Rahmet bitti; donu, buzu, ayazı kaldı. Her daim Cenab-ı Allah’ım olmayana, yoksula versin diye dua ediyorum.
Biz belki bu nimetler içinde daha zorlu bir imtihandayız.
Bugünkü yazımıza yine gıcık konular ile başlıyoruz.
İki gün önce şehir merkezindeki bir özel hastanemizden “Hastanede yemek yiyenler zehirlendi” diye haber geldi.
Önce inanmak istemedim.
Zehirlenenleri iyi edecek kurumda sağlıklı olanlar zehirlenir miydi?
Bilenler biliyor, eğitim gibi sağlık gibi hassas konularda olumsuz haber yapmamak adına kırk takla atarım. Bu duyumumuzu da Haber Merkezindeki arkadaşlarla paylaştım ama “Haber ajanslar servis yapmadığı sürece kullanmayalım” dedim.
Önceki gün bunun da detayını öğrendim.
Evet bu hastanenin çalıştığı yemek firmasının humuslarından yiyen 15-20 kişi ciddi şekilde zehirlenmişler. İki gün tedavi altında kalmışlar. Çok şükür üzücü bir durum olmamış ve herkesin çektiği yanına kar kalarak ayağa kalkmışlar. Allah muhafaza bu tür üzücü durumlar her yerde başımıza gelebilir. Gazetedeki yemekte de, evimizdeki yemekte de. Bizi üzen bunun bir sağlık kurumumuzda olması idi. O kadar.
ARENA’DAN YİNE AYNI SIKINTILAR
Antalya maçının ardından bir de yüklenen biz olmayalım diye hemen ertesi gün yazmadık.
O kuru ayazda millet sıcacık evinden çıkmaz iken takımımızı desteklemek için koşarak o muhteşem stadyuma gelen taraftar tuvalete giderler sular don. Akan çeşme sayısı ya bir ya iki. Millet devre arasında namazını kılacak abdest almak için sıradalar. Vallahi de yazık billahi de yazık. Bizim bu güzel insanlarımıza inanın çok yazık. Bizim bu fedakâr insanlarımız denizi geçip derede boğulmamalılar. Yarın bazı yetkililer bize “Abi sıcaklık eksi derecede ne yapalım donuyorsa” demesin.
Evinizin suları dondu mu? Suların donmaması için evinizde bahçenizde gösterdiğiniz hassasiyeti arenanın çeşmeleri için niye göstermezsiniz.
BİR OLMAK VARKEN AYRIŞMAYA GİTMEYELİM
Geçen gün çok sevdiğim genç hukukçu ama ileri görüşle bir dostumuz köşe yazımız üzerine şöyle bir yorum gönderiyordu;
“Abi merhabalar. Fevkalade doğru tahlillerle dolu bir yazı yazmışsınız. Referandum mevzusu ile çok sert bir ayrışmaya doğru gidiyoruz. Çok yazık ki Tayyip Bey’i de yanlış yönlendiriyorlar. (Bu dostumuz AK Parti’den önce de sonra da Sayın Abdullah Gül ve Sayın Cumhurbaşkanımıza yakın siyasi çalışmalar yapmıştı) Ters ve negatif propaganda yaptırarak dünkü basın toplantısında da bunu net bir şekilde gördük.
Giderek tansiyonun artacağı bir süreç oluyor.
Umarım yol yakınken bu tarzdan vazgeçilir. Yoksa Allah korusun hiç beklenmedik seçim sürprizleri olabilir.” …
“BENDEN SONRASI TUFAN”I BİR BIRAKABİLSEK
İşte bir okurumuz dayanamamış kızmış çekmiş ve bizimle paylaşmış
Burası bir alışveriş merkezinin önü. Bu şekilde aracımızı park eder içeriye girersek hiç kimse gelip geçemez değil mi?
Ne olur biraz daha anlayış. Biraz daha empati.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Ölüm son uyku değil, son uyanıştır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Ne iş yaparsak yapalım yaptığımız işi adam gibi yaptığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.