Geçenlerde bir rüya gördüm. Uyandığımda kan terlere banmışım. Öyle sıkıntılı bir rüya da değildi ama, niye bunaldım anlayamadım. Hani bazen rüyanızda uçarsınız, hiç olmayacak şeyler yaşarsınız ya, işte gördüğüm rüya tam da öyleydi. Uyandığımda neye yoracağımı da bilemedim. Anlattığım zaman belki “Aptala malum olmuş” diyeceksiniz, belki de üstümün açık kaldığını söyleyeceksiniz. Ne söylerseniz söyleyin, kabulümdür.
Rüyamda yüzlerce iş makinesi harıl-harıl çalışıyordu. Makineler eski stadyumu yıkıyorlarmış. Rüya bu ya. O alandaki tüm binalar yıkılacakmış. Hatta eski DSİ binası da bu alanın içinde olacakmış. O kocaman alanın zemin altına otopark yapacaklarmış. Daha doğrusu bazı zamanlarda sosyal amaçlı da kullanılacak şekilde planlanacakmış. Allah vermesin ama gerektiğinde de sığınak olarak da kullanılabilecekmiş. Zemini de dünyadaki birçok şehirde olduğu gibi park olacakmış. Zaten Konya’nın da böyle bir parka ihtiyacı varmış. O bölgeye olduğu gibi Konya’ya da nefes aldıracak bir alan olacakmış.
Rüya yorumcuları bu rüyayı neye yorar bilmem. Bu rüyadan hangi anlamları çıkarırlar, onu da bilmem. Benim bu yaşıma kadar gördüğüm iki rüya çıktı. Onlar da tahsil hayatım ile ilgilidir. Bu rüya da çıkarsa üçüncüsü olacak. Hadi hayırlısı.
Bizim Maraş’ta bir söz vardır. Derler ki; Anam bana kız diyor ama, benim umudum az. Ne demek istediğimi sizler de anladınız aslında. Ama çok da umutsuz olmamak lazım gelir. Belki saygıdeğer idarecilerimiz isimlerini Konya tarihine altın harflerle yazdırmak için o bölgeyi rantçıların kucağına teslim etmezler. Kim bilir belki de rüyalar gerçek olur. Dünyadaki meşhur parklardan birisi de Konya’mızda hayat bulur.
Rahmetliğin de adının verildiği Nalçacı Caddesi aslında o kadar da büyük bir hizmet değil bugün baktığınız zaman. Ama zamanında çok önemli ve büyük bir hizmetti. O günün şartlarında 25-30 metrelik bir cadde yapıyorsunuz. Hatta belki muhalifleri de dalga geçmişlerdir “Burada havaalanı mı yapacaksınız” diyerek. Ama bugün bile yapılan hizmetin altyapısı konumunda. O cadde o kadar geniş planlanmamış olsaydı, tramvayı nasıl geçireceklerdi?
Bilgiye ulaşmak kolaylaştı ya. Ben de üşenmedim dünyadaki en meşhur 20 parkı araştırdım. Bu parklar şunlar: 1- Taksim, Gezi Parkı, 2- Madrid, Buen Retiro Parkı, 3- Bangkok, Lumphini Park 4- Sao Paulo, Ibirapuera Park 5- Londra, Hyde Park 6- Los Angeles, Griffith Park, 7- San Francisco, Golden Gate Park, 8- Melbourne, Flagstaff Gardens, 9- Philadelphia, Fairmount Park, 10- Dublin, Phoenix Park, 11- Chicago, Grant Park, 12- New York, Central Park, 13- Moskova, Bitsevsky Park, 14- Pekin, Beihai Park, 15- Tokyo, Ueno Park, 16- Vancouver, Stanley Park, 17- Avustralya, Kings Park, 18- Lisbon, Monsanto Forest Park, 19- Mexico City, Chapultepec Park, 20- Amsterdam, Voldenpark.
Dünyanın en meşhur parklarından birisi de neden Konya’da olmasın. Sizler görmeseniz de ben gördüm. Anlatmıştım ya rüyamı. Neden olmasın?