Asırlar boyunca bu güzel ülkemizin ve bulunduğu coğrafyanın o kadar düşmanı olmuş ki gerek aşikare gerekse sinsice oynanan oyunların sayısı belli değil. Bu dış düşmanların kini Türk ve Müslüman bir ülke oluşumuzdan asırlar boyu 3 kıtaya adaletle hükümran oluşumuzdan neye sayarsanız sayın. Gelin görün ki eskiden olduğu gibi şimdi de içimizdeki vatan hainleri ile ve dışımızda bize karşı daima diş bileyen düşmanlarla uğraşmaya çaba gösteriyoruz. Evvel Allah bunların hepsinin üstesinden geleceğiz ve onların heveslerini kursaklarına tıkayacağız. Çünkü bu Allah ve peygamber aşkı ile yanan Müslümanların bayraktarı ülke insanlarının Yüce Allah ve Resulü daima koruyucu ve yardımcısıdır. Şaşırdığım şey şu ki ülkenin ekmeğini yiyen bu ülkede rahat ve huzurla yaşayan havasını teneffüs eden hatta milletvekili olmuş ülke menfaatlerini koruyacağına yemin etmiş adamlar çıkıp ülkeyi ağababaları saydıkları ve devamlı talimat aldıkları ülkelere, daima Müslümanları katleden bir ülkeye gidip ülkesini bu karmaşık durumdan fayda umarak yalan yanlış iftira ve yalanlarla o ülkeye şikâyet ediyor ve ülkemizi zor durumda bırakmaya çalışıyor. Bu nasıl bir vekildir nasıl bir memleket evladıdır böyle bir yanlış yeminine rağmen nasıl yapıyor diye şaşkınlık yaşarken sosyal medyada bir kimliğini görünce her şeyi aşikar olarak anladım ve acaba olabilir mi diye doğrusu tereddüt ettim.
Eren Erdem diye parlamentoda CHP’nin bir vekili yayınlanan nüfus kağıdı kayıtlarına göre adı Eren Erdem, baba adı Yoghu, ana adı, Mark, Doğum yeri Rusya. Doğum tarihi, 18/3/1985. Bunlar doğruysa başka bir şey yazmaya gerek yok sanırım. İftira ise bu yayını yalanlasın ve kaldırtsın bunu görünce atalarımızın “Katranı kaynatsan olur mu şeker? Cinsine tükürdüğüm cinsine çeker” dediğini hatırladım. Sadece bu mu? Eren Erdem’in her sözü ağzından salyalı çıkıyor. Bir konuşmasında “Türkiye ile İran savaş halinde karşı karşıya gelse İran’ın tarafında olurum” diyerek ülkemizin idaresine ve bu cennet ülkeye karşı düşmanlığını haince ortaya koymaktan geri durmuyor. Bütün bunlar yaşanırken bu Eren Erdem denen vekilin parti başkanı da çıkıp “Bir vekilimizi hedef tahtasına oturttular biz vekilimizi asla yedirtmeyiz” diyerek grup konuşmasında onu kınayanlara ateş püskürüyor. Korkma Sayın Başkan Kılıçdaroğlu senin vekilini kimse yemez. Çünkü bazı yaratıkların eti bizim dinimizde haramdır. Aslında ülkesini seven bir lider olsan onu önce senin yemen lazımdı onu. Size afiyet olsun bu hükümeti ve ülkemizi içte ve dışta yalan yanlış iftiralarla suçlasın o sizin yanınızda kahraman olsun emeliniz arzunuz bu. Yahu bu ülkemizi şikayet ettiğiniz haminizi o kadar seviyorsanız, ona çok güveniyorsanız oraya gidip orada yaşayın da varsa hür olmanın ve özgürlüğün tadını çıkarın sizi hainler.
Bir de Kürtlerin hamisi olduğunu ama her fırsatta Kürtleri ve Türkleri kadın çoluk çocuk demeden öldüren okullarını yakan bilhassa Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı şehirlerde insanlara kan kusturan ve Kürt Türk inanmış insanların asırlık kutsalları olan camilerini silah deposu haline getiren ve bu mabetleri acımadan utanmadan yakan, yıkan canileri her zaman her platformda destekleyen Türk parlamentosunda siyasi parti olan ama teröristleri destekleyen, halkı devlet aleyhine kışkırtan, sokaklara döken, binlerce masumu öldürten sözüm ona eş genel başkan denilen Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ var. Bu teröristlerin meclisteki temsilcisi Selahattin de başı sıkıştı mı soluğu Rusya’da alıyor ve ağa babalarına ülkeyi şikayet ediyor. Onlardan terör yaratan yoldaşlarına destek istiyor. Rusya’da görüştüğü (yetkiyle görüşüyorsa) Dışişleri Bakanı Lavrov’a ülkemizin hükümetini utanmadan, sıkılmadan şikayet ederken hava sahamızı ihlalden dolayı düşürülen Rus uçağı için biz olsaydık düşürmezdik diyecek kadar da küstah ve hain olabiliyor. Biz olsaydık derken siz ne olacaksınız sizin ne gücünüz var ki. Atalarımın deyimi ile “sizin itin değdiği ayrana bile sözünüz geçmez.” Rusya’da partisinin temsilciliğini açıyor, bunlar artık çizmeyi aşmaya başladılar.
Ey bu ülkenin cumhuriyet savcıları artık bu hainleri durdurmak için harekete geçmenin zamanı gelmedi mi? Kanunlar neyi gerektiriyorsa gereğinin yapılması lazım. Kanun adamları da bu ziyaretin ve konuşulanların alenen suç olduğunu beyan ediyorlar. Bu böyle ülke düşmanlığı ve ülkeyi şikayete devam ederse bu ülkesini seven insanların sabrını taşırabilir.
Sadece bunlar mı? Dahası var. Hocalık kisvesi altında bu ülkenin bütün nimetlerinden azami derecede faydalanıp rahat ve huzur içinde yaşamlarını sürdüren bir hainlik çetesi daha var ki yıllar boyu bu ülke insanların idarecilerin yüzüne gülerek haramı, faizi, zekat fitre ve kurban paralarını kendi çıkarlarına kullanarak bu ülkenin idaresine göz koyup devleti illegal yollardan yıkmaya yeltenen paralel devlet yapısının hainleri de gelirler ve çıkarları kesilince suçları meydana çıkarılınca birçoğu ülkemizden dış ülkelere kaçarak ülke düşmanları ile işbirliği ve elbirliği içine girip ülkemizi bölmek parçalamak ve akıllarınca batırmak için büyük bir hainlik çabası içerisine girerler. Bazı devlet kurumlarındaki adamları vasıtasıyla işlerini engelleyen masum ve suçsuz birçok insanları ya hapsederek ya da işlerini engelleyerek yalan dolan suçlamalar ile hapislere atıp çoluk çocuklarını perişan ettiler. Allah fırsat vermesin bu hainlere.
Allahım tüm bu hainlerin tuzaklarını iftiralarını ve hainliklerini başlarına bela et. Amin.