Ç.Rize-Konyaspor maçını izlemek tek kelime ile işkence idi. Oysa yakın çevreme sorsanız futbol, dahası spor en büyük tutkum. Rahatlamak, stres atmak hoş bir vakit geçirmek için spor benim herşeyim. Ama dün sadece adı “Süper Lig” olan ve iki takımın berbat değil rezil futbol mücadelesini izlerken dayak yemekten beter acı duyuyordum.
Bu maçı izlemek yerine güzel havadan faydalanıp pikniğe gidenler en akıllı insanlardı. Hiçbir şey kaybetmedikleri gibi hiç değilse sinirkenmediler, üzülmediler.
Dünkü futbol tek kelime ile rezillik idi.
Maç başlarken Rize adına Lua-Lua’ya yine on birde yer vermeyen Uğur Hoca tek kelime ile hocalığını yapıyordu. Ve Rize adına sakatlık sonucu mecburen oyuna girmek zorunda kalan LuaLua oyuna girer girmez “büyük oyuncu” olmasa da bizim defans zaaflarımızdan faydalanarak maçın kahramanı oluyordu.
90 dakikanın sonunda sezon başındaki kanaatlerimde bir değişiklik yoktu. Eğer Rize sezon başında topladığı o üç maçlık performansı olmasaydı bu ligden düşen ilk takımlar arasında yer alacak kadar kötü bir kadroya sahip takım.
Konyaspor mevcut yapısı ile bu Rize’den 3 değil 33 gömlek üstün bir takım.
“Peki bu sonuç ne?” diye sorarsanız futbol oyununda kazanmak için önce istemek gerekir.
Maçın başlaması ile her iki takım da kazanmak için değil, rakiplerinin kayıpları ile beraberliğe razı eder gibiydiler. İlerleyen dakikalarda birbirlerine yoklayan rakipler Konyaspor’daki kronik defans hataları ile farklı mağlubiyete gidiyordu.
Uzatma dakikalarında bile rakibine sırtı ile gol atmayı başaran Konyaspor birazcık isteseydi Rize’den güle oynaya dönerdi.
İnanın kenar yönetim ve futbolcular ekranların başında maçı izleyen sporseverler kadar istekli değildi.
Hakeminden, teknik adamlarına kadar dün Rize’de herşey kötü idi.
Allah aşkına doksan dakika boyunca izlediğimiz oyunun adı futbol ise İngiltere’de, İspanya’da, Almanya’da oynanan oyunun adı ne?
İsterseniz gelin biz buna “Hababam oyunu” diyelim bitirelim.