Pek eğlenecek halimiz kalmasa da eskiden eğlenceli şarkılar vardı. Bir zamanlar fırtına gibi esen şarkıcı Tayfun, “Hadi gene iyisin” şarkısı ile gençleri coştururdu.
Bu şarkının hadi gene iyisin diye başlayan sözleri, sen işini bilirsin, deli dolu birisin diye de devam ediyordu.
Bu dizeler, neye mi uygun?
Enflasyona tabi…
Ne mi diyelim?
Hadi gene iyisin Enflasyon!
Efendim enflasyon çok daha yüksek bekleniyordu demişler! Doğru demişler!
Üniversite Eğitimi, zam şampiyonu! Aileler ve gençler çaresizlik içerisinde…
Doğalgaz yanmaya başladığında görün asıl faturayı!
Elektrik şimdiden çarpmaya başladı, esas çarpmalar ve çarpıntılar, birkaç ay sonra…
Reçel, bal zamlara doyacak gibi değiller!
Yumurta, yüz lira olur diyenler çok!
Katı yakıtlar doğalgazı aratmayacak zamlarla karşıladı insanları!
Ve tabi ki şebeke suyu da zamlandı!
Arada havayolu gibi birkaç kalem daha var zamlarla arası iyi olan!
Eylül ayı enflasyonu kaç mı?
Yüzde üç nokta sıfır sekiz! Nasıl iyi olmasın ki enflasyon!
Hadi gene iyisin diye başlayan tebrikleri çoktan kabul etmeye başladı bile…
Enflasyon kafa karıştırma konusunda da oldukça yetenekli olunca ne diyelim?
Yok efendim çekirdek enflasyon şu kadar!
Olması gereken şu! Azamisi bu! Asgarisi, en asgarisi, yenilir yutulur olanı, kabul göreni, diretileni, TÜİK tarafından tescil edileni, açıklananı derken rakamlar arasında fena halde başımız dönüyor!
*****
Eylül ayı enflasyonu yüzde 3.08 olunca, yıllık enflasyonda yüzde 83.45’e yükselmiş!
Hadi gene iyisin enflasyon diyorlar!
ENAG diyor ki, bu rakam aylık olarak yüzde 5.30 yıllık ise yüzde 186,27 olması gerekirdi!
Karşımızda şarkıcı Tayfun’un şarkısında vurgu yaptığı gibi, işini bilen bir enflasyon var!
Deli dolu, biz hariç çok yere sempatik geliyor. Fanları falan olduğuna emin olun!
Deli dolu olan sadece enflasyon değil, rakamlarda enflasyondan kalası değil!
Bu rakamlar açıklandıkça, hadi gene iyisin diye enflasyonun sırtı sıvazlandıkça, çarşı pazar’da bir zamanlar 50 kuruşa aldığımız ne varsa en az beş lira olmuşsa, enflasyonun keyfi yerinde olmayacak da bizim mi olacak?
Ah Orhan Veli ah!
Nereye mi işaret etmiş rahmetli?
İnanın bugünlere…
Diyor ki; “Cep delik cepken delik / Yen delik kaftan delik/ Kevgir misin be kardeşlik?”
Sizce de kevgire dönmedik mi?
Kevgir, süzgeç demek! Yiyeceklerin sularını süzmekte kullanılan bir mutfak gereci…
Her evde bulunan, bulunması gereken bir mutfak kabı!
Günümüzün kevgiri kim?
Sen, ben, öteki, beriki, hasılı hepimiz! Enflasyonun madden ve manen kevgire döndürdüğü insanlar!
*****
Bu fiyatlara yetişmeye imkân yok!
Hadi gene iyisin enflasyon!
Sen iyi olmasına iyisin de…
Biz iyi değiliz?
Bu rakamlarla, bu açıklanan yüzdelerle tökezlemediğimiz, yere kapaklanmadığımız gün yok!
Senin gerçeğin ne?
Rakamların gerçeği ne?
Açıklananlar ne?
Gerçek; son derece nadir bir kuştur, Kaf dağının ardında yaşar, Kaf dağı nerde bilen yok!
Giden yok!
Eski hikayelerde, destanlarda ne anlatırlardı? Zümrüdüanka’ya bineceksin, yum gözünü diyecekler, yumacaksın gözlerini, aç gözünü dediklerinde bir de bakmışsın ki, Kaf dağındasın!
Gerçek artık yanı başımızda…
Kaf dağına gitmeye gerek yok! Enflasyon canavarı, canavarlığı bıraktı, palyaço oldu, şaklabanlık yapıyor. Marketlerin önünde, pazarlarda, çarşılarda hadi gene iyisin vatandaş diye gülücükler saçıyor! Gerçek enflasyon bu mu, eskisi mi, bilene ayırt edebilene aşk olsun!
*****
Temsilde hata olmasın; bir viyol yani 30 yumurta 50 lira diyorlar, yum diyorlar gözünü yumuyorsunuz, aç diyorlar açıyorsunuz gözünüzü 60 lira olmuş yumurta! Ülkemizin gelmiş geçmiş en büyük Sihirbazı Zati Sungur’un “abrakadabra” dediği gibi, hadi gene iyisin 70 lirada olabilirdi diyen espri yeteneği müthiş insanlarımız inciler saçmaya devam ediyorlar!
Onlar bir yandan, siyasilerimiz bir yandan, enflasyon bir yandan…Her gün eğlence, her gün şamata, espri patlatan patlatana!
Bu gidişle komedyenlerimiz işsiz kalacak diyenler yerden göğe kadar haklılar!
Öyle gülüyor, öyle neşeleniyoruz ki, öyle böyle değil!
Bazıları da biz güleriz ağlanacak halimize diye itirazlarda bulunuyorlar!
Memleketimizde ne ararsan var, gir bir markete, gözünle gör arkadaş diye konuşanlar var!
Avrupa’da böyle dolu market yok diye, Avrupa bizi kıskanıyor diye sevinenlerimiz var!
Adam daha İstanbul’a gitmemiş, ancak Avrupa’da hangi ülkenin market rafında ne var ne yok sayıp döküyor, bir yemin etmediği eksik!
Bunları konuşanlar kimler mi? Ucuz ekmek kuyruğunda olanlar, pazarda ucuz bir şey bulmak için, pazarı defalarca turlayanlar, cebinde ödeyemediği doğalgaz ve elektrik faturaları olanlar, ev kirasını iki aydır veremeyenler! Lakin Avrupa’nın bizi kıskanmasından duydukları memnuniyetten ağızları kulaklarında!
*****
Haksız değil enflasyon! Boşu boşuna rakamlarla halay çekmiyor! Marketlerden eli boş çıkan biz! Pazarlara akşam karanlığında giden, ne bulabilirse onu alan biz! Boğazına kadar borca batan, dibe vuran, uykuyu kaçıran biz!
Enflasyon bam telimizi yakalamış, gözlerimizin içine baka baka diyor ki;
Hadi gene iyisin, bak Avrupa’ya! Kıskancın önde gideni Avrupa! Haset, fesat Avrupa!
He valla, diyoruz, haklı enflasyon!
Mesele ne biliyor musunuz? Madalyonun hangi tarafına bakıldığı!
Avrupa’nın emeklisi bizim sahillerde beş yıldızlı otellerimizde tatil yaparken, biz elimizde bir tomar faturayı nasıl ödeyeceğimizi, pazara nasıl gideceğimizi kara-kara düşünüyoruz?
Gazetelerimiz, ekranlarımız, muhtemel Ocak zammı konusunda müjde üzerine müjde veriyorlar, havai fişekler patlıyor, arada asparagas haberler aramadığınız kadar, ardından da hadi gene iyisin emekli, hadi gene iyisin asgari ücretli!
Enflasyon yüzde üç nokta sıfır sekiz, hadi gene iyisiniz, daha da ne istersiniz?