Haydar Koyuncu ve Ali Güneri gibi siyasiler...

Uğur Özteke

Bugün Konya’nın yakın tarihini yaşayan hem de yudum yudum yaşayan, ilmek ilmek dokuyan bir abimin yazısını sizlerle paylaşacağım.

Bunu niye paylaşacağım?

İki hafta olmadı yerel seçimler öncesi “Konya’da kim büyükşehir belediye başkanı olacak, merkezde neler olacak, Uğur Başkan büyükşehir belediye başkanı olarak devam edecek mi, Selçuklu’da Ahmet Başkan’ın durumu olacak, Karatay’da Sayın Hançerli üç dönemini zirvede tamamlıyor peki ya bundan sonra ne olacak, Meram’da Fatma Toru Hanım ile devam mı?” gibi soruları bu şehrin siyasetinde ticaretin de finansmanında etkili iki abisi ile konuşuyorduk.

Bu abilerimiz Milli Görüş Teşkilatı’ndan gelmiş günümüzün iyi AK Partililerindendi. Her ikisi de üstüne basa basa Sayın Ali Güneri abimizden söz ediyorlardı. Ali abinin yanında yetiştikleri için gel zaman git zaman Ali abinin bazı kararlarına katılmasalar da “şimdi niye bir Ali Güneri yok, Konya’nın bir Ali Güneri’ye ihtiyacı var” diyorlardı.

Bu abilerimizin hatıraları yaşadıkları ile Ali abimizin Konya siyasetine nasıl yön verdiğini Ankara’nın Konya’ya bakışını Ankara’dan Konya’ya aktarılanları tek tek dinlemiştim.

Bunları şu yerel seçimler öncesi nasıl Konya ve AK Parti ile örtüştürebilirim diye düşünürken çok sevdiğim Ali Kemal Başaran abim sanki içine doğmuşçasına Konya’nın farklı bir siyasetinin yine tarih yazmış, destan olmuş bir ismiyle ilgili çok özel konuları yazarak benimle paylaşıyordu.

Bugün izninizle Ali Kemal Başaran abimizin kaleminden Konya siyasetinin farklı bir cephesini yine alanında efsane olmuş bir ismin birebir yaşadıklarını Konya tarihine ve arşivine not düşmek adına sizlerle paylaşmak istiyorum.

*****

“Yaklaşmakta olan mahalli idareler seçimleri sebebiyle siyaset meydanları ısınmaya başladı. Yıllar önce Konyamız’da siyaset yapan yaptığı hizmetlerle hemşehrilerimiz tarafından şükranla, rahmetle anılan gönüllerine yerleşmiş siyasetçilerimizi neden çıkartamadık diye kendime sordum. Bana en yakın olan rahmetli kayınpederim Haydar Koyuncu’dan  bahsederek örnek vererek siyaset yapan veya yapacak genç siyasetçilerimize  yardımcı olur düşüncesiyle yazmaya karar verdim.

KONYA’DAN MİLLETVEKİLİ SEÇİLİP T.B.M.M GÖREV YAPAN SİYASETÇİLER VE BELEDİYE BAŞKANLARI İÇERİSİNDEN HALKIN SEVDİĞİ, GÜVEN DUYDUĞU BİLGE SİYASETÇİLER NEDEN ÇIKMIYOR?

Eski dönemlerde Konya’mızda siyasetin her kademesinde görev alarak halkına hizmet eden yaptıkları hizmetleri ile unutulmayan Milletvekilleri arasından Rahmetli Muhiddin GÜZELKILIÇ, Sedat ÇUMRALI, Mustafa GÜZELKILIÇ (Kara Mustafa), Faruk SÜKAN, Belediye Başkanı Ahmet HİLMİ NALÇACI, Siyasetin ve hizmetin sevdalısı Haydar KOYUNCU (HAYDAR AĞA) yaşayanlardan Vefa TANIR, Mehmet KEÇECİLER gibi milletvekillerini son yıllarda neden çıkaramadık?

Türkiye’de 6 ay sonra mahalli idareler seçimleri yapılacak yakın zamanda belediye başkan adayları, belediye ve il genel meclis üyeleri aday adayları memleket sevdalısı olduğunu söylemeye başlayacaklar. Sağ ellerini kalplerinin üzerine koyarak hizmet için varım söylemleriyle boy boy resim hazırlatarak aday adayı olduğunu ilan edecekler.

Bu kişilerin bir çoğu kendi mesleğinde ve işinde başarılı olamamış sosyal hayatta isimlerini duyuramayan ancak iktidara yakın partiden olduğunu tescil ettirmek, bazı o partinin plakasını takarak yeni iş imkanları sağlamak için aday adayı olduğunu hepimiz bilmekteyiz.

Adalet ve Kalkınma Partisi 2001 yılında kuruldu yapılan ilk seçimde 2002 yılında tek başına iktidara geldi. Yaklaşık 17 yıldır ülkeyi ve yerel yönetimlerin büyük çoğunluğu belediyeleri yönetiyorlar.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin siyasi geçmişi bence 14 Ağustos 2001 tarihinde kurulmasıyla başlamadı. Rahmetli Necmettin Erbakan Hoca’nın 1969 seçimlerinde Konya’dan bağımsız milletvekili seçilme süreciyle başladı.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin lokomotif görevini üstlenen genel başkanı Sayın Tayip Erdoğan ve ekibinin büyük çoğunluğu milli görüş felsefesine inanan ve hocanın rahle-i tedrisatından yıllarca siyasi ders almış ama onun deyimiyle de partisinin arka kapısından kaçmış yaramaz kişilerdir!

Sayın Recep Tayip Erdoğan da bunu doğruladı partiyi kurarken, “hepimiz üzerimizdeki milli görüş gömleğini çıkarttık” dedi. Partiye bağlılık ve sevginin bence ilk sevgili gibidir. 20 yıl aktif siyaset yapan, 10 yıl belediye meclisinde görev alan kişi olarak bunun bir gömleği çıkartmak kadar kolay olmadığını söylemeliyim.

Necmettin Erbakan’ın kurduğu partilerden aday olup Konya Milletvekili olarak seçilenler ile bu süre içerisinde Belediye Başkanlığı yapmış kişilerden yaptığı hizmetleriyle seçmenlerin sevgi saygısını kazanan şükranla anacağı bilge siyasetçiler neden çıkmadı veya kaç kişinin ismini sayabiliriz?

Konya’da Adalet ve Kalkınma Partisi 17 yıl içinde yapılan tüm seçimlerde Konya’dan en yüksek oy alarak çok sayıda milletvekilini Meclis’e gönderdi. Aynı yıllar içerisinde yapılan Belediye seçimlerinde belediye başkanlıklarını kazanarak yerel yönetimlerde hizmet ettiler.

Son yıllardaki siyasetçilerin büyük çoğunluğu milletin tanıdığı seçmenlerin kendisine güvenerek noterden değil sandıkta verdiği vekaletname ile seçmenlerine hizmet etmek amacını taşımadıklarını gördüler. Genel başkanların isteğiyle seçildikleri için milletin ihtiyaç duyduğu hizmetleri yapmak yerine genel başkanlarının iki gözüne ve dudağından çıkacak her sözünü tartışmasız kabul ederek siyaset yapıp sürelerini dolduruyorlar.

1980 yıllından önce aday adayları hakim huzurunda yapılan ön seçimlerle sıralamaya girip milletvekili adayı yapıldığı için teşkilatından ve seçmenlerinden aldığı destekle seçiliyordu.

Bu milletvekillerinin büyük kısmı siyaseti araç değil amaç olarak yapan halkın yararına çalışan milletin istediği hizmetleri kişiler arasında ayırım yapmadan o günün zor şartları içerisinde yapmaya çalışırlardı.

O dönemlerde milletvekillerinden yapılması için ön ayak olmalarını istedikleri hizmetler yol, su, elektrik, telefon, öğretmen, ebe, sağlık ocağı, okul ve hastane gibi tüm vatandaşların yararlanacağı hizmetlerdir.

Günümüzdeki siyasetçiler ve milletvekilleri toplumu ilgilendiren hizmetleri yapmak yerine çoğunlukla eş, dost, arkadaş işlerini takip ettikleri için vatandaşlarca tanınmadan görevlerini tamamlamakta.

Siyasetçiler nerede hizmet yapıyorsa yapsın önce Allah’a yarın seçim yapılacakmış gibi millete hesap vereceklerini akıllarından çıkarmadan millete hizmet etmeli.

Siyaset halk için yapılmalıdır, siyaset para ve makam-mevki şöhret için yapılmamalıdır. Siyasetçi dünü, bugünü ve geleceği aynı potada eritecek bir vizyona ve manevi değerleri öne çıkartan ileri görüşlü bir anlayışa sahip olmalıdır. Siyasetçi halka örnek ve önder konumunda olduğunun bilincinde ahlaklı ve dürüst çalışmalı, samimi olmalı şahsi menfaatini hiç düşünmemeli, kendi mesleğinde ve işinde başarılı olamamış kişiler siyasettedir başarılı olamazlar bu kişiler başkaları tarafından kendi amaçları doğrultusunda kullanılmaya daha yatkın olur.

Siyasetçi karizmatik olmalı ama insanlara tepeden bakmamalı, mağrur olmamalı, herkesi kucaklamalı mütevazı olmalı, gönlü ve sofrası herkese açık olmalı. Seçilene kadar bir partinin mensubu olsa da seçildikten sonra herkese eşit davranmalı, taraf tutmamalı, doğru verdiği karardan asla dönmemeli,

Siyasetçinin gönlü, eli, sofrası daima açık olmalı, alma ağacı altında değil daima verme ağacının altında siyaset yapmalı. Siyasetçi hayatının her döneminde yarın seçim olacakmış gibi değerlendirip seçmenin önüne tekrar çıkacağını aklından hiç çıkarmamalı.

Günümüzde at iziyle it izinin biri birine karıştığı, kimin eli kimin cebinde olduğu, kim kiminle gizli veya açıkça ortak olduğu, kimin hangi kuruluşun, adamı olduğunu araştırılmadan geçmişi soruşturulmadan genel başkan ve yardımcıları tarafından seçilen kişiler içinden halkın yıllarca unutamadığı halk için çalışan siyasetçilerin çıkması çok zor.

Yukarıda o dönemleri bilen yaşayan kişilerle o dönemin siyasetçi ve milletvekilleri zamanında yapılan hizmetlerle anarak  ayrı bir yeri olan kişilerin ayrı ayrı anlatılacak hizmetleri vardır.

Ben de kayınbabam Haydar Koyuncu’nun hizmetlerinden bahsetmek istedim. Halka hizmetin Hakk’a hizmet olduğunu bilerek Konya ve Ankara’da yıllarca siyaset yapan onu tanıyan kişilerce siyasetin bilge insanı, hizmetin ağası Haydar KOYUNCU’ya neden (HAYDAR AĞA) dediklerini iki örnekle anlatmak istiyorum.

Haydar Koyuncu’nun insanlara hiç ayırım yapmadan tanıdığı veya tanımadığı kişilere yardım etmekten onların problemlerinin çözülmesine yardımcı olmaktan büyük zevk alırdı.

Milletin faydalanacağı devlet yatırımlarının öncüsü ve takipçisi olduğunu onu tanıyan herkes tarafından bilinmekte hizmet ve gönül  adamıydı.

Haydar Koyuncu’un kısaca siyasi hayatı:

1952 Yılında stajyer avukat iken Konya’da Demokrat Parti İl Gençlik Kollarını kurarak siyasete başlamış. Aynı yıl Konya Pancar Üreticileri Kooperatife üye olmuş yapılan seçimler sonunda kooperatif yönetim kuruluna seçilmiş.

1952 yılında Şekerbank yönetim kuruluna Konya ve Ilgın Pancar Ekicileri Kooperatiflerini temsilen hiç bir ücret almadan bu görevi yapacağını teklif ederek uzun yıllar bu görevde hizmet etmiş.

1954 yılında serbest Avukat olarak hükümet meydanındaki bürosunu açarak çalışmaya başlamış. Bu görevleri çok sevdiği siyasetin içinde aktif olarak yer almanın yanında Konya başta olmak üzere ülkesine halkına hizmet etmek, kendisine müracaat eden kişilere yardımcı olmak, iş bulmak amacını taşımakta olduğunu hep söylerdi.

1960 ihtilalinden sonra Konya’da Adalet Partisi İl Teşkilatını eczacı Mustafa Öncel ile birlikte kurmuşlar.

Ahmet Hilmi NALÇACI belediye başkanlığı Haydar KOYUNCU belediye ve encümen üyesi

Aynı yıl yapılan belediye başkanlığı seçimlerinde Ahmet Hilmi NALÇACI belediye başkan adayı olurum ama yanımda belediye encümeni olmak için sizler yanımda olursanız aday olurum demiş.

Seçimler sonunda Belediye Başkanı Nalçacı’nın yanında il başkanı Mustafa ÖNCEL ve il 2. başkanı Haydar KOYUNCU belediye meclis üyesi ve encümen üyesi olmuşlar.

Konya’nın yeni şehir imar planını yaptırmışlar Nalçacı Caddesini “bir nolu gecekondu bölgesi” ilan etmişler. Yeni yolların açılması yeni yerleşim yerleri ve birinci organize sanayi yanında sanayi sitelerinin yerlerini istimlak edecek belediyenin kasasında hiç parası yokmuş.

Haydar Koyuncu yönetim kurulu üyesi olduğu Şekerbank’tan belediye adına o zamanın çok büyük kredisini almış. Bu para ile mal sahiplerinin gönül rızası alınarak istimlak yapmışlar.

Belediye meclisinde tüm üyeleri kendi aralarında yeni imara açılacak yerlerden bir metre yer almayacaklarına ve müsaade etmeyeceklerine dair söz vermişler. Bu sözlerini de Nalçacı Caddesinin sağı ve solu tamamen ayrı ayrı kooperatiflere tahsis etmişler.

Yeni yolları asfalt yapmak istemişler ama belediyenin asfalt makinası yokmuş asfalt tavalarla dökülüyormuş. Makina alacak parası da yokmuş. Encümen üyeleri Haydar Koyuncu ve Mustafa Öncel kendi çeklerini vererek belediye çalışanı Mak. Müh. Hüseyin Polat’ı görevlendirmişler ve İzmir’den makineyi satın alıp getirmişler. Günümüzün Belediye meclis ve encümen üyelerine örnek olur düşüncesiyle paylaştım.

Siyasette hangi görevleri üstlenirsen yaptığın hizmetlerden zevk alarak yaparsan nerede yaptığın önemli değil derdi. Belediye meclisinde, il genel meclisinde il parti başkanı veya yönetim kurulu üyesi veya milletvekili olarak T.B.M.M’de siyaset yapmanın siyaseti seven kişiler için hiç önemi yok derdi.

Haydar Koyuncu 1952 yılında başladığı siyaset hayatına tam 31 yıl sonra 1983 yılında yapılan Milletvekili seçimlerinde 17. dönem Konya milletvekili seçilerek meclise girdi. 1987 yılında yapılan Milletvekili seçimlerinde tekrar Konya Milletvekili olarak seçildi 18. dönemde Meclis’te görev yaptı.

Kendisine siyasetin ve hizmetin HAYDAR AĞASI denmesine sebep olan yüzlerce hizmetlerinin arasında çok ilginç bulduğum kendisinin bize hiç anlatmadığı, ayrıca tanımadığı kişilere dahi yaptığı yardımı ve hizmetlerinden iki olayı anlatmak istiyorum.

 

1. ÖRNEK: 1956 yılında Haydar Koyuncu’nun avukatlık yaptığı yazıhanesine bir genç gelir. Abi ben Akörenliyim, Ankara Hukuk Fakültesini kazandım okula bir müddet devam ettim. Ancak bana para gönderecek kimsem olmadığı için okulu yarım bırakıp köyüme dönmek zorunda kaldım demiş.

Akören’e döndüğümde seni tanıyanlar Avukat Haydar Koyuncu’nun yanına git durumunu ona anlat o sana yardımcı olur dediler ben de sana geldim abi demiş.

Haydar Koyuncu gence seni Ankara’da Şekerbank’ta işe yerleştireyim gündüz çalışırsın hem de okuluna devam edersin yarın sabahleyin buraya gel birlikte Ankara’ya gidelim demiş.

Gencin gözüne uyku girmez erkenden büronun önüne gelir Haydar Koyuncu’yu beklemeye başlar. Haydar Koyuncu o zamanların kiralık ticari Amerikan bir taksiyle gelir, genci de bindirir Ankara’ya giderler ve genci o gün Şekerbank’ta işe yerleştirir.

Akörenli hukuk fakültesi öğrencisi genç okulu bitirmiş devletin çeşitli kademelerinde çalışmış Cumhuriyet Savcısı olmuş.

Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen Haydar Koyuncu’nun yaptığı kendi yaşamını değiştirecek yardımı hiç unutmamış.

49 yıl sonra 2005 yılında Akörenler Dergisi’nce düzenlenen gecede Haydar Koyuncu’ya plaket veren de 1980 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olan Ahmet KARAOĞLU’ndan başkası değilmiş.

İstanbul’da Cumhuriyet Başsavcısı olarak 1980 İhtilali ve sonrasında Kenan Evren’le birlikte çok yakın çalışmışlar yapmış. Konya başta olmak üzere birçok Anadolu çocuklarının haksız yere tutuklanıp ceza almasını önlemiş. Bu olayı 50 yıl sonra sahnede gözyaşları içerisinde anlatarak Haydar Koyuncu’ya tekrar teşekkür ederek plaketini kendisi vermiş.

2. ÖRNEK: Haydar Koyuncu’nun yakının kızı Petkim’e iş için müracaat etmiş kendisinden yardımcı olmasını istemişler. Ankara’da Petkim Genel Müdürlüğüne damadı Selahattin Yetişen’le birlikte genel müdürü ziyaret edelim kızın işini de söyleyelim demiş.

Dış kapıdaki görevli Haydar Koyuncu’ya randevunuz var mı diye sormuş o da yok demiş. ‘O zaman genel müdürle görüşmeniz imkansız, sizi içeri alamamam mümkün değil’ demiş.

Sen sekreterine söyle Haydar Koyuncu ziyaretinize gelmiş desin demiş. Bu kez sekreter de randevuları yoksa görüşmeleri mümkün olmadığını belirtmiş, yine de Genel Müdüre aşağı kapıda Haydar Koyuncu isminde bir kişinin öve görüşme talep ettiğini iletmiş.

Genel Müdür hemen odasından çıkmış aşağı dış kapıya kadar inmiş ve Haydar Koyuncu’yu karşılamış, makam odasına çıkartmış. Görevliler hayret etmiş Genel Müdürün dış kapıda karşılayıp makam odasına çıkarttığı bu adam kim acaba demişler.

Makam odasına çıkınca Selahattin Yetişen’e bu genç kimlerden diye sormuş o da benim damadım deyince o zaman Haydar Abi seninle nasıl tanıştığımızı damadına anlatmak istiyorum demiş.

Haydar Koyuncu da anlatırsan makamdan çıkar giderim demiş, çıkarsan çık, hiç kimseye anlatmadığım, damadına anlatmayacağım da kime anlatacağım demiş.

Genel müdür başlamış anlatmaya; 1974 yılında Ankara Kızılay’da Milletvekilleri, üst düzey devlet memurları, bürokratlar ve siyasetçilerin devamlı birlikte oldukları Anadolu kulübünde geçiyor.

Haydar Koyuncu o yıllarda siyasetteki görevi Adalet Partisi Konya il 2. Başkanı dostları görmek, sohbet etmek düşüncesiyle Anadolu Kulübü’ne gitmiş.

Yemek yerken yan masada tanımadığı bir kişi karşısındaki arkadaşına ‘Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan’la birlikte hükümeti kurdu. Başbakan olunca da beni hemen görevden aldı. Ankara dışına tayinimi çıkarttı, 2 çocuğum var burada okuyor ekonomik olarak çok zor durumdayım ne yapacağım bilmiyorum’ der.

Tanımadığı iki kişinin sohbetini yan masada oturan Haydar Koyuncu gayri ihtiyari duyar. Yemeğini bitirdikten sonra kalkarken cebindeki para dolu zarfı yan masada tayin edilen bürokratın cebine koyar.

O bürokrat tanımadığı bir kişi tarafından kendisine zarf içerisinde para verilmesini yadırgar kabul etmek istemez, itiraz eder.

Haydar Koyuncu sen al bu parayı durumunu düzeldikten sonra görüşmek istersen benim ismim Haydar Koyuncu der ve ayrılır. İşte tanışmamız böyle oldu.

1974 yılında kurulan hükümet 7 ay sonra bozuldu, yerine Süleyman Demirel Başbakanlığı’nda 1. Milliyetçi Cephe Hükümeti kuruldu Süleyman Demirel beni PETKİM genel müdürü görevine getirdi.

O yıllarda Petkim’den ürün almak için ürün bedeli 6 ay önceden parası peşin yatırılarak alınır ve piyasada 2-3 kat fiyata satılırdı.

Haydar Koyuncu siyasetle uğraştığı 50 yılı aşkın süre içerisinde 15 sene avukatlık yapmış. Takip ettiği davalar devletin baraj veya gölet yapmak için arazisi istimlak edilen köylünün arazisinin istimlak bedeline itiraz davalarını almış. Avukatlığı yaklaşık 15 yıl yaptıktan sonra bırakmış tamamen siyasetle uğraşmış ama ticaretle hiç uğraşmamış.

Petkim Genel Müdürü’nü yakınen tanımasına rağmen hiç ziyaretine gitmemiş bir yakınının kızının işi için gitmiş.

Petkim Müdürü de Süleyman Demirel beni bu göreve getirirken alınacak her kişiden benim haberim olacak dedi ama kızımız için yeğenim diyerek yardımcı olacağım demiş.

Haydar Koyuncu kendisinden herhangi bir konu veya iş için gelen kişilerin hiç birine hangi siyasi görüştensin, hangi partiye oy verdin diyerek hiç kimseye sormazdı. Nerelisin baban deden kimlerden diyerek sorular sorardı. Yeni iş yeri açıp yanında adam çalıştıracak kişilere de her yardımı yapardı. Kendisine yardımcı olmasını isteyen kişilerin işlerini sonuna kadar takip ederdi.

Bana bir kişinin işini yaptığım zaman sevinmem, yapamadığım zamanda üzülmem derdi. İşini yapmak için telefon ettiği, görüştüğü daire müdürleri ve bürokratlara işimi yapmadılar diye hiç kırılmaz onlara kızmazdı çünkü yarın başka bir iş için aynı kişiye tekrar telefon edeceğim derdi.

Bunları neden yazdım son yıllarda Milletvekili ve Belediye Başkanı ve yerel siyaset yapmış kişiler belki okur acaba biz nerelerde hata yaptık ki yaptığımız hizmetlerle içimizden biri milletin kabinde girip silinmeyecek harflerle ismimizi yazdıramadık diye kendilerini sorgularlar.

Konya siyasi tarihinde unutulmayan milletvekili, belediye başkanı ve siyasetçiler o günün Türkiye’si yokluklar ekonomik sıkıntılar içinde yol, su, elektrik, telefon, sağlık ocağı, doktor, okul, öğretmen, vasıta olmadığı bir dönemde siyaset yapmışlar.

Eski dönemlerde devlet siyasi partilere yardım yapmadığı için tüm giderleri siyasetçiler tarafından karşılandığı o zor şartlar içerisinde Konya siyasi tarihinde unutulmayan siyasetçiler olarak yerlerini almışlar.

Yeni siyasetçilerin yaptığı hizmetlerle Konya’nın siyasi tarihinde yar alması bekler bu siyasetçileri seçen Konya halkının sesi olmak istedim.”....

..........

İnşallah önümüzdeki günlerde biz de büyükşehir ve merkez ilçelerle birlikte boğazı büyük ilçelerimizde AK Parti, MHP, CHP, Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi’nin aday adayları ve şahsi kanaatlerimizi sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Aklımızın ardından gidelim. İnsanların takdiri de canı isterse arkamızdan gelsin.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yağışlı havalarda trafikte biraz daha saygılı ve sabırlı olmayı becere bildiğimiz zaman daha iyi adam oluruz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (13)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.