80’li yıllar Türk Siyasi hayatında enteresan olayların yaşandığı, sürpriz seçim sonuçlarıyla, fırtınalar kopartılıp, bir bakıma siyasetin yeniden şekillendiği yıllar olmuştur.
6 Kasım 1983 genel seçimleri; %46 oy oranıyla merhum Turgut ÖZAL’ ın genel başkanı olduğu, daha sonra 45. dönemin başbakanı olarak gördüğümüz Anavatan partisinin iktidar yıllarını içermektedir. Siyasi sosyal ve Ekonomik sonuçları itibariyle de, büyük değişimin yaşandığı bu dönem, kulaklarda küpe olması ve ders alınması gereken bir dönem olarak hatırlanmalıdır.
1984 te yapılan mahalli idareler seçimleri de genel seçimlerde olduğu gibi iktidara teveccühü artırarak yine Anavatan Partili Belediye Başkanlarını kahır ekseriyet iş başına getirerek, %42 oy oranıyla ezici bir üstünlükle birinci parti yapmıştı.
Öyle ki;
*İstanbul’da Bedrettin DALAN
*Ankara’da Mehmet ALTINSOY
*İzmir’de Burhan ÖZFATURA
*Adana’da Aytaç DURAK
*Konya’da Ahmet ÖKSÜZ
Adeta yıkılmaz bir armada olmuşlardı. Neredeyse Türkiye’deki belediyelerin tamamına yakını ANAP’lı Belediye Başkanlarınca yönetiliyordu.
Ancak ne var ki yıkılmaz sanılan; adına saltanat diyeceğimiz büyük güç, aradan çok geçmemesine rağmen, çatırdamaya başlamıştı bile.
Öyle sanıyorum ki;
- Aşırı rahatlama ve kendini beğenmişlik duygusu,
- Zafer sarhoşluğu,
- Milleti hafife alma,
- Kontrolü elden kaçırma ve yolsuzluk iddiaları
- Savurganlık,
- Semra ÖZAL’ın papatyalarından oluşturduğu, Hasbahçe ve Hanedanlık görüntüleri,
- En önemlisi de ciddi muhalefet olgusu!
İktidar için S.O.S vermeye başlamıştı bile, bunlarla birlikte; o yıllarda sürpriz denilebilecek bir gelişme daha yaşandı.
Medyanın ilgi odağı, ailenin ele avuca sığmayan kızı Zeynep ÖZAL’ın, dudak ısırtan bir kararla muhalefetin, adına davulcu dediği baterist Asım EKREN’ le nişanlanması kararı olmuştu.
Oldukça eleştirilen bu beraberlik, daha sonra bir iş adamı tarafından damadın kendisine, hediye edildiği iddia edilen jaguar marka otomobille gündemde birinci sıraya oturdu.
Herkes işi gücü bıraktı, davulla yattı, jaguarla kalktı derken; 1986 ara seçimlerinde, Türk siyaseti yepyeni bir partiyle tanıştı.
Ambleminde; davulu yırtarak fırlayan jaguar resmiyle halkımıza; ‘‘davulu delen jaguar partisi’’ olarak takdim edilen, Büyük Anadolu Partisi(BAP) kurulmuştu. Uçuk söylemleriyle halkın ilgi odağı olmuş, hafriyat ve yıkım işlerine çoktan başlamıştı bile!
Zamanında alınmayan tedbirler, bir türlü atılmayan adımlar, Edirne’den Kars’a bir uçtan bir uca, Türkiye’nin tamamını etkisi altına alarak, Anavatan gemisini okyanusun ortasında adeta azgın dalgalarla batmaya mahkum etmişti.
Günler günleri kovaladı ve nihayetinde; 1989 yılında yapılan mahalli seçimler, Anavatan partisinde sonun başlangıcını hazırlayan, bir büyük hezimetle sonuçlandı.
Bir önceki genel ve mahalli seçimlerde neredeyse seçmenin yarıya yakınının oyuna mazhar olmuş, koca çınar devrilmiş, yanmış adeta kül olmuştu.
Başta seçimlerden önce tahminlerde bulunan, taraflı tarafsız Kamuoyu şirketleri olmak üzere, herkes şaşkındı, hiç kimse tahmin bile edememişti bu sonuçları!
Ama ne var ki ortaya çıkan sonuçlar doğruydu, kimsenin tartışamayacağı net sonuçlardı ve Anavatan Partisinde, deprem etkisi yaratacak oran, sadece %21,75 di.
Hiç birimiz düşünememiş ve tahmin etmemiştik ki!
Davullu, jaguarlı, papatyalı, hasbahçe’li, hanedan manzaralı, lale devri görüntülerinin, pimi çekilmiş bomba misali, seçmen de büyük infial yaratacağını;
Milletvekillerimizle birlikte, benim de naçizane içerisinde yer aldığım, İl Başkanımız Abdullah ÜZÜLMEZ’li yönetimin tüm hizmetlerini bir kalemde silip atacaklarını;
Nerden bilebilirdik ki?
- Toplu taşımacılıkta, Türkiye’de ilk raylı sistem projesine imza atmış.
- Mevcut Büyükşehir Belediye sarayı binasını, ikmal etmiş.
- 2020 senesi Konya’sının içme suyu ve kanalizasyon ihtiyacını karşılayacak, projeleri çözmüş.
- Organize sanayilerinin kuruluşunu tamamlamış.
- Büyükşehir belediye başkanımız Ahmet ÖKSÜZ’ü dahi, bir kalemde çizip sandığa mahkum edeceğini nasıl da anlayamamıştık!
Hepimiz de büyük hayal kırıklığı yaratarak, bomba etkisi yapan sonuçlar üzerine;
Kimileri; ‘‘ÜZERİMİZDEN SİLİNDİR GEÇTİ.’’ dedi.
Biz ise; ‘‘HAKKARİ GERİSİ YOKGARİ !’’ dedik.
Zira 1989 seçimlerinden sonra Anavatan partisi olarak, Hakkari’den başka nerdeyse elimizde hiçbir Büyükşehir ve il Belediyesi kalmamıştı, hepsini kaybetmiştik. ‘‘Ağaca kurt düşmeye görsün’’ misali; sonraki yıllar ise moral bozukluğuyla Anavatan Partisinin hazin bitişiyle noktalanacak ve de ‘‘fetret devri’’ gibi tarihin tozlu raflarında yerini alacaktı!
Özetle; ‘‘ Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?’’ demeyeceğiniz, acısıyla tatlısıyla, yaşadığımız bir dönemi, bugünlere de ışık tutması adına, hatıralarımızda canlandırmaya çalıştım.
Yazımı; Muhayyer kürdi o güzel şarkının sözleri ile bitiriyorum;
‘‘Adım adım ümit verdiğim yollar;
Gönül isterdi ki böyle bitmesin!’’