Konya’mızda 20 yıl önce uçağa binmek hayal iken bugün “Param yok ben uçağa binemem” diyen insanımız nerede ise kalmadı. Eskiden sadece zenginlerin binebildiği uçağa artık hastası, öğrencisi, yaşlısı, genci çok şükür hepimiz binebiliyoruz.
Yıllar önce uçağa binerken üç dört askeri kontrolden geçerdik. Hiç unutmuyorum. Gazeteciler Cemiyeti Başkanıyım. Şehrimize ilk defa gelecek olan yerli ve yabancı gazetecileri bir gece yarısı havaalanında karşılayacağım. Ama gelenler gazeteci. Yani iki ayaklı bomba(!), en iyi bildiğim gazeteciden bile korkarım. Allah gazetecilerin şerrinden hepimizi muhafaza etsin.
Gazetecilerin Konya’ya iner inmez askerin süngüsü ile karşılaşıp şehrimiz ile ilgili kafadan ön yargılı olmamaları için dönemin Hava Üs Komutanı’nı ziyaret etmiştim. Mümkünse bu gazetecilerin askerleri görmemeleri için binecekleri Belediye otobüsünün güzergâhının bile değiştirilmesini rica ediyordum. Ve o günkü komutanın anlayışı ile bir nebze olsun ilk korku filmini bertaraf etmiştik.
……………
O günlerden bu günlere.
Bu günlere nereden nasıl geldiğimizi asla unutmuyoruz. Dünü asla inkar etmeyiz edemeyiz. Ama yine de daha 15 gün öncesine kadar Ankara’ya en büyük desteği veren Konya’mızın yolcu terminalinin Van’dan da, Trabzon’dan da, Erzincan’dan da geri olduğunu bire bir yaşayarak görüyorduk.
Yolcunuzu uğurlarken, hac ve umre gidişleri sırasında bile terminale alınmadığımız için yağmurun güneşin altında kapının önünde koyun sürüleri gibi bekleşiyorduk.
Yolcu karşılama esnasında da bize aynı hizmet ne acıdır ki layık görülüyordu.
Çünkü nasıl olsa Konyalı hep kanaatkardı ya.
Konyalı sesini hiç çıkarmaz, bir şey de istemezdi ya.
Ankara’da bunu çok iyi bildiği için biz hep ikinci sınıf Büyükşehir vatandaşı olarak kalıyorduk.
Ve nihayet Başbakan Davutoğlu’nun, Başbakan olarak şehrimize yaptığı ilk yurt içi seyahatinde yeni havaalanı yolcu terminali hizmete girdi.
Geçen akşam bir yolcumuzu karşılamak için ilk kez yeni yeni terminal binasına gittik. Her şey mükemmeldi. Oto parkından gelen yolcuyu karşılama alanlarına kadar. Artık yolcumuzu soğukta cam kapıların ardında üçüncü dünya ülkesi vatandaşı gibi birbirimizin üstüne basarak beklemiyorduk.
Havalimanının yeni terminal binasının gelen yolcuyu karşılama bölümünde tuvaletlerine kafeteryasına kadar her şey insana hizmet amaçlı insanca idi. (Yukarıyı görmedik)
Düne kadar bize yapılan o aşağılık hiç de hak etmediğimiz muameleyi bir kenara bırakarak çok geç de olsa bu terminali şehrimize ve bizlere kazandıran herkese teşekkür ediyor, Allah razı olsun diyoruz.
BÜYÜKŞEHİR’DEN
BEKLENEN HİZMET
Havaalanı demişken. Geçen hafta bir okurumuz aradı. Okurumuz Hava limanına Büyükşehir Belediyesi’nin otobüs seferleri koymasını ısrarla istiyordu. Günlük 5 bin kişinin havalimanına gidip geldiğini iddia eden okurumuz, “Uğur Abi, Büyükşehir niye buraya otobüs seferi koymaz?. Bu iş vatandaş için hem daha ucuz hem de daha güvenli” diyordu.
Biz her ne kadar Mustafa Özkafa zamanında da, Tahir Bey’in ilk dönemlerinde de belediye otobüslerinin havaalanı için hizmete girdiğini, bizim de bu konuda o zamanlar yazılar yazdığımızı ancak zaman içiresinde geldiğimiz noktada ekâbir Konyalının asla otobüse binmediğini, hatta kendi arabası ile gidip geldiğini dahası birilerini bularak kendisini aldırdığını yüz defa gördüğümüzü söylesek de genç okurumuzu ikna edemiyorduk.
Okurumuz ısrarla belediye otobüsü seferi istiyordu.
Bu vesile ile bu hatırlatmayı da yapıp yazımızı noktalayalım. Ve tekrar yolcu terminali için bir kez daha teşekkürlerimizi iletelim.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Işığın güneşten geldiği gibi ahlakta Yaradan’dan gelir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Doğru ya da yanlış ağzımızdan çıkan sözün arkasında durabildiğimiz zaman ADAM oluruz