Türkiye’de inanç turizmi kapsamında Kudüs’e gitmek için yepyeni organizasyonlar yapılıyor. İslam alemi için Mescid-i Haram'dan sonra ikinci kutsal belde olarak kabul edilen Mescid-i Aksa’yı kesinlikle görmek lazım. Oraları görmek oraları dünya gözü ile anlayabilmek lazım. Bu bir yerde inanın insanlık görevidir desem abartmamış oluruz.
Kudüs’ü gezerken buradaki Filistinlilerle sohbetler ederken Osmanlı’nın ve Türkiye’nin ne kadar büyük devlet olduğunu daha iyi anlayabiliyorduk. Çünkü biz cennet vatanımızda özgürlüğün ne kadar büyük bir nimet olduğunu inanın bilemiyoruz. İnanç turizminde üç semavi dinin de mukaddes olarak gördüğü Kudüs'ün sokaklarında gezerken binalarından insanlarına herkesi ve her şeyi en iyi şekilde analiz etmeye çalışıyorduk.
Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’yı yılda ortalama 3 milyon kişi ziyaret ediyormuş. Bu ziyaretçilerin 40 bini Müslümanmış ve yılda ortalama 20 bin kişi ile Türkler bu ziyaretçi sayısının yarısını oluşturuyormuş.
Harem bölgesini ziyaret ederken surların içine girdikten sonra bazı evlerin kapılarındaki Kabe resimleri ya da fotoğrafları dikkatimizi çekmişti. Merakımızı gidermek için bu durumu yerel rehberimize sorduk. Bu durum meğer kapılarında Kabe resmi ya da fotoğrafı olan evlerin sahiplerinin Hacı olduğunun işareti imiş.
FİLİSTİNLİLER İÇİNDE ÇAY OLMAZSA OLMAZ
Filistin mutfağına Filistinlerin damak tadına baktığımız zaman çayın bizim gibi asla olmazsa olmaz içeceklerin başında geldiğini gördüm. Yalnız Filistinlilerin tiryakisi oldukları çayın bizden tek farkı naneli yani çayın içine bol taze nane yaprağı atılmış olmasıydı. Bir de Filistinliler çayı oldukça bol şekerli yani tatlı içiyorlardı.
DEVE VE EŞEK TURİSTLERİN İLGİ ODAĞI
Üç dine mensup insanların büyük ilgi gösterdiği Kudüs’te özellikle Zeytin Dağı inanç turizmi için buraya gelen insanların mutlaka gelip gördüğü bir bölge. Zeytin Dağı Mescid-i Aksa'yı ve kısmen de eski Kudüs'ü rahatlıkla görebileceğiniz bir tepe.
Ancak Museviler için cennet dağı veya kıyametin kopacağı tepe olarak bilinen kutsal tepenin hemen eteklerinde bulunan Musevi Mezarlığı dünyanın en pahalı mezarlıklarını oluşturuyormuş. Yine rehberimizin bize anlattığına göre burada 600 bin dolar ile 2 milyon dolar arasında satılan mezar yerleri ile gerçekten dikkat çekici idi. Burada bir başka renkli görüntü ise tepeye çıkan turistlerin mutlaka bir deve ya da eşeğe binmesi idi.
UTANÇ DUVARLARI KORKUNÇ
Bu arada özellikle kara yolculuğumuz sırasında İsrail’in Müslümanların girmesini istemedikleri bölgeleri metrelerce yükseklikteki tecrit duvarları ile ayırması ve bunların kilometrelerce sürmesi düşündürücü ve üzücü olmaktan öte korkunç bir uygulama idi.
Uğur Özteke
(DEVAM EDECEK)