HATASIZ KUL OLMAZ

Muzaffer Kırmacı

      Kişi kendi hatasını görmez.

      Sanır ki, kendi aklı herkesinkinden daha fazla.

      Hele ki bir de adam makam mevki sahibi ise, kilo-kilo akıl dağıtır.

      Dün kimsenin ciddiye alıp dinlemediği adam, bir anda allâme olur çıkar. Ne zamana kadar? Makam mevki elinden gidene kadar.

      Makam elinden gittiğinde bir de bakar ki, etrafında el pençe divan duranlar dağılıp gitmişler. Çünkü onu ağızları açık dinleyenler çok şey bildiği için değil de, makamın hatırına dinlerlermiş.

      Kolay-kolay kimse de haddini bilmeyi bilmez.

      Takke düşüp kel göründüğünde bir bakarsınız ki, kral çıplak.

      O nedenle de atalarımız der ki;

      “Kendini beğenmeyen çatlar ölür.”

      Orhan Baba da zaten son noktayı koymuş;

      Hatasız kul olmaz. Hatamla sev beni.

      Evet. Kul kusursuz olmaz. Ne diyor Hz. Mevlâna:

      “Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.”

      Kusursuz dost aramamız için, önce kendimize bakmalı ve ne kadar mükemmel olduğumuzu tartmalıyız. Kabul etmeliyiz ki her birimizin kendimize göre eksikleri vardır.

      İnsan her zaman saygı görmeyi ve ciddiyetle dinlenmeyi istiyorsa bir: dinlemeyi bilecek. İki: gerektiğinde, gerektiği kadar konuşacak.

      Eğer insanlar Allah’ın verdiği aklın kıymetini bilecek olursa, akıl çok büyük bir nimettir.

      Dinimize göre aklı olmayan mükellef değildir. O nedenle aklımızı doğru kullanmamız icap ediyor.

      Gönül dünyamızın piri Hz. Mevlâna aklımızı doğru kullanmamız konusunda da şöyle söylüyor:

      “Akıllı insan düşündüğü her şeyi söylemez, fakat söylediği her şeyi düşünür."

      Aklımızı akıllıca kullandığımız mutlu ve sağlıklı bir hayat dileğiyle.

     

     

    

     

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.