Bugün biraz sizden biraz bizden dört farklı konu ile dertleşmeye devam edeceğiz inşallah.
Önce güzel bir bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hani yapıldığı zaman ismi muhafazakâr ve milliyetçi kimliğimize rağmen ARENA olan, sonra Reis’in sert talimatı ile bir anda U dönüşümü yaptığımız şehir stadyumunun inşaat tamir bakım onarım işleri ile ilgili hafta içinde tek cümlelik de olsa küçük bir dokunuş yapmıştık yaaa.
Bizim yazılarımızı her gün ama her gün İngiltere’de de olsa Kanada’da olsa takip eden, çoğu zaman da beğenmeyip, eleştiren güzel abim Feyzullah Ertaş Bey, bizim bilgi dağarcığımıza şu güzel bilgiyi veriyordu;
“Demiştim LONDRA’daki bu stadyum 85.000 kişilik.
20 dakikada doluyor.
20 dakikada boşalıyor.
Yanından üç metro hattı geçiyor.
Daha dur stadyumun içinde mi?
Aman ha bizim Konya Stadyumu’nda senin benim binlerce taraftarın çektiği ulaşım ızdırabı gibi değil bunları ulaşımı.
Haaaa çatısı da akmıyor.
Sözde dünyanın beşinci büyük stadyumu Konya’da . Maça gidemiyoruz gitmek istemiyoruz trafik rezaleti yüzünden.
Neymiş bu Londra’daki stadının en ilginç olan özelliklerinden birini söyleyeyim mi?
İçinde de 2 bin 618 tuvaleti varmışşşşş !!!
…………….
Vallahi kimse bu acı ama güzel gerçeklere kızmayacak darılmayacak dahası bozulmayacak. Bize en iyisi en büyüğü en güzeli diye kakalananlar bunlar.
BÜYÜKŞEHİR’DE ZAMLAR ERKEN Mİ BAŞLADI?
Seçimlerin ardından belli bir kesimin, dahası AK Parti’ye muhalif kesimin şehrimizde iddialı bir söylemleri vardı. Ak Partinin büyük şehirleri kaybetmesinin ardından parti içinin, Genel Merkezin gözünü Konya’ya dikeceği söyleniyordu. Ve ardından da iddialar tek tek sıralanıp gidiyordu.
Biz de bu söylemlere klasik alışılmış muhalefet sözleri diye bakıyorduk. Dahası buna inanmadığımızı da bu dostlarımızın yüzlerine karşı söylüyorduk. Onlarda son söz olarak bize “Peki bakalım bayram sonrası görüşürüz” diyorlardı.
İki gün önce gecenin bir vakti bilgi geldi. Ama doğru ama yanlış idi. Gerçi bunlar sosyal medyadan da dile getirilmiş.
Büyükşehir’in KONBELTAŞ şirketinin çalıştırdığı KAFEM’lerde bir bardak çay yüzde elli zamla 2 liradan 3 liraya çıkartılmış. Eğer bu bilgiler, bu paylaşımlar doğru ise Kafem’lerde çay üç lira ise biz o lüks kafelerde 4 liraya çay satan esnafa bir şey demeyelim.
AZERBAYCAN KÖPRÜLÜ KAVŞAĞINDA
KAZALAR DUR DURAK BİLMİYOR
Evet ramazan da olsa sürekli şehri turlayan bir insan olarak Allah korusun abartmayalım ama nerede ise her köşe başında ne tarafa baksak bir trafik kazası görmemizin üzüntüsü içerisindeyiz. Allah cümlemizi kazalardan belalardan korusun ama bu nedir Allah aşkına?
Bakın duyarlı bir dostumuz yine, evet yine Azerbaycan Köprülü Kavşağından yaralamalı trafik kazasının fotoğraflarını göndermiş.
Bu alt geçitten kaçıncı gelen kaza haberi bizim kaçıncı yazışımız inanın hatırlamıyorum. Bu kazalara karışanlar ve olayı görenler yetkililere elçi olmamız için bize yalvarıyorlar, yalvarıyorlar “Ne olur buraya bir tedbir alın”…
HASAN ANGI’YI SEVİYORUM
Siyaseti, inadı bir kenara şahıs olarak Sayın Hasan Angı’yı seviyorum. Hem de 15 yıldır bunu yaza yaza söyleye söyleye seviyorum.
Peki bunu bugün bir daha niye yazıyorum?
Şunun için yaşadığım bir olayı size aktardığım zaman beni daha iyi anlayacaksınız.
Konya’mızda geçmiş dönemde Milli Görüş son dönemlerde de AK Parti vatandaşa dokunmada tartışılmasız açık ara birinci sırada ya. AK Parti Konya’da da yanlış dahi yapsa bir AK Partili yönetici bir vatandaşa merhaba dediği an onun oyunu alıyor.
Sakın ola “Hadi canım o kadar da değil. Bana bir defa değil bin defa da dokunsa oyumu vermem” diyorsanız ya da diyenlerdenseniz şuna inanın ki siz o farklı kesimdesiniz.
Şimdi size yakın çevremden bir örnek vereyim.
Ramazanın ilk günleri idi. İftar sonrası bir hasta ziyaretinde ailecek otururken laf belediye başkanından siyasetten filan açıldı laf lafı açtı taaa eskilere gittik. MHP’li olduğunu söyleyen bir hanımefendi “Peki Uğur Bey Mustafa Özkafa nasıldı?” diye sormaz mı?
Birkaç saniye içinde zihnimde durumu toparlamaya çalıştım.
Hanımefendi açıktı. MHP’li imiş. Bir devlet dairesinden emekli olmuş. Ama ben yine Sayın Özkafa ile ilgili bildiğim şeyleri ifade edebildiğim kadarı ile ifade etmeye çalıştım. Hanımefendi beni dinledi dinledi ve “Vallahi bin o zaman da MHP’liydim. Şimdi de MHP’liyim. Ömrümde bir defa Refah Partisi’ne oy verdim onu da Özkafa’ya verdim. Geldi bizim daireyi ziyaret etti. Herkes ile tek tek tokalaştı. Çok kibar ve zarif idi. Ben de oyumu o gün kendisine vermiştim”……….
Yaaaaaaa.
Yani bir oy bu kadar önemli ise AK Parti’nin Konya’da da bu yaptığı bu kadar büyük iştir. Bakın seçim bitti değil mi ama dün dahi arayan üç beş kişi direkt AK Parti’ye, Belediye Başkanlarına sallıyorlardı. Ben de onlara soruyorum “Abi oyunu kime verdin?” …
Tabi ki AK Parti’ye…
Yaaaaa.
Sen vatandaş ile tokalaşırsan, vatandaş sana kızsa da sövse de inanmasa da seninle aynı görüşte olmasa da sandıkta oyunu sana verir böyle.
…………….
Gelelim Sayın Angı’ya.
Geçenlerde Sayın Hasan Angı ve iki bildik tanıdık isim ile Sille’de çok muhteşem bir mekanda karşılaştık. Dışarısı buz gibiydi. Mekan sahipleri jest olsun diye Hasan Bey ve ekibini bizleri içerde özel bir odaya almak istediler. Görevli kapıyı açtı ve hemen kapattı. İçeride iki bayan varmış ve biri çocuğunu emziriyormuş. (Bayanlar buraya kimseye haber vermeden girmişler)
Hasan Angı bunu duyunca hemen geri döndü “Ne özel odası canım biz de millet gibi dışarıda oturalım temiz hava alalım” dedi ve dışarıya çıktık ve millet ile birlikte oturduk.
Daha birinci çayımızı yudumluyorduk ki görevli bir genç geldi ve Hasan Angı’ya;
“Efendim biraz önce içerde olan bayanlar size teşekkür etmek istiyorlarmış” dedi.
Hasan abi ve tabii ki bizler ne olduğunu anlamamış şaşırmıştık.
Hasan abi “Ne olmuş ne yapmışız” dedi ve bunu derken genç görevlinin arkasında iki bayan beliriverdi. Masada dört kişi idik ve hangimizin Hasan Angı dahi olduğunu bilmiyorlardı. Yabancı imişler. Masaya yönelik olarak “Efendim bize göstermiş olduğunuz nezaket için çok teşekkür ederiz. Bir milletvekilinin bu kadar anlayışlı olmasını beklemezdik hiç. Tekrar çok teşekkür ederiz” demezler mi?
Hasan Abi de ayağa kalktı bayanlara teşekkür etti ve hanımlar mutlu bir şekilde gittiler.
İşte ben Hasan Angı’yı ilk il başkanlığından bu yana vekil iken de bakanlığı kıl payı kuru inadından kaçırırken de ve bugün de insanlığından adamlığından duruşundan dolayı seviyorum ve sayıyorum. Kabul etmediğim eleştirdiğim durumlar var mı? Var.
Onları da kendisine samimi bir şekilde söylüyorum.
Sayın Başvekilim, Allah mahcup etmesin inşallah. Seni seviyoruz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Dürüstlük pahalı bir hediyedir, bunu ucuz insanlardan bekleme.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bayram trafiğinde biraz daha sabırlı olmayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.