu sözleri söylemiş:
– “Madem öyle, o zaman övünmeyin fazlaca. Çünkü haşmetlim sizin servetiniz yalnızca iki bardak sudur.”
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
“Yaşam, çok zalim bir öğretmendir. Önce sınav yapar, sonra ders verir.”
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Çarşıda, pazarda, okulda, markette insanımızın geçeceği yol üstünde koyu sohbetlere dalıp, başkalarının geçiş hakkını elinden almadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.