Az sözle çok şey anlatma sanatı da diyebileceğimiz şiirle aranız iyiyse öncelikle Hece ve Buzdokuz’u takip etmenizde fayda var. Hem ustalara, hem de genç şairlere ve şair adaylarına kapı aralamasıyla Hece adeta bir okul hüviyetinde. Ayrıca bir önceki yılın şiir hasılasını tutması hasebiyle de önemli bir dergi.
Hece’nin hacimli bir dosya olarak verdiği şiir yıllıkları bir gelenekti, aslında. Kitap-lık dergisinin uzun süreler devam ettirdiği yıllık alışkanlığını şimdilerde Kaan Eminoğlu sürdürüyor. Edebiyatist dergisinin şiir yıllığını hazırlayan Eminoğlu biliyorsunuz Türkçe edebiyat ve Türk edebiyatı mevzuu ile ses getirmişti. Tek başına yıllık işini omuzlaması takdire şayan bir emek.
Türkiye Yazarlar Birliği’nin istikrarla yayımlamayı sürdürdüğü ve tüm edebi türlere yer verdiği yıllık da bu konuda adı anılması gereken kıymetli bir çaba.
Tekrar Hece’den devam edeyim… Hece uzunca bir süredir Türkî cumhuriyetlerin şiirlerini de gündeme taşıyor. Mayıs sayısında yaklaşık 40 sayfalık ‘Modern Azerbaycan Şiiri’ var. Depreme şahitlik eden şiirler dosyasının ikinci bölümü de mayıs sayısında. Hece’de hemşehrimiz İbrahim Demirci’nin özlü yazıları, Arif Ay, Nurettin Durman, Cahit Koytak Osman Özbahçe gibi kalburüstü şairlerin şiirleri de göz dolduruyor. Şiir hususunda ufuk açan metinler ve soruşturmalar da oldukça önemli bir yekûn tutuyor.
İki ayda bir yayınlanan ve genel yayın yönetmenliğini, daha önce Hece’de yöneticilik yapan Hayriye Ünal’ın öncülüğünde çıkan dergi, Murat Üstübal’ın ayrılmasıyla daha iyi oldu kanaatimce. Bir ayağı Almanya’da olan Burak Ş. Çelik, benim favori iki şairim ve poetikacımdan biri olan Atakan Yavuz( diğeri Osman Özbahçe), Hakan Şarkdemir, Hasan Bozdaş, ve diğerleri geleneksel şiirimizin uzağında yeni bir şiire yelken açıyorlar, yeni teknikler deniyorlar. Şiirleri ve nesirleri anlamak için belli bir altyapı yanında alışmak da gerekiyor, lâkin tadını alınca hoşunuza gitmeye başlıyor. Daha çok serbest tarzda, fikre de ağırlık veren bu şiiri yakından tanımakta fayda var. Tek sorun akılda kalabilecek, can evinden vuracak tarzda mısralar…
Şiir üzerine Muhit, Varlık, Kitap-lık gibi dergilerde tamamı olmasa da arada iyi şiirler yayınlanabiliyor. Türk Edebiyatı dergisinin mayıs dosyası ‘Günümüz Türk Şiiri’ne ayrılmış ve arşivlik bu dosyayı okumak gerekli. Ek olarak Osman Özbahçe, Arif Ay, Baki Kurtuluş, Haydar Ergülen’in yazı ve şiirleri de mühim.
Edebiyat dışında sinema, resim, müzik gibi kültür sanatın diğer dallarını takip etmek adına daha çok hatta sadece Milliyet Sanat ismini verebilirim.
Hikâye türünde her ne kadar gelişmeden çok yığılma var dense de gerek Adam Öykü ve Hece Öykü ‘de durum ve olay hikâyesinin güzel örekleri sergileniyor. Adam Öykü’yü fantastiğe yakın hikâyeleri ile biliriz.
Türkî cumhuriyetlerin edebiyatlarına Hece dışında Türk Edebiyatı da sıkça sayfa/lar ayırıyor, aklınızın bir köşesinde dursun.
Her sayıda dosya konularına yer veren bir dergimiz de Varlık. Notos kadar olmasa da Batı edebiyatına yer veren sayfalar da var. Edebiyatımızın en köklü ve kadim dergilerinden Varlık, kadrosu ile de takip edilesi bir süreli yayın. Son sayıda baş koltukta ‘Kahve Kültürü ve Sanatı’ okurun ilgisini çekmeye aday. Yeni çıkan kitaplar ve kitapların yazar/şairleriyle yapılan mülâkatlar da okumaya değer bir içeriğin işaret fişekleri.
Ot ve benzeri dergilere edebiyat dergisi diyebilmek zor. Ot’ta Selçuk Altun’un ‘Kitap için’ notları mühim olsa da bazı lbgt ve uçtaki metinleri dolayısıyla zorlayan bir dergi. Gençlerin tercih ettiği bir içeriğe sahip benzer epey bir yayın var bu noktada.
Yazımı; “Dergiyi Yaşat ki Edebiyat Yaşasın” diye bitireyim. İlginizi çekecek mutlaka bir edebiyat dergisi olacaktır, yeter ki dergi okuyucusu olmaya adım atalım, bunu devam ettirelim…