Bilinmez dehlizlerden çok derinlerden gelip bizleri sarıp sarmalayan duygunun adıdır GÜVEN. Ne çok duymuşuzdur ‘Bir türlü ona güvenemiyorum, Güvenimi her geçen gün kaybediyor serzenişlerini.
Temelleri ailede atılır bu şahane duygunun. Alkolik bir babanın zamanlı zamansız bağırıp çağırarak annesine şiddet uyguladığını ve alkolün etkisi geçtikten sonra derin bir pişmanlık yaşadığını gören çocuklar tutarsız davranışlar sergileyen baba figürüyle başlayan güven yolculuğunda ‘ERKEKLERE GÜVENİLMEZ’ i öğrenecek evde olduğu halde telefonla arayan ve anne-baban evde mi? sorusuna yok yanıtı vermesini telkin eden bir ebeveyn ise işine geldiği gibi yalan söylenebileceğini işlemektedir masum beyinlere.
Güven, sevdiklerim dediğimiz yakınlarımız tarafından zedelenir ilk etapta.Örneklerle devam edersek : 2 çocuklu bir adam sevdim dediği başka bir kadın uğruna geride gözü yaşlı çocuklar ve hırslı bir kadın bırakarak işler bu fiili,yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez,dost demiyorum kardeşlerimden de öte dediği güncel tabirle kankasını bankadan kredi çekerken kefil olarak imza atması konusunda tüm dostluk kozlarını kullanarak ikna eder, ’Kefil borçlu gibidir’ diyerek terk-i diyar eyleyebilir.Sensiz yaşayamam ,sen hayatımın anlamısın deyip evlilik birlikteliğine mutlulukla, aşkla imza atıp en küçük bir sorunda ‘Ben haklarımı biliyorum’ gibi beylik bir alt bilinçle soluğu paragöz bir avukatın karşısında alabilir. Anne-baba 5 çocuğunu dişinden tırnağından arttırarak tabir’i diğerle baba ceketini satarak okutur,toplumda saygın yerleri olsun diye uğraşır fakat o beş çocuğun bir tanesi de çıkıp ben anne babama bakarım deme cesaretine sahip olmadığı için oluşturulan aile kurultayından çıkan sonuç doğrultusunda bayramlarda bir kere olsun ziyaret etmek koşuluyla huzurevine bırakılabilir.
Gün sonunda gelinen menzil: Kadınlara göre erkeler güvenilmez. Erkeklere göre de kadınlar güvenilmez. Biri de çıkıp demiyor ki, cinsiyetle alakası yok ŞAHSİYET MESELESİ.
Evliler boşanmak istiyor. Bekarlar evlenmek. İşsizler çalışmak istiyor. İşi olanlar çalışmaktan bıkmış.Fakirler zengin olmak istiyor.Zengin olanlar bir parça huzur.Siyahlar beyaz olmak istiyor.Beyazlar bronzlaşmak.Demem o ki mutlu olmak istiyorsan sahip olduklarının farkına var ve her haline şükret.
Efendim; Ağaca dayanma kurur insana dayanma ölür. Tek dayanağımız ve sınırsız güvendiğimiz Allah olmalı. Bediüzzaman Said Nursi risale i nurlarda ifadesi ile fikir,zikir ve şükür en temel düsturlarımız olsun.
Sürç-i lisan ettiysek affola.