Kurban Bayramı’nın ilk gününün, 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü’ne denk gelmesi yine hayvan severler ile kurban ibadeti için hayvan kesenleri karşı karşıya getirdi. Hatta bir şarkıcı sosyal medyada kurban keseni insan kesen terörist gurupla aynı kefeye koyma densizliği gösterdi. İlk başta kendisini kınıyor ve tüm İslam aleminden ve ibadet maksadıyla kurban kesen Müslümanlardan özür dilemeye davet ediyorum. Dünya’da ilk “Hayvanları Koruma Derneği” 1825 de İngilizler tarafından kurulmuş. Daha sonra pek çok ülkede kurulan dernekler 1931 yılında toplanarak 4 Ekim gününü “Hayvanları Koruma Günü” olarak kabul etmişler. Ülkemizde ise ilk Hayvanları Koruma Derneği 1955 yılında Ankara’da (HAYKOD) adıyla kurulmuştur. Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi metni, Uluslararası Hayvan Hakları Birliği ve ona bağlı ulusal birlikler tarafından 21-23 Eylül 1977 tarihinde Londra’da hayvan hakları konusunda yapılan üçüncü uluslararası toplantıda kabul edilmiştir. Paris’te UNESCO Sarayında 15 Ekim 1978 tarihinde törenle ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesine göre;
Tüm hayvanlar eşit doğar ve eşit yaşama hakkına sahiptirler.
Tüm hayvanların saygı görme hakkı vardır. İnsanlar, hayvanları kendi çıkarı için kullanamaz.
Hiçbir hayvana kötü ve zalimce davranılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu ise bu, bir anda ve acı çektirilmeden yapılmalıdır.
Gibi pek çok madde ile hayvan hakları ve insanlıktan beklentiler anlatılmaktadır.
Ülkemizde ise 24.06.2004 tarihinde çıkarılan 5199 sayılı “Hayvanları Koruma Kanunu” ile hayvan hakları yasal güvence altına alındı.
Biz biliyoruz ki dünya yalnız bize ait değildir. İçinde yaşadığımız evreni aynı zamanda hayvanlarla da paylaşıyoruz. Yaratılan her şeyin bir sebep üzerine yaratıldığı ve doğada her şeyin bir görevi olduğu gibi hayvanlar da tabiatın olmazsa olmaz parçalarıdır. Bir hayvan cinsinin eksikliği doğanın dengesinin bozulmasıyla aynı anlama geliyor.
Hayvanların doğadaki yeri doldurulamaz. Oysa ki doğada kendilerine bahşedilen hayatı yaşamaktan başka bir şey yapmayan dertleri anlatamayan hayvanlar, yeri geliyor bu zalim insanların elinde acı çekiyor. Onlara zulüm etmekten zevk alan, onları öldürmeyi marifet sayan sözde insanlar maalesef aramızda dolaşıyor.
Ancak kurban ibadetini, hayvan hakkı meselesi yapmak doğru değildir. İnsanlar, bayram haricinde de hayvanların etlerini tüketmektedir. Allah, hayvanatı da insanların gıdasına tahsis etmiştir. Bu hayvan hakkına tecavüz demek değildir. Sadece bir güne mahsus hayvan hakkı olmaz. Dinimiz, her zaman hayvanların hakkını korumayı ve onlara şefkat etmeyi buyurur.
İslam dininin tüm yaratılanlara merhametli ve şefkatli olmayı emrettiğini ve kurban kesilirken de hayvana eziyet edilmemesi gerektiğinin her fırsatta dile getirildiği unutulmamalıdır.
Dinimize göre karıncayı bile incitmemek gerekir. Örneğin ata ya da eşeğe haddinden fazla yük yüklemek bir vebaldir ve büyük günahtır. Hz Peygamberimiz (s.a.v) “Merhametli olmayan Merhamet bulamaz” (Merhamet etmeyene Allahü teâlâ merhamet etmez, acımayana acımaz.) hadis-i şerifleri unutulmamalıdır.
Merhamet etmek; acımak, şefkat göstermek demektir. Allahü teâlânın esma-i hüsnasındaki Rahman, Rahim, Rauf gibi isimlerinin anlamı, merhamet eden, acıyan, şefkat gösteren demektir. Merhamet, Allah’ın kendisinden söz ederken en sık kullandığı özelliktir.
Kendisi merhametlilerin en merhametlisi olarak bize de aynı duyguyu vermiş ve böylece insan olmakla diğer tüm varlıklara merhamet etme sorumluluğunu bizlerde yüklenmişiz.
Kurban ibadeti sosyal dayanışma ifadesidir. Burada Cenab-ı Hakk’ın emri ile yaşı sağlığı,cinsi belli hayvanlar kesiliyor. Bundan da bütün insanlık faydalanıyor. Bencil bir ruhla yapılmıyor.” Bu nedenledir ki Kurban ibadetini hayvan hakkı meselesi yapmak doğru değildir.
Burada esas olan, Yüce Yaratanın sadece biz insanlara verdiği zekamızı bencilliğimize kurban etmemek, sorumsuzca tüketerek ve yok ederek değil, bize verilen emanetlere sahip çıkarak ,hayvanları da koruyarak ,dünyayı onlarla da paylaşarak mutlu olmayı başarabilmek ve bu sayede gerçek mümin olabilmektir. Ne mutlu onun rızasına uygun davrananlara ne mutlu merhamet edebilene.Kalın sağlıcakla.
Çevre Sözü:Doğa,insan olmadan yaşayabilir ancak,insan, diğer canlılar olmadan yaşayamaz.