Yazar Mustafa Balkan’ın Konyalı Üsteğmen Mehmet Düzenli’nin şehit olmasıyla ilgili yazısının başlığı “Üsteğmenim Sen Rahat Uyu” idi. Kendi kendime empati yaparak şehidimizin rahat uyumadığını, kendisini hak ettiği şekilde uğurlamadığımızı düşünüyorum. Günlerdir içim acıyor. Konyaspor’un lig üçüncülüğüne bile doğru dürüst sevinemedik.
“Şehitler ölmez, vatan bölünmez” diye diye her gün şehitler ölüyor, anaların yüreği yanıyor Her zaman dile getirilen ateş düştüğü yeri yakıyor. Bir ateş de geçen günlerde Üsteğmen Mehmet Düzenli’nin evine düştü. Kayseri Komanda Tugay Komutanlığı’nda görevli Üsteğmen Mehmet Düzenli, geçici görevle gittiği Şırnak’ın Uludere ilçesinde, Kuzey Irak sınırındaki üs bölgesinde PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmada yaralanarak kaldırıldığı Şırnak Askeri Hastanesi’nde yapılan tüm müdahaleye rağmen şehit düştü. Şehidimizin cenazesi önce ailesinin yaşadığı Antalya’ya, sonra da Saraçoğlu mahallesinde oturan adını aldığı dedesi Mehmet Düzenli’nin evine götürülerek helallik alındı. Şehidimizin cenazesi Musalla Mezarlığı Namazgahında kılınan ikindi namazından sonra askeri törenle Konya şehitliğine defnedildi. Ancak basında yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı bir cenaze olduğu yanlış bilgidir. Şehidimizin silah arkadaşlarını ve Ermenek’ten gelen vatandaşları da çıkarırsak Konya’dan cenazeye çok az kişinin katıldığına bizzat şahit oldum. Belki Mehmet Düzenli’nin ailesi artık Konya’da değil de Antalya’da yaşadığı için, belki Konya müftülüğünden gereken yazışmalar ve duyurular yapılmadığı için, belki de camilerden sela verilmediği için yeterince katılım yoktu diyebilirim. Ya da kim bilir belki de sırf evli olmadığı, arkasında birilerini bırakmıyor gibi göründüğü için birilerine de haber değeri de teşkil etmemiştir. Arkasında anasını babasını, gözü yaşlı üç kardeşini bıraktı Mehmet, Mehmetçik işte, tıpkı her gün ölmeye devam eden üçü beşi gibi, Mehmetçik daha 31 yaşında daha hayallerinin başında, vatana hizmet etmekten başka bir hayalinin ötesine geçememiş. Biz evlatlarımızı gözümüzden sakınırken, onun ailesi hepimiz için canı pahasına siper olmasıyla gurur duymuş. Ya şimdi keşke onu subay olarak göndermeseydim demez mi o ana, içi her yandığında oğlum şehit mertebesinde diye avunur, durur. Mehmetçik dahasını hak eder, etmiştir, edecektir, bir ikindi namazında onu yolcu etmeye geleni daha fazla olsun istemiştir, o herkes için canını feda etmiştir. Nasıl ki dualarla, davulla zurnalarla askere uğurlanırsa her Mehmetçik, son yolculuğunda da aynı coşkuyla uğurlanmak helaldir. Mehmet Düzenli evladımıza eksik yaptıklarımız varsa, empati yaparak şapkamızı önümüze koyup hepimiz kendimizi bir değerlendirmeliyiz. Ben isterdim ki şehidimizi çok daha büyük bir grupla uğurlayalım. Rahmetle anıyorum.