Yazımın başlığında son zamanlarda Konya'da fenomen olan bir sosyal medya hesabının adını kullandım. Bu Konyaspor bu başlığı hak etti çünkü. Yeşil Beyazlılar gerçekten çok iyi oynadı Kayserispor maçında. Bu oyun galibiyet getirebilirdi fakat ileri uçta Bajic çok etkisiz kaldı. Boşnak oyuncu biraz takıma uyum sağlasaydı farklı bir sonuç çıkardı.
Aykut Kocaman'ın Uğur'u kesmesi, Traore'yi oynatması olumlu hamleler. Ben Vedat'ın da kesik yiyeceğini düşünüyordum, henüz bu seviyede oynayacak bir oyuncu değil. Sissoko ve Traore henüz tam hazır olmadığı için değişimli kullandı hoca. İkisi de fizik olarak hazır olunca ilk 11'de görürüz kuşkusuz.
Maça gelince, Konyaspor sanki deplasman değil de ev sahibi gibi oynadı. Topu ayağında tuttu. Kayserispor yalnızca kontra ataklarla etkili oldu, Konyaspor'un baskı yaptığı anlarda da kontra ataktan golü attı. Konyaspor rakibi kontra atak oynamaya mahkum etti. Henüz ideal 11'in sahada olmadığını düşünürsek bu çok önemli. Traore, Sissoko ve Holmen de takıma oturunca daha da iyi bir Konyaspor izleyeceğiz.
Holmen nokta atışı, Marica bitmiş
Mehmet Güven gittiğinden beri orta sahadaki eksiklik hep konuşuluyordu. Akhisar maçında bu eksik iyice göze çarptı. Holmen Konyaspor'un alabileceği en iyi oyunculardan. Türkiye'de yaptıkları ortada. Aykut Kocaman'ın pasa dayalı oyununda başrollerden biri olacaktır. Oyunun iki yönünü de oynayabiliyor olması büyük avantaj. Ali Çamdalı ile iyi bir ikili olabilirler, gerektiğinde forvet arkasında da oynayabilir. Yönetimi ve Sportif Direktör Murat Erdoğan'ı bu transferden ötürü kutluyorum.
Aykut Kocaman'ın Rangelov'un cezasına rağmen Marica'yı kadroya almayışı şunu gösteriyor: Aykut Hoca için Marica bitmiş. Bütün sene yatan bir oyuncunun kadroda olmayışı bir kayıp değil kazançtır bence. Uğur İnceman'dan sonra bu da güzel bir hamle oldu, bravo Aykut Hoca.
Bak beyim, sana iki çift lafım var: Sol bek
Takımda orta saha haricinde herkesin gördüğü bir eksik daha var, o da sol bek. Fakat Aykut Kocaman başka transfer istemiyor. Holmen ile birlikte transferi kapattı Konyaspor, şimdilik... Basın Sözcüsü Ahmet Baydar "Her takımda hoca transfer ister yönetim yapmaz, burada biz istiyoruz Aykut hoca istemiyor. Yine de sol bek transferi yapmakta ısrarcıyız" demişti. Peki nedir Aykut Kocaman'ı transfer istememeye iten sebep? Belki de şudur: Oyuncular röportajlarında UEFA'dan söz ediyor. Taraftar artık Avrupa kupalarına katılmak istiyor. Yönetim de öyle. O yüzden sol bek transferi mecburi görülüyor. İşte burada Aykut Kocaman herkesten ayrılıyor. Ona göre bu takım UEFA'ya gitmek için yeterli değil, sadece sol bek transferiyle de yeterli olmaz. Daha fazlasını da yönetim yapamaz. Şimdiye kadar yapılan transferler UEFA olmasa da ligi iyi bir yerde bitirmek için yeterli, fazlasına gerek yok, diye düşünüyor olabilir. Başka bir şey gelmiyor benim aklıma açıkçası.
Galatasaray maçı ne olur?
Galatasaray Süper Kupa'da ve ligin ilk haftasında iyi bir görüntü vermedi. Melo'nun eksikliği çok hissediliyor. Onun takımda kalması büyük katkı sağlayabilir. Konyaspor maçına kadar Melo hazır olur mu, hazır olsa bile eskisi gibi faydalı olur mu soru işareti. Çünkü gitmek isteyen ve mecburiyetten takımda kalmış bir Melo izleyeceğiz artık.
Konyaspor ise gün geçtikçe üstüne koyuyor, bunu Kayserispor maçında gördük. Holmen'in gelmesi orta sahadaki eksikliği kapatacaktır. Traore ve Sissoko da bu maça kadar daha iyi olacaktır. Bunları göz önünde bulundurduğumuzda Konyaspor'un Galatasaray'dan puan alması sürpriz olmaz.