Konyaspor’umuz geçtiğimiz hafta sonu oynadığı G.Saray karşılaşmasında ve hafta arasında oynanan Gençlerbirliği karşılaşmasında farklı 11’ler ile mücadele etti. Telekom Arena’da son anlara kadar oldukça iyi bir performans gösteren ve galibiyeti kaçıran Konyaspor, 5-6 rotasyon ile başladığı Gençlerbirliği mücadelesini de ustaların oyuna girmesiyle lehine çevirerek maddi anlamda önemi büyük olan bir galibiyet daha aldı.
Futbol, tüm Dünya üzerinde izleyenleri kendisine bağımlı yapan bir materyal durumunda. Futbol; güzel bir spor olmasından da öte zaman zaman insanların hayatlarını ve kariyerlerini belirleyen önemli bir ayraç da aynı zamanda. Haftada en az 10 futbol karşılaşması izleyen biri olarak, bu işin kaliteli eller tarafından yapıldığında çok daha güzel olduğuna defalarca şahit oldum. İngiltere başta olmak üzere, İspanya, Almanya, İtalya, Fransa, Rusya ve daha nice liglerde oynayan kaliteli futbolcular, futbolun bir sportif hareket olmasından çıkıp, kitleleri peşinden koşturan ciddi bir endüstri olmasını sağlamışlardır. Liglerin sezonluk yayın haklarının 1 milyar USD’den fazla bedellerle satın alındığını düşündüğümüzde olayın nasıl bir boyutta seyrettiğini de anlayacağız aslında. Bu ortamda bizim kalitesiz ligimize de yayıncı kuruluş 600-650 milyon USD gibi oldukça önemli bir meblağ yatırıyor. Ama biz futbolseverler bu rakamların karşılığını alabiliyor muyuz diye sorarsak, kesinlikle kocaman bir “Hayır” yanıtı alacağız. Ne yazık ki her sene de daha kötüye giden bir Türk futbolu var. Bunları neden anlatıyorum, ne alakası var bunların Konyaspor ile diyebilirsiniz. Ama içerideki hataları tamir etmek için öncelikle resmin büyük olanına bakmamız gerekiyor. Genelden başlayıp, özele inmek sanki daha mantıklı diye düşünüyorum.
Konyaspor bu sezonun bitmesine 3 hafta kala toplamış olduğu 41 puanla ligimizin 8. sırasında bulunuyor. Performans olarak dalgalanmaların oldukça fazla yaşandığını bir sezonu geride bırakıyoruz. Lige üst sıraları hedefleyerek başlayan takımlar alt sıralarda, düşmeyelim düşüncesinde olan takımlarda kendilerine üst sıralarda yer buldular. Bu bile aslında hedeflerin nasıl bir düşüncenin ürünü olarak konulduğunu gözler önüne seriyor. Bu malzeme ile ve devre arasında yapıl-A-mayan takviyelerle alınan bu sonuç bence oldukça başarılı. Ancak bu demek değildir ki, bir sonraki senede de bu oyuncu kadrosuyla mücadele edelim. Aykut Kocaman da sanıyorum bazı oyuncularımıza son şanslarını kullandırdı ve Gençlerbirliği karşılaşmasına farklı bir kadro çıkardı. Ama şunu da belirtelim; “Sayın Hocam; bu tip şanslar, o arkadaşlara sizin döneminizde ve sizden önceki dönemlerde bir çok kez verildi. Ancak kapasitelerinin üst sınırına bile yaklaşmakta zorlanan bu kardeşlerimiz, ne yazık ki o kutsal formayı çoktan kaybettiler.” Oynanacak 3 karşılaşma daha var ve alınacak puanların dışında ortalama 4 milyon TL civarında bir maddi gelir de söz konusu bu 3 maçın kazanılması durumunda. Bundan sonraki haftalarda umarım bu riskleri almadan devam ederiz yolumuza.
Geçtiğimiz hafta sonu deplasmanda oynadığımız G.Saray karşılaşmasının akabinde bazı akl-ı evveller Hasan Kabze’nin takımı sabote ettiğiyle ilgili söylemlerde bulundu. İşin acı tarafı, Konya’da ikamet eden bu insanların tamamının ya Beşiktaş ya da Fenerbahçe taraftarı olmalarıydı. Konyaspor üzerinden nemalanmaya çalışan ve kaptanımıza olmadık hakaretler eden bu insanları önce Allah’a havale ediyorum. Sonrasında eğer hala varsa vicdanları da hesap soracaktır nasıl olsa…